Masamızın arkasından gelen heyecanlı bir ses, "Selam gençler!" dedi. Arkamızı dönünce Alex ve Jack'le karşılaştık.
Alex, "Sizle oturabilir miyiz çocuklar? Hiç boşta sandalye kalmamış." dedi neşeli bir şekilde. Odanın etrafına bakınca tıka basa dolu olduğunu gördüm.
Calum gülümseyerek, "Evet, tabii. Oturun." dedi. Ah... Ne çok seviyordum gülümsemesini.
"Ee, nasılsınız millet?" dedi Jake kekinden koca bir ısırık alırken.
"İyiyim, ya sen?" Gözlerimin içi parıldadı. Jack'in keki boğazında kaldı.
"Sen. Sen. KONUŞABİLİYORSUN!" Jake bağırarak tüm kafenin dönüp bize bakmasına neden oldu.
Kıkırdadım, "Evet, görünüşe göre öyle."
"HASİKTİR ORDAN OĞLUM! NASILDIN, NASIL OLDU BU? Bekle. YOKSA CALUM'IN SİKİNİ ÇOK SERT EMDİĞİN İÇİN SES TELLERİN TEKRAR ÇALIŞMAYA MI BAŞLADI!?" Jack bağırdı, tekrar, tüm kafe dönüp bize baktı.
Alex kahkahalarının arasından, "Jake, bebeğim. Bizi kovduracaksın. Sakinleş." dedi. Bekle bir dakika.
Bebeğim?
Vic, "Siz çıkıyor musunuz!?" dedi.
Jake, "Evet, tabiki çıkıyoruz!" dedi ve Alex'in yanağına onu inletecek cıvık, çikolatalı bir öpücük kondurdu.
"Aw, bu çok şirin! HEPİMİZ İLİŞKİLERİMİZDE MUTLUYUZ!" dedi Kellin heyecanla.
"Ashton hariç." Alışkın olduğumuz bir sesin iç çekişini duyduk.
Çevirmen notu: FUCKING HELL MAN! nasıl çevirilir bilemediğim için hassiktir ordan oğlum diye çevirdim hani alkış,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chatterbox | Malum [ Mute | Malum Devam Kitabı ] (Türkçe)
FanfictionBu kurgu tamamen @5Secondsof1D_2B1 kullanıcısına aittir, ben yalnızca Türkçe'ye çeviriyorum. This fiction belongs to @5Secondsof1D_2B1 and I'm just translating it.