Acılar

122 7 3
                                    

Keyifli okumalar...
Çığlığı kulağıma baya büyük bir acı bıraktı." Ah kese misin?" dedim. Bana kosmustu ve sarıldı. Ben de ona Sarıldım. Ama yanimdaki asker acıdan bayılmıştı. Onu götür melerini söyledim. Eve girince umutsuzluk kokusu her yani kapladığı nı anladım. Gülümse meye çalıştım. Herkes de bana karşılık verdi. Ama bir terslik olduğu kesindi. Ne oldu? Diye sesimi titreterek sordum? Baban diyebildi annem. Anlamıştım. Hemen koşarak babamın olduğu yeri sorarak buldum ve yanına gittim. Uyuyorudu. Yanındaki doktara sordum '' Neyi var?'' '' Kolu enfeksiyon kaptı. Sen gelene kadar da ilacını sürmeyeceğini açıkça belirtti ve bununla ilgilenmesi için Oğuz'u görevlendirdi. Ama oğuz halinden memnun gibiydi. sen yokken ve baban hasta olunca kendisini lider olarak görüp etrafı yönetmeye çalıştı. Aman efendim bunları benden duymadınız ne olur ne olmaz diye.''  teşekkür edip ve babama iyi bakmasını ayrıca durumunu ve uyanınca bana haber verilmesini söyledim. Oda bana 1 saat kadar sonra odama sağlık ekibi göndereceğini ve yaralarımla ilgileneceğini söyledi ama bu konuda kesin ve netti. Ne kadar 2. lider ben olsam da annem yaşında kadına '' hayır '' diyemezdim ve çaresizce kabul etmek zorunda kaldım. 1 saat. Odama gidip banyomu alıp yatmayı planlıyordum. Ama yoldayken salonda Lara'yı tek başına oturmuş ve sessizce mırıldandığını duydum.Etraf aydınlıktı. Yavaşça omzuna dokunduğumda korkup yerinden sıçradı. Ne olmuştu bu kıza? Benden kaçar gibiydi ya da bir şeyler saklıyor gibiydi. Artık öğrenmenin vakti gelmişti. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Ama acı çeker gibi geri çekildi. Yüzünde kocaman bir morluk vardı. ''Ne oldu buraya?'' dedim yüzünü göstererek. ''Düştüm, önemli bir şey yok'' dedi. Bir süre geçtikten sonra oracıkta uyumuştu. Bende tedavimi ve olmaya ve dikiş attırmaya gittim. Yaklaşık 45 dakikanın sonunda işim bitmişti. Duşumu da aldıktan sonra bir şeyler atıştırmak için mutfağa gittim. Mmm. Kesin anacığımın yemekleriydi bunlar. Odama giderken Lara hala aynı yerindeydi. Yatağına yatmasını söylediğimde ise yaralı olan askere yerini verdiğini ve başka boş yer kalmadığını söyledi. Kalbim mutluluktan uçuyordu. Benim ile yatmasını söyledim. Düşündükten sonra kabul etti. Elinden tutarak odama gittik. Ateşi vardı. Yanıyordu ve boş gözlerle bana bakıyordu. Ağzından kan gelmeye başladı ve benim üzerime atladı. Elimle tutuyordum. Ama o yerini bulmuşcasına dikişlerime saldırıyordu. Dikişimin patladığını ve orada bir ısırılma hissettim. Daha da yukarı çıkıyordu bu acı. Mideme saldırıyordu ama eli yanlış bir hamle ile başka bir organa gelmişti. Bağırsak !!! Hiç bitmeyecek gibi geldi Bu acı. Sonra o yaratık beni sarsmaya başladı omzumdan. 

Birden her yer aydınlandı. Karşımda Lara duruyordu ve beni sarsıyordu. Kan ter içinde hızlıca doğruldum ve yanlışıkla ona kafa attım. Ah ne kadar da malım ben böyle? Etrafa bakınca kendimi yerde buldum. Uyurken kız beni aşağı atmıştı? Nasıl bir kız böyle? Ayağa kalkmama yardım ettikten sonra '' Oğuz'' dedi. '' efendim ?'' dedim. ''bunu o yaptı. '' dedi yara izini göstererek. '' Ayrıca bunu yaptıktan sonra annen beni korumak için önüme geçti ve ona da el kaldırdı. Nedeni ise Bize emir vermeye çalışıyordu. Senin lider olduğunu söyleyince ise Bana yumruk attı.'' dedi. ''Artık çok oldu şerefsiz gösteririm ben ona'' dedim sinirden ve odadan hızla çıktım. Nerdeydi bu? Dışarda talim yapıyordu okuyla. Yanına gittim ve omzuna dokundum. Bana dönünce ise çok sert bir yumruk geçirdim suratına.Elim acımıştı ama olsun burnunu kırmak bende çok iyi bir his uyandırdı ve davamını istedim bir anda. Askerler toplanmıştı ama onlara durmalarını işaret ettim. Biraz daha dövdükten sonra ise '' bu annem için, bu Lara için,babam için'' diyerek her seferinde suratına bir yumruk geçirdim. '' Artık gitme zamanın geldi buradan'' dedim. '' onunla gidecek başka askerler varsa eşyalarını bırakarak gidebilir dedim. 3 kişi onunla gitmeyi tercih etti bende ve babamdan sıkılanlar yani. Eşyalarını bırakıp gitmeye başladılar. Biraz uzaklaştıktan sonra keskin nişancı Necati abiye seslendim ve planımı anlattım. Onlar iyice gittikten sonra, Necati abi askerleri öldürdü ve Oğuzun bir bacağını vurdu. 300 metre kadar ilerisinde ise yaratıklar vardı. Artık işi bitmişti. Eve döndük ve yaşamaya devam ettik. 2 gün geçmişti ve benim hala gözüme uyku girmemişti. Babam iyileşmişti. Bir gün olayları anlattığımda bana doğru şeyi yaptığımı  söyledi ama benim başka sıkıntım vardı. '' nasıl yani nasıl bir şeymiş o düşüncen?'' '' baba oğuz'un yerinde olsam askerlerden birinin altına girer ve beklerim.'' ''ama eninde sonunda öleceksin seni bulurlar.'' '' başka bir yere gitmedikleri sürece sesten dolayı.'' '' nasıl yani düzgün anlat şunu'' '' baba sen uyurken ve biz bunu yaptıktan 1 saat kadar sonra silah sesi duyduk ve ben cesetlerinin olduğu yere 3 asker gönderdim kaç ceset var diye ve 3 ceset olduğunu söylediler ve 3 cesedin kaburgalarının baya iri olduğunu söylediler.'' '' yani evlat?'' '' diyorum ki oğuz benim yaşımda ve kaburgaları benim kadar. Ama askerler senden biraz küçük yani kaburgaları senin kadar bu durumda evet oğuz kurtuldu ve bize bir gün saldırmaya gelecek 

Evet uzun bir aradan sonra yine karşınızdayım. Biliyorum baya süre oldu ama yazılılarım vardı. Eğer hikayeyi silmediyseniz daha fazlası gelcek

The Walking DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin