Karşı Karşıya

acı haber

Biricik kızım;

Öncelikle şunu bilmeni isterimki seni çok seviyorum. Bu mektubu okuyorsan ben coktan babanın yanına gitmişimdir. Sana söyleyip moralini bozmanı ve üzülmeni istemediğim için bu yolu tercih ettim. Beni hep güzel anılarımızla hatırlamanı istiyorum. Ve dolu dolu ,mutlu bir hayat yaşamanı istiyorum. Seni seviyorum...

Sevgilerimle annen.

Bu satırları okurken gözlerimden seller akıyordu. O an aklım durmustu. Napıcağımız şaşırdım. Haraket edemiyordum. Bosluga bakıp ağlarken karşımdaki aynaya döndüm. Fark ettimde anneme ne kadar cok benziyordum. Göz ve agız yapımı annemden, burun yapımı ise babamdan almıştım. Mavi gözlerim ve Kahverengi saçlarım vardı. Kendimi incelemeyi kesip teyzemi aradım.

- Alo Miray nasılsın kızım. Dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.

+Teyze annem- dedigimde sözümü kesti ve

- şhh. Dedi ve beni sakinleştirmeye başladı. Hiçbir yararı olmuyordu. Akşam onlara gitmemi ve bir süre orda kalmamı istemessem okula da gitmiyecegimi söylemişti ama yalnız kalmak istiyordum. Bu yüzden teyzemin teklifini geri çevirdim.
 
Bir ay sonra..

Hala kendime gelememistim. Kendimi cok yalniz hissediyordum. Annem yanimda olsaydu keske diyordum.  Karnım acıkmıştı. Pizza söylemistim. Zil calıyordu. Kalkmaya cok üşenmiştim ama midemi beslemem lazımdı. Yoksa bedenimden ayrılıp kendi yemek yiyecekti.

Kalktım ve kapıyı açtım ama pizza degil kuzenim gelmişti. Belliki teyzemin gönlünü rahat etmemişti. Onu içeri aldım.

On dakika sonra da pizza geldi ve beraber pizza yedik. Moralimin düzelmesi için (birazcıkda olsa) film izlemeye karar verdik. Umut (kuzenim) aksiyon filmi izlemek istiyordu. Bende tamam dedim be filmi açtık.

Filmin yarısında uykum geldiği için salonda uyuya kalmıştım. Sabah kalktığımda Umut çoktan uyanmış kahvaltıyı hazırlamıştı.

Birlikte kahvaltı yaptık. Ona iyi olduğumu,artık eve gidebilecegini söylesemde beni dinlemedi. Bende eve, mahalledeki ve yatılı okula gitmeden önceki en yakın arkadaşım olan gerci hala en yakın arkadaşım. Sude'yi cağırdım.

Evlerimiz aynı sokakta oldugu icin gelmesi cok uzun sürmedi. Geldiğinde odama cıktık. Evimiz iki katlıydı ama üst katta sadece benim ve annemin odası vardı. Ben odama geçerken sude odamın kapısını kapattı. Dün sadece yattığım için valizim hala açılmamıştı. Ben yatakta oturup Sude'yle sohbet ederken Sude de valizimi boşaltıyordu. Herşeyi boşalttıktan sonra en son annemin hediyesi kalmıştı. Onu alıp boynuma taktım. Çünkü artık annem yoktu. Kolyeyi boynuma takarken gözyaşım akmıştı.

Sude karnının acıktığını söyleyince geçenlerde internette gördügüm ıslak keki yapmaya karar verdik. Her ne kadar Sude beremiyecegimizi söylesede onu dinlemedim ve yapmak için asağı indiğimde Umut'un da Arda'yı çağırdığını gördüm.

Umutlar bizim asağı sokakda Ardalar da yukarı sokakda oturuyordu. Dördümüz cok yakın arkadaştık. Umut'u kuzenim gibi görmüyordum.

Onlar televizyonda maç izlerken bizde Sude'yle kek yapmaya başladık. Kekimiz hazır olduğunda mutfak savaş alanına dönmüştü. Umut ve Arda biz yaptığımız için zehirlenme ihtimalinin %90 oldugunu ve bu yüzden yemek istemediklerini söyleselerde sonunda dayanamayıp yediler cünkü Sude'yle canları ceksin diye gözlerinin önünde yedik.

Sonunda akşam olmuştu Umut ve Arda'yı eve yolladık. Sude bizde kalacaktı. Bir arkadaşa ihtiyacım oldugunu oda biliyordu bende. Gece uykum kacmıştı. Kalkıp bir bardak su ictim ve yatağıma geri döndüm. Annemin beni neden yatılı okula gönderdiğini düşünüyordum. Kendi başıma ayakta durmayı öğrenmem içindi büyük bir ihtimal ama zaten az vakti varken benimle daha fazla vakit gecirmesi gerekirdi. Bunları düşünürken uykuya dalmışım.

Sabah kalktım ve bugün cok işimin oldugu aklıma gelince geri yatağıma yattım. Kalkmak istemiyordum ama kalkmam lazımdı. Kalkıl elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlarken Sude de kalkmıştı.

Kahvaltımız bittikten sonra hazırlanıp evden cıktık. Sude benim kardesim gibiydi. Her hareketimin , her sözcüğümün,her bakışımın anlamını biliyordu. Ve şuan ona ihtiyacım olduğunu da biliyordu.

İlk olarak teyzemlere gittik. Ordan teyzemide alıp eskiden okuduğum yani yatılı okula gitmeden önce okudugum okula gidip kaydımı geri aldırdık. Çünkü o okulda kendimi daha yalnız hissedicektim.

Ardından teyzemden ayrılıp bankaya gittik. Annemin ve babamın ben küçükkün benim adıma açtırdıkları bir hesap vardı. Ordaki para miktarını öğrenicektim. Ve bir miktarda para cekicektim. Bankaya vardığımızda ben islerimi hallederken Sude de ihtiyacı olan bir kac kırtasiye malzemesi almak icin bankaya on metre uzaklıktaki kırtasiyeye gitmişti.

Ikimizinde isleri bittiten sonra bir lokantaya girdik. Karnımız acıkmıştı. Ben bir tavuk sis siparis etmistim. Sude'den de aynı haraketi beklerken diyette oldugunu söyledi ve bir salata siparis etti. Şaşırmıştım cünkü Sude de benim gibi yemeyi cok seven bir insandı. Ve kolay kolay diyete girmezdi zaten kilolu falanda degildi zapzayıf kızdı. Bu kızda bir haller vardı.