Yanına eğildiğim ilk zamanı hatırlıyor musun? Açmaya kıyamadığım kirpiklerin beni benden alırken şimdi beni kendi yerine koyabiliyor musun?
Yaşamın son raddesini, yok olmuş adamı, kinayeli gözleri ve ardında bırakması gereken koskoca acıyı?
Gecelerce buğulu cama adını yazdığımı ya da yağmurun her düşen tanesinden ne kadar nefret ettiğimi?
Cebelleştiğim yarını ve bana kol kanat geren sevdiklerimi tek kalemle itişimi?
Bildiklerini bildiğim halde bilinenlere anlam veremeyişimi!?
Kokunun sindiğini duyarak atamadığım giysilerini?
Ya da ölüme doğru koşarken sadece kendimi değil başkalarınıda incittiğimi?
Sessizce otururken içimden kopanları?
Sensiz yarınların şarjörde kalan son kurşunla beni ağır yaralayıp ölmeye yalvarırken çaresizce bırakışını...?