Akşam olmuştu kızlarda bize gelmişti yemek falan filan derken zaman geçti.Nalana saçlarımı maşa yaptırcaktım beyefendi kıvırcık saçı çok seviyormuş bunu öğrenmiş oldum.Aslında benim saçlarımda kıvırcıktı fakat ben düz saçı çok beğendiğim için sürekli düzleştirerek ve bakım ürünleri kullanarak şeklini bozmuştum. Dalgalı olmuştu saçlarım. Neyse maşa yapmıştım saçımı. Yani Nalan yapmıştı saçımı. Biraz değil baya çirkin bir şekilde bukleler yapmıştı. Sabaha bir çaresini buluruz dedik çok fazla umursamadık. O sırada yosun kızların bizde olduğunu biliyordu. Telefonda konuşurken kulağımı çok çınlatmazsınız değil mi bu akşam demişti Allahım git gide aşık oluyordum bu üniversiteli beye.
Üniversiteli demişken liseye gittiğim için sürekli benimle Bebe diye dalga geçiyordu. Bebe ne bebek denir ona dediğimde ise ankara çocuğuyuz Bebe deriz biz demişti. Sanki kendini kaç yaşında görüyosaaa. Gerçi 21 yaşındaydı Şubatta 22 olcaktı ben iste daha 17 yaşındaydım ve temmuzda 18 olcaktım. Aramızda 4 yaş vardı baya da varmış ama olsun sonuçta Bebe dicek kadar küçük değilim. Hem erkeğin kadından yaşının büyük olması makbuldur. Ne o öyle senden küçük yada seninle yaşıt sevgiliyi napcaksın. Senden olgun olmalı seni yönlendirmeli ama yeri geldiği zaman seninle birlikte çocuk olmayı da bilmeli. Yosun tam da öyleydi. Bana herzaman benimle birlikte büyüceksin diyordu. Saçmalık fakat öyle demesi beni benden alıyordu oldukça fazla bir şekilde hoşuma gidiyordu. Neyse kızlarla deliler gibi bütün gece eğlendik film dedikodu sigara falan filan derken saat sabah 5'i buldu. Bu arada sigara demişken lise 1'den beri sigara içiyorum yosun ise bana sigara kullanmadığını söyledi biraz endişelendim çünkü ben içiyordum o içmiyordu.
Neyse sabah uyandığımızda Nalan erkenden evine gitti Damla ise bizdeydi benimle birlikte evden çıkcaktı. Kahvaltı yaptık hemen sonra odama gidip hazırlandım. Üstümü falan giydim sıra makyajdaydı. Damla çok güzel makyaj yapıyor demiştim size. Damla makyajımı yaptı tamamen hazırdım. Anneme yosunu söylemiştim haberi vardı. Onun yanına gidip nasıl olduğumu sordum fakat annem makyajımın çok olduğunu söyledi. Kadın resmen moralimi bozmaya birebirdi. Neyse otobüse bindik ordan izbana binip yanına gitcektim. Otobüsten inip izban istasyonuna ilerledim.(izban istasyonu İzmirliler bilir metro gibi hızlı ulaşım aracı) İzbana binince beni bir heyecan bastı. Nalana Damlaya mesaj attım beni sürekli arayıp rahatsız edin Yosunun yanındayken dedim. Tamam dediler ne diceklerdi. Canım kankalarım. İzbandan indim. Allahım yok böyle bir heyecan.
Hemen telefonumdan Mecnunu çevirdim. Mecnun kim diye sorarsanız Mecnun Yosunun takma adı bana sürekli Leyla diyordu bende onu Mecnun diye kaydetmiştim. Her neyse Mecnunu aradım. Kıyamam diğer çıkış kapısına bakıp göremiyorum seni diye açmıştı telefonu. Ben seni gördüüüm dedim kafasını çevirdi beni gördü kocaman gülümseyip telefonu kapattı. İlk buluşma olduğu için el sıkıştık ve yanaktan öptük birbirimizi. Daha sonra ne yapmak istersin diye sordu. Ve hemen ardından sinemaya falan gitmek yok ona göre dedi. Ben zaten sinemaya gitmeyi sevmiyorum dedim. Önce bir durdu baya şaşırdı. Neden sevmediğimi sordu. Bilmem sevmiyorum dedim. Gerçektende sevmiyorum sinemaya gitmeyi. Ee napalım ozaman dedi bir yere gidip oturmak istermisin dedi. Olur dedim bir yere gidip oturmak en mantıklı şeydi. Cafeler sokağın gitmek için 10-15 dakika yürüme mesafesi vardı. Yosun dolmuşa binelim dedi ama ben yürümek istiyordum. Nasıl değişik bir kızsam. Hava o kadar soğuktu ki vicdanına kadar üşürdün o hava da. Ama inadım yokmu illa yürüyecektik o yolu. Yürümeye başladık fakat bir süre sonra bacağıma kramp girdi. Asla böyle şeyler yaşamazdım. Yazın denize gittiğimizde yüzerken fazla açılınca bacağıma kramp girerdi. Hiçbir şey çaktırmadan yürüdüm. Ama yürüyecek gibi değildim çok kötü olmuştu bacağım artık kasılıyodu ve adım atmama engel oluyordu. Durdum Yosun fark etmeden bir kaç adım attı daha sonra arkasına döndü noldu diye sordu gelemiyorum dedim ne kadar saçma bir cevap vermiştim. Neden dedi bacağıma kramp girdi gelemiyorum dedim. Hemen yanıma geldi:
'Ah Be kızım madem böyle birşeyin vardı neden dolmuşa binmedinde inat ettin yürüdün' dedi.
Böyle birşeyim yoktu ki. Neden böyle birşey o günü bulmuştu bende anlayamadım.Takip eden ve okuyan herkese sonsuz teşekkür ederim. 74 kişi bile benim için çok fazla onur ve gurur verici. Hikâyenin devamını en kısa zamanda yayınlanacak hepinizi öpüyorum 💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üniversiteli Bey
Teen FictionBir liseli kızın üniversiteli bir çocuk ile yaşadığı aşk. Daha üniversiteye yeni geçmiş İzmire yeni gelmiş ailesinden uzakta okuyan genç erkek ve lise son sınıf öğrencisi ygs sınavına hazırlanan ailesi ile hapis hayatı yaşayan genç bir kız. Aşkları...