Hemen ütüleri yapmaya başladım gözümü emirden ayırmıyordum oda masum bir çocuk gibi uyuyordu . Ütü işi bittikten sonra odayı felan toparladım ara sıra emirin ateşine bakıyordum ama hala ateşler içinde yanıyordu işletim bitmişti mutfa toparladım odayı düzeltim
Bir sandalyeyi emirin başucuna koydum . Sandalyeye oturdum ve emirin şaçlarıyla oynamaya başladım emirin ateşi düşmüyordu gid gide yükseliyordu hemen mutfağa gittim sirkeli su ve havlu getirdim havluyu ıslatıp emirin alnına koydum ama hala ateşi vardı .
Son çare olarak hastaneye gitmeliydik saate baktım 13.07 emir uyanmaya başlamıştı
- emir iyimisin
- iyi hissetmiyordum
- hadi emir kalak önce git ılık suyla dış al dedim
o banyoya girdi bende onun dolabından kıyafetlerini banyonun önüne koydum kapıyı tıkladım
- emir kıyafetlerini buraya koydum ben mutfaktayım dedim ve odadan çıktım mutfa inip emire tekrara ıhlamur yaptım odaya çıktığımda emir üzerini giymiş yatığıyordu yaklaştım ateşine baktım hala düşmemişti ve saçları yaştı buna sinirlendim emir kendine dikkat etmiyordu ki nasıl iyileşsinki hemen odadaki kurutma makinesi gözüme takıldı hemen gittim aldım emire kızgın bir bakış attıktan sonra hemen kurutma makinesini elime alıp emiri doğrulttum ve yatağının baş kısmındaki prize takıp saçlarını kurutmaya başladım emir ise hafifçe gülümsedi .
Saçını kurutuktan sonra telefonumu elime aldım taksi çağracaktım hastaneye gitmek için
- prenses ben sanki daha iyiyim gitmesek olmazmı dedi kaşlarını çatıp emirin ateşine bakıp
- hadi emir hala ateşin düşmemiş bak taksi çağırıyorum
- prenses taksi ye gerek yok ben götürebilirim dedi hemen Emirle ayağa kalktık dengesini sağlaması için koluna girdim merdivenlerden indik ona montunu giymesine yardım ettim bende hemen kabanimi ve çantamı alıp çıktık arabaya binip yola koyulduk .Emirin alnına elimi koyup ateşine baktım
- emir hala ateşin var
-merak etme prenses hemen iyileşir seni babanda isterim dedi utandım yüzü kızardı kafamı öne eğdim hastanenin önüne geldik hemen inip acil bölümüne geçtik sıra yoktu o yüzden hemen doktorun yanına girdik emirin kabanını aldım o da sedyeye oturdu doktor geldi boğazına baktı sonra sırtını dinlemek için buluzunu kaldırdı emir baya kaslı bir yapıya sahipti
Emir sedyeye yattı serum takılacaktı hemşire serumu ayarlarken emir konuşmaya başladı
- prenses seruma hiç gerek yok artık gidsek iyi olur
- hayır emir iyileşmenin için serum şart
- ama prenses ben korkarım iğineden dedi emir bunları derken korktuğu yüzünden belliydi
- emir hadi mız mızlanma
Hemşire elindeki ineyle emirin koluna geçti bende diğer tarafa geçip emirin bakmamasını istedi sonra bayıla bilirdi yanına sandalyeyi çekip oturdum emir ise gözünü hemşireden ayırmıyordu daha hemşire iğneyi koluna yaklaştırırken emir kendini sıkmaya başladı kendini sıkmamalıydı yoksa iğne içinde kalabilirdi hemşire bizi bu konuda uyardı sonra iş bana düştü emire o iğnenin yapılması gerekiyordu ki serum takılsın emirin elini tutum birden bana bakmaya başladı gözlerimin içine bakıyordu elimle yanağını okşadım
- emir bak ben sana güvendim sende bana güven hiçbirşey olmayacak
- prenses ben sana güvendim dedi elimle dağılmış olan şaçlarıyla oynuyordum emir ise hala gözlerimin içine bakıyordu birden hemşirenin sesiyle irkildik
- bitti dedi hemşire ve odadan çıktı emir ise şaşkın şaşkın koluna bakıyordu
- bu kadar mıydı bittimi prenses
- evet emir bu kadardı küçücük bir şeyden korktun dedim
Emir hafifçe gülümsedi bende gülümsedim emir hala elimi bırakmıyordu bende onun şaçlarıyla oynamaya devam ettim dakikalar böyle ilerliyordu ikimizde dalmış gitmişiz hemşire odaya girdi ve serum bitmişti serumu çıkarmaya başladı bende hemen elimi çektim ve ayağa kalkıp hazırlanmaya başladım emir hemşireye bakarak
- bir tane daha taksanız olmazmı dedi emir sırıtıyordu
- olmaz dedi hemşire ve odadan çıktı
- oo emir bey bakıyorum da serumdan sonra kendinize geldiniz dedim sırıtarak
- prenses senin gözlerinden sonra kendime geldim ben dedi bende ona sırıttım emir montunu giydi ve hemen arabanın yanına indik emir baya düzelmişti
Hemen yola çıktık saate baktığımda 15. 30 du
-emir artık beni eve bırak sende iyileştiğinde göre artık hazırlanmalıyım
- tamam prense saat kaçta geleyim
-altı gibi felan olur dedim emir sordu
- prenses seni nerede bırakayım
- emir son kez sokağın başında dedim- tamam prenses artık bu son dedim araba durudu ve hemen inidim
- allaha emanet ol emir
- sende prenses kendine iyi bak dedi hemen eve doğru ilerledik eve girip işleri yapmaya başladım akşma için tatlı yaptım temizlik yaptım saat baya ilerlemişti odaya geçtim ve hazırlandım odadan çıktığımda tüm aile hazırdı emiri bekliyordum birden zil çaldı ve kapıya koştum bizimkilerde arkadan geliyorlardı........
Nasıl gidiyo ?/devam etmelimiyim