TATİL

24

Demet den;

Ege ye minder fırlattım ve kumandayı vermesini söyledim.Tabikide inat etti ve vermedi.

"Ege Ekin i çağırıp televizyonu kafana geçirmesini söylememi istemiyorsan kumandayı bana ver!"

"Kanka ben keyfimden mi aldım sanıyorsun?Kankamı kırar mıyım sanıyorsun?Ama bugün magazinde Hande Yener in villasını gezdiriyorlar.Bunu izlemezsem benim ne hissedeceğimi düşündün mü!?"dedi ve yalandan iç çekti.

"Ege bu söylediğinden sonra kafana kusabilirim ama kafan benim kusmuğumu hak edecek kadar güzel ve temiz değil..."

"Kanka,birgün şu yalanlarından çarpılacaksın.Kurban ol sen benim saçıma ayol!"

"Lan yine mi geldin sen?"diye uykulu gözlerle içeri girdi Ekin.Niye bu kadar ponçik duruyordu bu?

"Kardeşim,burada zengin kadın Hande Yener in zengin villası söz konusu kendine gel!"dedi.

Şimdi bunların didişmesini hiç çekemeyecektim.Mutfağa gittim ve buzdolabını açtım.Gözüme ilk çarpan şey dondurma olunca gözlerim parladı ve kısa çaplı bir sevinç dansı yaptım .Ve kakaolu bebeği elime aldım.Hırsla kapağı açtığımdaysa,hayal kırıklığı tüm vücudumu sardı.Sarma mı?!

Az önceki heyecanım dozunda hayal kırıklığıyla kutuyu kapatıp buzdolabına koyarken,bir yandan da homurdanıyordum.İçeri gittim ve "Ayh yeter dayanamıyorum kaç gündür evdeyiz ve kusura bakma ama kanka seninle magazin dedikodusu yapmaktan ve hergünki replik Ekin in gelip olaya el koymasından bıktım.Dışarıda hayat var ve biz birimiz kaçık,birimiz mantıklı ve laf sokan,birimiz de kız üç panda olarak hayata götümüzü dönmüş bir şekilde eve kapandık!Beni dışarı çıkarın yoksa belgeselde gördüğüm panda hareketlerini çatıda uygulayacağım!!"diye isyan ettim.

Ege den;

"Kanka mal mısın?"diyip kafasına yastık atacakken kardeşlerin gülü kolumu koparırcasına tuttu ve "Yastığı sana sokarım"diyerek tek sarılma kaynağım olan yastıklardan beni soğuttu.

Yutkundum ve az önce nefes almadan konuşan Demet in nefes alıp vermesinin bitmsini bekledim.

"Kankam haklı Ekin.Bizi romantik bir yemeğe çıkar ve bize sulananları az önce koparacak derecede sıktığın koluma harcadağın güçle döv.Sonrada yediklerimizi eritip fit olarak senin yanına yakışmamız için bizi fitness a götür."

"Ekin cidden seninle dışarı çıkalım mı?İKİMİZ.BERABER.BAŞBAŞA.SEN VE BEN.SADECE BİZ.BAŞKASI OLAMDAN."dedi Demet.

"Tamam ya siz gidin ben de facebook tan fake hesap açıp karşı cinsle konuşurum"dedim.

"Tamam"dediler aynı anda.Hey ciddi değildim.

"Hadi giyin"dedi Ekin.

"Ben de abiyemi giyip geleyim mi abicim?"diye sordum.Takmadı ve ayfon altısının ekran kilidini açıp kapadı.Pis zengin.

Ekin den;

Demet i beklerken tam 17 kere ekran kilidi açıp kapamıştım ve bunu yapmam 5 dakika arayla olduğu için 17x5=...matematiğin bittiği yer.17.5= her ne ediyorsa o kadardır bekliyordum işte.

Sonunda merdivenlerden tıkırtı gelince gözlerimi oraya çevirdim.Ağzım açılırken Ege gevzek gevzek ıslık çalıyordu.

Bembeyaz elbisesinin ağzımı açtırması taş gibi olması değil,beyazın verdiği masumluğun bir elbiseyle böyle gözükmesinin yanında,benim olacağı gün giyeceği gelinliğin onun üstünde nasıl duracağını tahmin etmemdi.Ben O na bakınca sadece güzellik değil,aşk ve masumluğun birleşince tarifsiz görünümü görüyordum.O yüzden,bana O nu anlat deseler anlatamam ya...Ben daha kendim anlamamışken...