Bana şarkı söyle....
Rüzgar sanki Sare için esiyordu , onun melodisini çalıyordu. Ağlıyordu veya sitem ediyordu rüzgar Sare gibi ama onun taklitçisiydi rüzgar . Ama o uyumak istemezdi , sitem ederdi ona şiir yazan olmadığı için çünkü köle olan yıldızlara bile yazılıyordu ama özgürlüğü olan rüzgara yazmıyorlardı.
《》
Uyan ,kalk kahvaltı yap , okula git, eve gel, uyu ...
Monoton . Ben şarkı söylerdim rüzgara içimdeki yalnızlığa . Ama onlar bilmezdi. Ne kadar içten söylesem de ulaşamazdı sesim onların ruhlarına. Yine başladım şakımayaUyumam için şarkı söyle
sonra beni yalnız bırak
sabah uyandırmaya çalışma
....
Bir yandan yürüp şarkı söylüyordum okul girişine kadar çünkü sesim pek güzel sayılmaz ve rezil olmak istemiyordum. binaya doğru yürürken etrafıma bakıyordum bir yandan da . Sonra onu gördüm... çok klişe demi ? Zaten öyle bir şey olmadı . Ama birine çarptım Ali Haydar Bey'e ironik ama değil mi ? Kazıkçının kitaplarını düşürmek ... Baht ne diyelim .
Hocaya karşı özürlerimi sıraladıktan sonra anfiye girip yerimi aldım. Burada pek arkadaşım yok çoğu arkadaşım ilk yıl kredilerini yükseltip devlet üniversitelerine geçtiler. Ve bundan dolayı tek takıldığım kız vardı . O de yanımda geliyordu ki yere yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uykusuz
عشوائيUyumam için şarkı söyle, sonra beni yalnız bırak ,sabah uyandırmaya çalışma çünkü ben gitmiş olacağım