5.bölüm-Mafya Testi

7.8K 377 9
                                    

Multi=kızların giydikleri ve arabaları
Multi=radyoda çalan müzik (miss A-a bad girl ,good girl)
Sabah uyandığımda bugün yemeğin olduğu aklıma geldi ama sevgilimi bırakasım gelmiyordu. Bu arada ben size sevgilimi tanıtmadım.Adı Bedaşk, kendisi yatağım olur. Sevgilimi bırakarak banyoya yöneldim. Çıktığımda Cansu'yu aradım. Cansu "Sabah sabah beni kaldırdığın için sana türlü türlü işkenceler yapıcam anladın mı?" diye bağırdığında karşılık olarak "Senin o küçük beynini zevkle çıkarır eline veririm, kime işkence ediyorsun ha!" bende bağırınca anlamış olacak ki "Sen miydin Acelya ya, ben de yine Edalar arıyor zannetmistim." dedi. Ben"Tamam, tamam yemek icin ne yapıcaz?" dedim. Karşılık olarak "Tabi ki ilk olarak koyulan kurallara uymayacağız!" dedi ikimizde kahkaha attık. Daha sonra Cansu "Yeni açılan AVM'ye gel, orada alışveriş yaparız." Dedi. "Tamam" deyip telefonu kapattım. Hazırlanmaya başladım. Dolabın karşısına geçerek bir kot şort ve salaş beyaz bir t-shirt giydim. Aşağı kahvaltıya indim. Kahvaltıdan sonra küçük bir sırt çantama telefonumu, anahtarımı ve cüzdanımı koydum. Güneş gözlüğümü ve arabanın anahtarını alarak aşağı tekrar indim. Arabama binip güneş gözlüğümü taktım. Arabayı sürmeye başladım. Arabamı çok seviyorum ya!!! (Lamborghini bu boru değil:)♥♥) AVM'ye doğru giderken radyoyu açtım. Miss A- a bad girl, good girl çalıyordu. Şarķıya eşlik ederek ilerlemeye başladım. Arabanın hızını artırdım. Havalı bir giriş için drift atarak arabayı parkettim. Araba durduğunda bütün gözler bana döndü. Arabadan inince herkesin gözü şaşkınlıktan açıldı. E yani Lamborghini, drift atan araba ve bir kız hah! Ne güzel şey, görünüşe aldanmamak lazım dimi. Cool bir şekilde içeri girdim. Cansu' papatya kafedeyim.' diye mesaj attı. Allah'ım bu kızın özel güçleri falan mı var? 'Aman bosver' ic sesime hak vererek yukarı çıkmaya başladım. Cansu beni görünce hemen hesabı ödeyip yanıma geldi. Ah! Başlasın bakalım sıkıntılı saatler!! 'Sen zaten anormalsin kızım' iç sesim haklı ama ne yapiyim sevmiyorum alışverişi. Cansu hemen bir mağazaya girdi. Ama Allah'tan Melis gibi değil yani onun kadar değil. O da biraz hızlıdır alışverişte Melis'e göre. Bir on kadar elbise ile kabine girdi. Ben de koltuklara geçtim ve Cansu'yu beklemeye başladım. Ilk olarak pembe bir elbise ile çıktı. Göz devirerek başımı hayır anlamında salladım. Sonra siyah bir elbise ile çıktı. Kesin bir dille reddettim. Kurallara uymayacağız sonucta. Denerken denerken son olarak zümrüt yeşil kısa bir elbise ile çıktı. Kesinlikle ona çok yakıştı. O elbiseyi alıp dışarı çıktık. Daha sonra onu platform bordo ayakkabı ile konbinledik. Sonra sıra bana geçince ben her zaman sadelikten yana olduğum için başka bir mağazaya gittik. Beyaz bir elbise alıp onu denedim. Çok yakışmıştı. Cansu onaylayınca ona uygun yeşil bir buti aldık. (Elbiseler multide). Eve gidip hazırlanmaya başladık. Elbise,saç... derken hazırlanıp aşağıya indim. Bacak bantlarina silahlarımı yerleştirdim. E sonuçta mafya yemeği. Babamlar bizden önce çıkmışlardı zaten. Arabalarımiza binip yola çıktık. Bizle beraber 4 