''Bulut Olan Hayaller''

95 16 8
                                    

       Gözlerini açamadı. Uyanıp , uyanmadığnı anlayamadı. Acaba neredeydi ? Odasında mıydı ? Orayı bilmiyordu. Bir şeyler olduğunu fark etti. Mükemmel bir ses işitir gibi oldu. Gerçek miydi , değil miydi tam olarak emin olamadı. Ama gerçek hissi veren bir sesti , bu ses. Beğendiği bu ses olağanüstü bir tondaydı. Bu kişi kimdi ?

      Bir türlü karar veremediği bu sese kim sahipti böyle ? Nasıl bu kadar güzel bir ses olabiliyordu ? Şaşırıp kaldı  bu ses karşısında. Ama hiç konuşmadı , sustu yinede. Sadece dinlemek istedi bu sesi. Öyle huzur veriyordu ki  , ağzı açık kalırdı insanın bu ses karşısında. Pek çok ses duymuştu hayatında. Güzel sesler bilirdi.  Ama hiç biri bu sese benzemiyordu. Çok ilginç gelen bu olay karşısında dayanamadı. Hemen kalkıp bu kişinin kim oluğunu bulmak istiyordu. Elbette kolay olmadı. Biraz düşündü. Kim olduğunu çok merak ediyordu. Ama bir türlü çözemiyordu. Gözlerini zorlukla açtı. Zaten gece geç vakitte uyumuştu. Hemen açtığı gözlerini ovuşturarak etrafına baktı.

   ''Kimsiniz ? Lütfen cevap verin.''

    Konuşan kişinin kim olduğunu çözememişti. Ama bu kişinin ne dediğini duyarsa anlayabilirdi. Biraz daha dikkat kesildi. Bu seferde olmadı. Anlaşılmıyordu. Bu güzel sesli adamın ne dediği bir türlü anlaşılmıyordu.Merakı fazlalaşıyordu. Fakat anlaşılması da zorlanıyordu.

   ''Lütfen , ne dediğinizi anlamıyorum ? Anne , evimize gelen kim ? Kim bu ? Anne ?''

   Olmuyordu , yapamıyordu. Bir türlü ulaşamıyordu. Annesi daha uyanmamış olabilirdi. Bu yüzden babasına seslenmeyi denemek istedi. Belki de daha işe gitmemiştir diye düşündü Bulut. Ama öyle değildi. Oysa babası çoktan işe gitmişti. Bir türlü anlam veremediği bu ses iyice güzelleşiyordu. Dayanılmaz bir hal alan bu ses karşısında insanın ruhu açılıyordu adeta. Sanki bir papatya bahçesine uzanmış mışıl mışıl uyurken bir yandan da müzik dinliyormuş gibiydi. Ne kadar huzur verici bir şey değil miydi bu ?  Mis gibi kokulu bir bahçede uzanmak , dinlenmek , müzik dinlemek , oturmak , kahve yudumlamak , kitap okumak , ya da annesinin güzel kurabiyelerinden yemek ne huzur verici olurdu. Bu  ses de tıpkı o huzuru veriyordu Bulut ' a. Ne olduğunu anlamayarak ve merak içerisinde kararını verdi. Artık kalkıp bakacaktı. Yoksa meraktan ölecekti. Belki meraklı olmak güzel , belki de kötü bir şeydi. Bu düşünceyi umursamadan kalkmaya çalıştı. Bu sefer becerebilmişti. Mutluydu.

      '' Anneciğim. Evde misin ? Kim konuşuyor böyle ? Ne kadar güzel bir ses bu. Anne bu kim söyler misin ? Anne beni duyuyor musun ?''

     Yanılıyordu Bulut. Duymuyordu annesi onu. Boşu boşuna meraklanıyor , kendini paralıyordu. O da böyle düşünerek hemen kararını verdi. Bu sefer kesindi. Kalkıp o kişiyi bulacaktı. Çünkü insan bu sese dayanamazdı. Tıpkı bir mırıldanmaydı. Sanki bir şarkı gibi , sanki bir hüzün gibi , ama huzur dolu bir şeydi. 

    ''Allah ' ım. Ne olursun , bana yardım et. Bu ses insanı büyülüyor. Kendine aşık ediyor. Ben daha fazla dinlemek istemiyorum. Yoksa aşık olacağım , ama gerçekten mükemmel. Allah ' ım yardım et lütfen. Senden tek isteğim bu. Kim bu ? Neden bizim evimizde ? Ne istiyor acaba ? Neden mırıldanıyor bu şekilde ? Lütfen bana yardım eder misin ? Sanırım içim huzur doluyor ama merak da insanı yeyip bitiriyor gerçekten. Tanrım. Lütfen bana yardım et. Ben bu ses karşısında büyüleniyorum. Kendime engel olamıyorum. Aşık olabilme olasılığı da var tabii. Ah , hayıııııır ! Gelme lütfen. Lütfen. Hayır , anne. Yardım et. Anneeeee !! Sana yavarırım git. Git , lütfen. Anne , gel ne olur. Git buradan.''

     Korkunç bir yüzdü bu. Kim görse korkardı. Bir melek gibiydi. Tıpkı melek gibi. Kanatları çok güzeldi. Ama insan korkardı. Ona gülümseyerek mırıldanmaya devam ediyordu. Sessizce ağladı , annesi duymasın diye yaptı bunu. Ama aslında bu olanlar sadece bir rüyadan ibaretti.

Bir Bulut HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin