Güneş doğmuştu . Artik sabah oldu , bulut uyuyordu Saat 6 olmuş ben neden se bu gün erkenden kalktım. Bulutun yanağına bi buse kondurdum. Kalktım elimi yüzümü yıkadım bu gün alışverişe gideceğim benim alışverisim baya uzun sürer erken kalktığım iyi oldu . Hazırlandım buluta bi not biraktim notta;
Askım ben alısverise gidiyorum gecikirsem merak etme seni seviyorum
Su.
Notu bıraktım, ilk olarak taksim'e geldim . Burda alışverişe başladım ...
Bulut; sabah kalktığimda yanımda su yoktu aşagı indim her yere baktım ama su yoktu. Endişelendim tekrar odaya geldiğimde bi not gördüm not'ta su alışverişe gittiğini yazmış. Meraklanmam geçmişti rahat bi nefes aldım. Aşağı indim kahvaltımı hazırladım. Saat 10 du kapı çaldı bir süru poşet vardı poşetleri getiren adam
-Su hanım ın evi mi ? Dedi
-Evet buyrun. dedim
-Su hanım bu poşetleri buraya getirmemi söyledi. Dedi
-Peki buyrun . Dedim
Adam iceri gecip posetleri bıraktı iyi gunler dedi ve giti
Biraz sonra kapi caldi su geldi
-Askim ya cok yoruldum sofor posetleri getirdi mi ?
-Evet askim o adam senin soforun mu?
-Evet küçüklüğümden beri bizim şöförümüz annemler giderken onu bana bıraktılar . Ahmet Amca ...
-Tamam askim .
Su; bugün alısverişe gitmiştim.Taksim,eminönü,
beyoğlu,bebek........ heryeri dolaştım yaklaşık 40-50 poşetim vardı . Eve geldiğimde bulut şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
Ben dudağına bi buse kondurdum . Hemen odama çıktım . Poşetler odamdaydı hemen hepsini yerleştirdim . Üzerime rahat bi şeyler giydim aşagıya indiğimde bulut tv izliyordu . Yanına oturdum belimden sarıldı. Tv de Güneşin Kızları vardı bu diziyi çok seviyorum , İzledik bitti . İkimizde aynı anda esnedik artık uyusakmı dedim . Zaten bu gün çok yorulmuştum. Delibalım da tamam gökyüzüm dedi odaya çıktık bulut bana arkamdan sarıldı bulut'un uyuduğunu anladım . Kalktım balkonuma çıktım deniz kokusu beni rahatlatıyor. Aşağıdan tıkırtılar geliyordu...Korktum hemen bulutu kaldırdım.(fısıltıyla)
-Bulut...
(Gözleri kapalı )
- Noldu hayatım
-Aşağıdan tıkırtılar geliyor korkuyorum.
(yataktan zıplayarak)
-Ne ! dedi.
Bulut benim önümde , ben onun arkasındayım parmak uçlarımızda yavaş yavaş merdivenlerden indik . Salonda bi gölge vardı bahçe kapısı da açılmış.
Bulut,
-Ben bahçeye çıkıyorum, sen burda bekle dedi.
-Asla olmaz seni tek gönderemem dedim .
-Aşkım napıcaz ben seni asla oraya götürmem dedi
-Sen inat , ben inat napıcaz bakalım delibal ...
(bu arada ben delibal filminden çok etkilendim bulut'u da barışa çok benzettim, kaderi benzemesin bi de davranıslari falan da bulut'la aynı bi de çok mantıklı digilmi delibal bal türü ben de bulut'a bal demek yerine "delibal" diyorum çünki aynı benim gibi çılgın birisi bu hitap ona çok yakıştı o da bana gökyüzüm dio ben de ona delibalım diyorum )
Bende birden koşarak bahçeye çıktım .
Ve yavru bi kedi gördüm o siyah gölge de ışıktan dolayı olmuş. Bulut da koşarak peşimden geldi , ve sımsıkı bana sarıldı naptın sen öyle ya sana bişey olsaydı dedi
Delibalım olmadı bi şey kediymiş zaten dedim
O da ohh dedi rahatlamış bi şekilde.
Aşkım bu arada seni boşu boşuna uyandırdım dimi dedim.
Oy oyyy kıyamam sana dedi ve öptü .
İkimizinde uykusu kaçmıştı
En üst kattaki balkona çıktık kafamı göğsüne yasladım ve oturduk. Biraz sessiz kaldık saçımla oynuyordu , o kadar huzurluydum ki kendimi cennetin bi köşesindeymiş gibi hissettim . Güneşin doğuşunu izledik . Güneş doğdu ikimiz de uyumak istedik bu sefer de bulut'un
odasında uykuya daldık...