araba koruma yola çıktı. Cansu'yu arayıp hoparlöre verdim. Ben"Cansu, korumaları atlatmaya ne dersin?" Cansu" Tabi ki!" der demez telefonlar açık halde gaza yüklenmeye başladık. Biz hızlanınca korumalarda hızlandı 'abicim siz Lamborghini ve Porsche'yi gecebileceğinizi mi zannediyorsunuz.' iç sesime hak verdim. Gaza tekrar yüklendim. Ben"Cansu kestirmeye gir!" diye bağırdım. Hızlı gidiyorduk. Arabayı ani drift ile kestirmeye soktum. Aynı şekilde Cansu'da girdi ama korumalar girememişti. Biz de hemen izimizi kaybettirdik yemeğin olduğu otele doğru gitmeye başladık. Ama düşüncelerimiz aynı olduğu için aynı anda "Geç gitmeye ne dersin?" diye bağırıp gülmeye başladık. O yoldan çıkarak bizim gizli yerimize gitmeye karar verdik kimsenin bilmediği ağaç evimize geldik. Elbiselerle ve ayakkabılarla zar zor yukarıya çıktık. Saar 20.00 olmuştu, biz hemen alalacela aşağı inip yola çıktık. 'Baban seni kesecek' ic sesim haklı babam köpürmüştür şimdi.
Demir'in Ağzından (Açelya'nın babası)
Oğuz ile (Cansu'nun babası) meraktan ölüyoruz. Kızlar hala gelmedi. Korumalara iyice tembihlemistik bir de. "Of niye kızım beni niye dinlemiyor ya!" diye isyan ettim. Oğuz "Kızın sana çekmişte ondan." dedi. Yüzümde bir tebessüm belirdi. Gençken ne çektirmiştik be :) Kapıda lastik seslerini duyunca bizim kızlarıb geldiğini anladık.
Açelya'nın Ağzından
Babamlar giriş kapısındaydı. Hızlı adımlarla yanlarına gittik. Dayımla gülen yüzleri anında sinirli bir hal aldı. Babam" Kızlar,ben size buranın bir kuralı var demedim mi?" tıslayarak söylemişti. Ama bana sökmez. Ben "Babacım, ben sana daha önce ne dedim baktım siyahı beğenmedim, biz de böyle geldik." dedim ve 32 diş sırıttım. Babam "Ben size başka bir şey de dedim ama." yine tıslamıştı. "Ama baba elbiseler açık değil ki hem baba bacak bantları için kısa olması lazım değil miydi?" diye sordum. Babam sinirle kafasını sallayarak içeri girdi. Arkasından da hemen dayım girdi. Cansu ile yumruklarımızı tokuşturarak içeri girdik. Baş köşe de babam diğer baş ķöşede tanımadığım biri' Zaten dayın ve amcan dışında birini tanıyor musun?' iç sesime tekrardan hak verdim. Yemin ederim iç sesim benden daha zeki (!). İceri girmemizle bütün gözler bize döndü. Babam ve dayım yerlerimize gösterince masaya oturduk. Herkes siyah giyinmiş. Benim diğer canım kuzenim de renkli giyinmiş. İşte kan bağı. Ben size diğer kuzenim ile tanışırıyım."Arda.Arda Atasoy. Amcamın tek varisi. Aramızdaki tek erkek. Bizle aynı yaşta." işte şans 'siz de de herkes tek çocuk be' iç sesime cevap olarak ters bir bakış yolladım. Masaya tekrar göz gezdirdiğimde Cansu karşıma oturmuş. Ve herkes bize dik dik bakıyordu. 'Ne bakıyorsunuz be' diye bağırmak gelse de içimden yemedi.Tekrar masada gözlerimi gezdirirken Bora ve Berk'i gördüm. (Partideki çocuklar) ama şaşırmadım. Çünkü mafya olduklarını biliyordum. Masadan biri "Eeee, Atasoylar ve Ünalların şimdi sadece varisleriniz bir kız mı?" dedi gülerek. Babam cevap olarak "Oğlun var da noldu bir işr yaramıyor, her seferinde ölümden başkaları sayesinde kurtuluyor."dedi sinirlice. Adam histerik bir kahkaha attı. "En azından soyuma yakışan bir oğlum var." dedi ben de sinirler