Yavaş, yavaş yağmurun sesiyle uyandım. Artık ekim ayındayız yağmurlar basliyor. O kadar güzel bi koku olmuştu ki o kokuyu hapsetmek istedim . Bulut'a baktığımda hâlâ uyuyordu ki birden gözlerini açtı içten bi nefes aldı . Bulut' ta yağmuru çok seviyormuş. Hemen bize birer nescafe yaptım . Uzerimize bi polar aldık ve yağmuru seyrettik. Yaklaşık yarım saat sonra bulut bana hazırlanmamı söledi . Dışarı çıkıp yürüyecekmişiz bu arada akşam oldu . Yüksek bel siyah pantolon,yarım bi kazak üzerime deri ceket aldım saçlarımı da topladım. Bulut da deri giyinmişti. Uyumlu olmuştuk. İstanbulu yağmurlar içinde ıslanırken görmek gerçekten çok güzeldi . Kız Kulesi'ne manzaralı bi bank'a oturduk . Bi anda ikimizde ağlamaya başladık. Biz birbirimize bakınca gerçekten mutluluktan ağlıyorduk. Bu yaşadıklarım rüya gibiydi. Ben gerçekten tamda bulut gibi birini isterken bütün bu yaşananlar tesadüf olamazdı . Onu o kadar çok seviyorum ki gerçekten diyecek sözüm yok. Biz birbirimizi hakedecek ne yaptık acaba allah bizi nazarlardan koruusn . Bulut tam benim gibi duygusal birisiydi biz birbirimizi görmeden yaşayamayız mecaz felan diğil gerçekten ben yaşayamam.....
