-Hafta sonu-
3 saat süren yolculuğumuzdan sonra malessef ki yazlığa gelmiştik eşyaları arabadan indirip eve taşımıştık annem ve Efe'nin annesi temizlik yapıyorlardı ayak altında dolanmamamız için de bizi dışarı yollamışlardı.
- Hadi ama Arya hiç mi merak etmiyorsun orda ne olduğunu?
Efe'nin bahsettiği yer bir kaç sene önce bulduğumuz ağaç kökünün altındaki barınaktı.
- Hayır aslında ilgimi çekmiyor hem bir daha nasıl bulmamızı bekliyorsun orayı?
Aslında gitmek istiyordum nedenini bilmediğim bir şekilde istiyordum fakat mantığıma uyup gitmeyecektim.
- Geçen sefer dallardan birine şapkamı astığımı hatırlıyorum hadi Arya bir bakıp geliriz.
- İyi bir fikir olduğuna emin değilim.
- Pekala sen kaşındın.
Ne olduğunu anlamadan bir anda kendımı Efe'nin omzunda bulmuştum bütün çabalarıma rağmen beni indirmemişti epeyce bir yürüdükten sonra indirmişti ordan sonra ne dersem diyeyim gideceğini fark ettiğim için yürümeye başlamıştım.
- Şapkanın uçup gitmediğini nerden biliyoruz?
-Bilmiyoruz.
-Dalga geçiyor olmalısın.
-Hey! İşte orada!
Hafifçe kafamı çevirdiğimde cidden kırmızı bir şapkayla karşılaşmayı beklemiyordum bulmuştuk işte 10 yıl sonra tekrardan gelmiştik. Efe kapağı kaldırırken heycanlanmıştım bu yerde beni çeken bir şeyler vardı. Tanıdık merdiven düşme sesini duyduğumda zihnimdeki düşüncelerle boğuşuyordum ben bakana kadar Efe aşagı inmişti bile.
-Buraya bizden başka kimse gelmemiş sanırım.
-Nereden biliyorsun?
-Aşağı in Arya kitaplar hala yerdeler.
Aşağı indiğimde haklı olduğunu gördüm tabi aşağı iner inmez baş dönmesi yaşamam fark etmemi zorlaştırmıştı.Efe kitaplara bakarken ben küçük bölmeciklere bakıyordum. Bölmecik değil oda doğru kelimeydi sanırım yatak odası sandığım bir yere girdim. Yatağın yanındaki dolaba gözüm takılmıştı ve içimden açmak geliyordu büyülenmiş gibi dolabın yanına gittim ve dolabı açtım Efe'nin sesini duyana kadar ne yaptığımın farkında değildim.
- Aa... Arya sanırım bir büyücü evindeyiz kitaplardan bir kaç tanesine göz at...
Efe cümlesini bitiremeden elimde tuttuğum asayı fark etmiş olacakki duraksadı. Gözlerim sonunda Efeninkiler ile buluştuğunda usulca;
-Biliyorum dedim.
Asayı elime aldığımdan beri boynumda ısınmaya başlayan taşı elımle tutup elbisemin üzerine çıkarma ihtiyacı duydum. Taşı tuttuğum an yere düştü o anki duygularım tarif edilemezdi baş dönmesi ve içimde bir şeylerin patladığını hisettim ne kadar kötü görünüyordum bilmiyordum ama Efe yanıma gelmişti ve iyi olup olmadığımı sorguluyordu bile iyi olduğumu belirtmek için elimi kaldırdığımda aynanın kırılıp yere indiğini gördüm Efe bir bana bir de aynaya doğru tuttuğum asaya bakıyordu.
-Tamam burdan çıkmalıyız Arya hemen!
Asayı ve kolyemı alıp çantama yerleştirdim Efe naptığımı anlamamış gibi bakıyordu.
-Bak açıklayamam ama bunu bırakamam.
- Oldu olacak içerdeki kitaplardan da topla?
- Evet iyi bir fikir olabilir.
-Arya sadece şaka yapıyordum.
Efe konuşurken çoktan odadan çıkmış rastgele kitapları çantama doldurmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOY
FantasyBüyücülerin soyu yıllar önce kralın karısı kara büyüye uğrayıp öldüğünde kralın emri üzerine bitirilmişti... Şey en azından bir çok insan böyle biliyor.