zirve yapınca tıslayarak "Ne demek istiyorsunuz?" Dedim. Adam anında bana dönerek "Şu 60-70 yıl öncesine kadar evlat veya insan olarak sayılmıyordunuz." Dedi. Cevap olarak" Bakın siz de söylüyorsunuz 60-70 yıl öncesine kadar, ben 17 yaşındayım yani doğal olarak doğduğumuzdan beri evlat ve insanız." dedim. Adam "Aynı baban gibisin." dedi."Teşekkürler" dedim alaycı bir bakısla. Ama adam tekrar konuştu" Ne kadar insanızda, bir kız ve mafya lakabı yakışmıyor." dedi ama artık yeter sandalyeyi devirerek ayağa kalktım. "Sana yakışıp yakışmadığını soran oldu mu?" dedim sinirle. Adan kahkaha atınca bende ki sabır da bir yere kadar bacak bandından silahı alarak tam koluna ateş edecekken babamın sesiyle durdum."Tamam Açelya, sen de gidebilirsin."dedi. Kafasiyla git işağreti yaptı az önceki adama 'ne oluyor ya' iç sesim çok haklı. Kaşlarım çatık bir şekilde babama bakarken diğer baş köşedeki adam konuşmaya başladı "Merhaba Açelya, ben Hasan, Berk'in babası." dedi kafamı salladım. Çünkü konuşursam birilerini kırabilirdim. Daha sonra devam etti." Az önceki olay ufak bir oyundu." dedi. Anında adama döndüm. Adam devam etti. "Her şey çok iyi, güzel bir mafyasın artık aramıza hoşgeldin." babama baktığımda bana gülümsüyordu. Ne yani her şey bir oyun muydu? Bir hışımla yerimden kalkarak kapıya doğru ilerledim."Açelya, buraya bak." dedi babam. Dönüp tek kaşımı kaldırarak onlara baktım. Babam"Tamam, her şeyin bir oyun olmasına kızdın ama herkes böyle bir testten geçti. Biz seni herkesle aynı anda tanışırmak ve gücünü göstermek için yemeği bekledik. Bak Cansu'da bir testtten geçti ama ona kızma kesin bir dille söyletmedik." Cansu'ya baktım kafasını salladı. Ben de Hasan amcanın yanına gidip bir hışımla masaya vurdum masanın anında vurduğum yeri çöktü. Herhalde onca sene dövüş sanatları ile uğraşmadım. Herkes bir bana bir de çöken yere bakıyordu. Abi ne var masa tahta yani. "Gelip bana kızlar insan veya evlat değil derse ben de böyle testin hassibinallah" diyerek arkamı dönüp tekrar giderken babam tekrar seslendi. "Tamam,ama sabrını denememiz lazımdı ve sen testi geçtin, liütfen yerine otur." dedi babama bakınca gözleri parlıyordu. Ben de yerime geri döndüm. Hasan amca gülerek bana baktı "Sen sürpriz yumurta gibisin ha. Az önce ben bile irkildim." dedi çöken masanın kısmını göstererek 32 diş sırıtarak "Onca sene tekvando,karate v.b. sporları boşuna yapmadım." dedi. Kuzenim Arda atlayarak "Hasan amca, daha sen hiçbir şey görmedin" dedi. Kuzenim tanıyor beni sadece bu yaz beraber değildik yoksa hep beraberdik. Daha sonra yemek yendi. Ve iş meselelerine başlandı (sıkmamak için geçiyorum.) Sonunda eve gidiyorduk. Çıkış kapısında babam beni kendine doğru çekti ve saçımı öptü. "Aferin benim kızıma " yüzümü ekşiterek babama baktım. "Hadi ama baba 5 yaşında değilim." dedim. Babam gülerek "Her zaman küçük kalacaksın." dedi. Vale arabaları getirince "Kaçmak yok, direkt eve" dedi gülerek tamam dedim. Eve gidince üstümü değiştirme zahmetine girmeden ayakkabılarım ile yatağa uçup kendimi uykunun huzuruna bıraktım..
Geç geldigi için kusura bakmayın
1357 kelime

Asi Mafya ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin