Anneme geleli bir hafta olmuştu,bu süre içinde Ashton dışında çocuklar ve Slvya aramıştı.Michael,Ash'in hafif bir grip geçirdiğini ve işlerin yoğunluğundan dolayı arayamadığını söylesede hepsi aynı yerde aynı bölümde çalışıyorlardı.Eğer şirket sahibi Luke bile aramaya vakit bulduysa sevgilisi için bir dakika ayıramayan Ashton'ın bahanesi olamazdı.Geçen bir hafta boyunca geceleri ağlamış,sabahları annemle dükkana gitmiştim.Annemin geçen yaz evlendiği Sam ile biraz yürüyüş yapmak için sahile iniyordum,onun dışında kalan zamanlarda Ashton'dan telefon bekliyordum.
Yarın sabah en erken saatte yola çıkıcaktım,Calum'un akşam doğum günüydü ve orada olacağıma söz vermiştim.
''Venüs,iki saattir sana aşağı gelmen için bağırıyorum,yemek hazır''
Annem,sırf daha fazla kalmam için iki gündür en sevdiğim şeyleri hazırlayıp,çocukluk videolarımı açıp duygusal anlar yaşıyordu.Ama oda biliyordu,Ashton olmadan yalnız kalamayacağımı.
Ben,annem ve babamın tamamen aralarında duygusal bağ olmadan tek gecelik yaşadıkları bir ilişkinin meyvesiydim.Annem hamile olduğunu öğrendiği zaman babama bir şekilde ulaşıp haber vermiş,babam insaflı adammış ki anneme doğurmasını ve çoğu masrafımı karşılayacağını söylemiş ama bir şartı varmış,hayatım boyunca babam olarak sadece adını bilmemi istemiş,asla görmemem gerekirmiş.Annem de verdiği sözden dolayı hep babamdan bahseder ama asla resmini göstermez.Aralarında aşk asla olmamış,ben 3 yaşıma girene kadar sık sık arkadaş gibi görüşmüşler,ne zaman bilinçli olmuşsam o zamanda telefon dışında bütün bağlantıyı kesmişler.Açıkçası bunu yaptığı için babama uzun süre içten içe teşekkür ettim.Sonuçta şu an görüşüyor olsalardı durmadan kavga çekmek ve ergenliğimi sorunlu yaşamak yerine annem ve ben sakin bir hayat yaşadık.Annem doğduğundan beri Hawaii'de küçük bir kasabada yaşıyor.Ashton'la tanışana kadar LA'ya sadece tatilleri Slvya'yı görmek için giderdim,ama artık orada yaşıyordum.Annem babasından kalma bir sörf eşyalarının satıldığı dükkan işletiyor.Hawaii hep yaz ve sörf şehri olduğu için mekan çok fazla işliyor.Geçen yaz uzun süredir birlikte olduğu Sam'le evlendiğinden beri yalnızlık çekmediğini biliyordum.Ashton'la yaşamaya karar verdiğimde annemin yalnız kalmaktan ne kadar korktuğunu hep söylerdi,bu yüzden Sam ona çok iyi gelmişti.
''Venüs geldiğinden beri çok dalgınsın,iyi olduğuna eminmisin''
''Gerçekten iyiyim Sam,bunu kaç kere söylemem gerek sadece bilirsin yorgunum''
''Sam haklı Venn,sen buraya asla bir anda çıkıp gelmezdin,Ashton'la aranızda bir sorun mu var''
''Anne her gün bu soruyu sormaktan vazgeç,23 yaşındayım Ash'de 26,emin ol sorunlarımızı halledebiliyoruz''
''Bak kızım,siz beraber yaşamaya başladığınızdan beri aranızdaki her neyse ciddiye dönüştü.Bizde onun aileside sorun yaşamak istemeyiz.Eğer aranızda bitmeyen sorunlar varsa güzelce konuşarak yollarınızı ayırabilirsiniz eminim o zaman herşey daha güzel olur''
Annemin yaptığı güya öğüt verme olayı ve bizim ayrılma konumuz suyu taşıran son damlaydı.Onların yanında 14 yaşında bir kız gibi ağlamak istemiyordum.İki yıl önce Irwin'ler,annem ve Sam'le tanışmışlardı.Onlar çok saygın ve bilinen bir aileydi,biz ise sıradandık.Ashton'ın annesi Bayan Irwin beni sevmezdi bunu çıkmaya başladığımızın ilk ayı açık açık '' bence Venüs bizim ailemizin kızı değil'' diyerek niyetini belli etmişti.Annem Ashton'ı severdi,ama annesi buraya geldiklerinde durmadan bana ve anneme laf soktuğu için Ashton'a karşı Sam'le ikisi mesafe koymuşlardı.
''Bizim aramızda yaşanan hiçbir sorun sizi ilgilendirmez,buraya alt tarafı sizi görmek ve yoğun şehir hayatı sonrasında kafa dinlemek için gelmiştim.Ama anladım ki yaptığım gerçekten büyük hataymış''
Sofradan kalkıp odaya doğru giderken yaptığımın çok yanlış olduğunu biliyordum ama onlarda Ashton konusunda ne kadar hassas olduğumu biliyorlardı.Bence susması gereken onlardı.Neyse ki sabah onlar daha uyanmadan buradan gitmiş olucaktım.Annem bana çok kırılacaktı ama eğer burada kalsaydım hem onların kalbini daha çok kırmış olup hem de Ashton'la aramı düzeltmek için şansım kalmazdı.
Sabah ;
Yola çıkalı bir saat oluyordu.Uyandıktan sonra dolaba onları çok sevdiğime ve özür dilediğime dair bir not bırakıp evden çıkmıştım.Doğum günü partisine geleceğimden kimsenin haberi yoktu.Dün akşam yemeğinden önce Calum'a bir süre daha annemlerde olacağımdan bahsettiğim kısa bir mesaj atıp doğum gününü kutlamıştım.Amacım akşam oraya gidip herkese süpriz yapıp,Ashton'ın kucağına atlayıp onu çok sevdiğimi ve özlediğimi söylemekti.Yaklaşık 4 saat süren yolculuktan sonra eve girmek çok farklıydı.Evde kimse yoktu,büyük ihtimalle Ashton çocuklarla beraber direk partinin olduğu mekana gitmişti.Odaya çıktığımda odanın bıraktığım halde olması demek Ashton'ın bir hafta boyunca eve gelmediği demekti.Bu gerçeğe üzülürken bir saat sonra bir partiyi basıcağım aklıma gelmişti.Uzun bir banyodan sonra üzerime Ashton'ın en sevdiği beyaz elbisemi altına da sandaletlerimi giymiştim.Hafif bir makyaj yapıp saçlarımı doğal bırakmıştım.
Arabayı mekana doğru sürerken Ashton'ı göreceğim için çok heyecanlıydım.Araba anahtarlarını görevliye bırakıp Calum'a yolda bulduğum bir mağazadan aldığım hediye paketiyle içeri girdim.
''SÜÜÜPRİİİİZ''
''Senin burada ne işin var Venüs''
''O ne demek Slvya bugün arkadaşımın doğum günü ve sevgilimi çok özledim,Ashton nerde''
Kimseden ses çıkmadığı gibi herkes bir tarafa odaklanmış korkuyla bakıyordu,olayı anlamaya çalışırken ilerde oturan Ashton ve kucağında olan sarışının bana bakmasıyla gelmeme neden sevinmediklerini anlamıştım.