Multimedia: Defne
Yeni Bölüm 10 okunma,2 yıldızcıktan sonra gelecek .
İnsanlar Okumadan yazmanın ne önemi var ki?Terleme ve dayanılmaz bir baş ağrısı ile uyandığım uykumdan sonra, yatağımı terk etmenin verdiği bıkkınlık ve uykusuzluk ile gidip dolabımın önüne oturdum.Daha önce hiç böyle birşeyle karşılaşmamıştım , yorgunluğumu yatağımın üstünde bırakıp,müthiş bir hayat enerjisi ile uyanan ben,şimdi stresin verdiği bir yorgunluk halidir diye bunu görmezden gelmiştim.İşin garip tarafı kâbus ile uyanmam ve şimdi uykudayken ne gördüğümü hatırlamamamdı.Düşünmeyi bıraktım ve gri duvarımın üstünde duran saate baktım ve okul saatimin 2 saat öncesinde uyandığımı gördüm.Buna alırmayıp yavaş hareketlerle üstüme giyeceğim kıyafetlerimi seçmeye başladım.Üstüme rengi gri, kolları uzun , düz bir kazak ve altıma da siyah bir pantolon almıştım.Aksesuar olarak uzun ,ince zincirli ,siyah taş kolyemi ve siyah bilekliğimi taktım .Saçlarım uzun, düz ve kumraldı .Uçlarının biraz kıvrılmış olduğunu gördüm ve saç düzleştiricisi ile hallettim.Abartılı ve surata yağlı boya tablosu gibi bir makyaj asla tercih etmem.Bu şekilde kendilerini katleden kızları da anlamıyorum.Gözlerimin yeşil rengini öne çıkarmak için sadece siyah göz kalemimi çektim ve dudağıma parlatıcı sürdüm.İşim bittiğinde hala bir buçuk saat vardı .Odamdan çıktım ve merdivenlerden inip salona vardım.Koltuğa kıvrıldım ve zamanın geçmesini bekledim.10 dakika duramadan gözlerim kapandı.
***
Yine terleyerek uyandım ve nefesimin hızlandığını hissettim . Merdivendeki ayak sesini duydum.Kafamı kaldırdım ve gelenin Çağla olduğunu gördüm.Beni fark etmemesi için hareket etmedim ama beni görmüş ola ki "Sana da günaydın moruk" dedi.Bana moruk demesinin sebebi o egoistin yanında sönük ve sessiz kalmamdı.Ondan nefret ediyordum . Her zaman beni rahatsız ediyor , küçük düşürüyor ve babamı destekliyordu.Hatta onun işlerinde her zaman emeği oluyordu.Okulun en popüler kızı olarak biliniyor,neredeyse hergün sevgili değiştiriyordu.En sevmediğim kız tipiyle aynı okula gitmek,hatta bunu evde bile çekmek sinirimi bozuyordu.Kalktım ve mutfağa gittim .Babam çoktan gitmişti .Çağla mutfakta oturmuş fotoğraf çekip duruyordu.Umursamadan yanından geçtim ve buzdolabını açtım.Mutfağımızda harikalar yaratan Gökkuş "Kahvaltı etmeyecek misin?"diye sordu ."Teşekkür ederim ,Ecelerle okulda birşeyler atıştırırız"dedim ve nutellayı alıp tezgaha koydum dolaptan ekmek çıkarıp sürdüm.Keyifle yedikten sonra, çantamı almak için odama çıktım.Odamdan çıkıp anneme bakmak için odasına gittim.Dün çok fazla çalıştığından yorgun düşmüş, melek gibi uyuyordu.Anlına öpücük kondurup odasından sessizce çıktım.Merdivenlerden indim ve kapıya ulaştığımda,Çağla"Beni bekleme,Çağatay ile geleceğim" dedi.Zaten beklemeyi falan düşünmüyordum.Dışarıya çıktığımda arabamın serviste olduğunu hatırladım.Kaan'a beni alır mı diye sormak için telefondan numarasını tuşladım . 3.çalışta açtı."Günaydın güzellik"dedi.Pandam benim .Çok seviyorum onu."Kaan,arabam serviste . Okula gideceksen beni de alırmısın?"dedim"Tabii.Zaten okula gitmeyi düşünüyordum.Hemen geliyorum " dedi güzel sesiyle.Kaan sevgilim değil.Onunla çocukluktan beri arkadaşız .Ben onun koalası, o da benim pandam.Kaan beni her zaman kardeşi olarak gördü bende onu korumacılığından dolayı abim olarak.5 dakika içinde kapının önüne gelmişti .Kapıyı açıp ön koltuğa oturdum.Sımsıkı sarılarak "Günaydın benim yakışıklı pandam"dedim.Oda gülerek bana sarılıp:"Günaydın Melek yüzlü koalam." dedi ve ayrıldık.Yol boyu konuşmadık . Okula vardığımızda beni kapının önünde bırakıp arabasını park etmeye gitti.Okulumuz büyüktü.Pek fazla kavga çıkmazdı çünkü müdürümüz çok katı bir kadın.Okulun kapısından girdiğimde şok oldum.Ece ile tanımadığım ,muhtemelen Çağla'nın arkadaşlarından biri ile saç saça girişmişlerdi.Koşup onları ayırdım.Kız ,Ece'ye "Seninle sonra görüşeceğiz sürtük!" diye bağırınca tepemin tası attı ve kız yürürken kolundan tuttum ve yumruğu suratına geçirdim.Herkes bizi izliyordu.Kız afallamış bir şekilde yere kapaklandı.O boyalı sarı saçlarından tuttum ve"Kime sürtük dediğine aynaya bakıp karar verme! " diye bağırdım ve kızı arkadaşlarının için ittim. Etrafımızdakilerden "oooww" diye sesler gelmeye başladı.Umarım o kız bir daha karşıma çıkmaz yoksa onu hastanelik edebilirim.Herkes dağılmaya başladığında gözlerimin önünden hızla siyah birşey geçti.Göremedim .Kendi kendime Sanırım tansiyonum düştü diyip boşverdim. Ece yanıma geldi ve "O boya küpünü iyi benzettin.Bir daha ceza almamak için kendimi tutup kızı iyi ki parçalamadım." dedi ve hunharca gülmeye başladı.Tam cevap verecektim ki bu sefer kulaklarıma uğultu inmeye başladı.Ece"Defo iyi misin ?" diye sordu.Kafamı salladım . "Telefonumu sanırım kentinde unuttum .Sen yukarı çık ben geliyorum "dedi.Kafamı salladım. Yere attığım çantayı alıp merdivenlere yöneldim.Kaan'a mesaj atmak için cebimden telefonumu çıkarttım. Merdivenlerden çıkarken birden sert bir şeye çarptım.Kafamı kaldırdım ve daha önce okulda böyle bir çocuk görmediğimi hatırladım.1.70 -1.75 boylarında siyah saçlı , kahverengi gözlü,yüzü bebek yüzü kadar kusursuz ve bakışları biraz soğuktu.Kendime geldim ve "Çok özür dilerim.Seni fark edemedim.Dikkatim telefon daydı." dedim.Beni inceledi ve sanırım biraz sırıttı,sonra yanımdan geçip gitti.Çarpıştığımızda karın kaslarını hissetmiştim.Çok yakışıklıydı.Soğukluğu bile beni kendine çekmişti.Acaba onu bir daha görebilecek miydim .Offf.Kendine gel Defne. Merdivenlerden çıkmaya başladım .Derse geç kalmıştım.
***
Okuldan Ece ve Selin ile çıkmıştık.Kaan'ı aradım ve okula neden gelmediğini sordum.Önemli bir işi çıktığını söyledi.Onun da ailesi bu işlerle uğraşıyordu.O genellikle karışmazdı, ama evin tek çocuğu o olduğu için bazen bu işler için babası onu görevlendiriyordu.İşinin muhtemelen bu olduğunu bildiğimden sormadım.Kızlarla yürürken Selin,"Kızlar ben sıkıldım.Hadi Kaanları arayıp klübe gidelim."diye bıkkın bir ses tonuyla sordu."Olabilir.Zaten bu günlerde pek gitmiyorduk."dedim.Ece 'ye baktığımda fikrimizi onayladı. Egehan ve Kaan'a mesaj attım. Birlikte geleceklerini söylediler.Ece'nin arabasına bindik ve kulübe doğru yol aldık. Vardığımızda Kaanlar arabaya yaslanmış bizi bekliyorlardı.Arabayı onların arabasının yanına park edip indik.Koşup Egehan'a sarıldım,onu 1 aydır görmüyordum.Çok sıktığımı Egehan 'ın "Biraz daha sıkarsan Üstüne kusacağım!"dediğinde anladım ve onu yavaşça bıraktım.Ece ve Selin de teker teker özlem giderdik ten sonra klübe girdik.Her zaman oturduğumuz köşemize giderken diğer köşede oturanı gördüğümde ağzım "o"şeklini aldı.O buradaydı.Yanında kendisi gibi çekici 2 çocukla masada gülerek içki içiyorlardı.Dünkü çocuğun gözleri ile gözlerimiz çarpıştı bir süre birbirimizle bakıştıktan sonra gözlerini benden ayırdı.Dayanamayıp Ece'ye "Şu çaprazımızdaki çocuk kim?" diye sordum.O, "Hangisi ortada oturan mı ?" diye sordu.Kafamı yukarıdan aşağı salladım.Gülümsedi ve "İsmini Bilmiyorum.Tuvalette Çağla'nın yılanları konuşurken duydum.Okula yeni gelmiş."dedi."Neden sordun ?" diye sordu."Sabah sınıfa çıkarken merdivenlerde yanlışlıkla ona çarptım."Pis pis sırıtmaya başlayınca yüzüne -Sakın düşünme bile- bakışı attım aradan 10 dakika geçti.Egehan barda bir kızla sohbet ediyor,Kaan ise içki yüzünden omzuma sızmış,Selin ve Ece de içki yarışı yapıyordu.Bir anda çaprazımızdan gelen cam kırılma sesi ile irkildim. sarışın çocuk elindeki bardağı yere atmış ve biriyle itişiyordu.Kumral olan kız tavlıyora benziyordu.O da sıkkın şekilde kavga eden arkadaşını izliyordu.Bunaldığı belliydi ve arkadaşına birşey söyleyip kulübün kapısından çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde
Novela JuvenilDefne 16 yaşında bir liselidir. Herşey normal giderken kendinde bir gariplik olduğunu keşfeder.Bununla hayatı dayanılmaz bir hal almıştır. Ciddiye almadığı şey, kendini günden güne karanlığa çekiyordur.