-Dızzzt-
Ah, kahretsin laptopumun şarjı bitmişti. Yine kahretsin ki şarj aletini bulamıyordum! Çıldıracak dereceye gelmiştim. Yüzüm kıpkırmızıydı!
"JOEEEEEEEEE!!!!!!!!!!!!" Diye sinirle bağırdım ukala kardeşime.
Odama kulaklarını tıkayarak giriş yaptı sonunda (!)
"Efendiğağağağğm canım kardeşim"
"JOE LAPTOPUMUN ŞARJ ALETİNİ BULAMIYORUM ODANDAYSA, DAHA DOĞRUSU ÇÖPLÜĞÜNDEYSE HEMEN GETİRMELİSİN YOKSA ŞUAN PRİZE SENİ BİLE TAKABİLİRİM!"
Ellerini benim yüzüme doğru yaklaştırdı. "Tamam Catherine sakin ol gel otur şöy-"
"OTURMAYACAĞIM TAMAM MI?! GİT GETİR O ALETİ!" Bir şey demeden uçtu gitti kendi odasına daha 30 saniye bile geçmeden getirdi.
"Buyur. Lütfen bir daha çığlık atma."
"Teşekkür ederim canım kardeşim :) :)" ona gülümsüyordum. O da bana gülümsüyordu. Masumca. Hem de çok masumca...
"DEFOL ODAMDAN SENİ İŞE YARAMAZ UKALA!" Diye bağırdım yine mükemmel sesimle. Kulaklarını kapattı ve gitti. Hah, sonunda rahatıma kavuştum. Hemen şarja taktım laptopu. Telefonumdan saate baktım. Saat 10.30 olmuştu. En yakın arkadaşım olan Destiny'den mesaj gelmişti telefonuma.
Gönderen: Destiny♥
Bebeğim, olanları duydum. Yarın sabah beraber kahvaltı yapmaya bir yerlere gidelim mi? -10.36 PM
Hemen cevap yazdım tabiki.
Gönderilen: Destiny♥
Hmm, olabilir. Tamam o zaman yarın sabah saat 9'da Mystique Cafe'de buluşalım. -10.37 PM
Gönderen: Destiny♥
Tamam güzelim. İyi geceler sana :* -10.37 PM
Gönderilen: Destiny♥
Sanada canım :** 10.37 pm
Mesajlaşmamız bittikten sonra laptopumun şarjı 10% dolmuş ve açılmıştı. Hemen canlı yayına girmeye çalıştım. Maalesef yayını kapatmıştı. Alın görün işte. En fazla 15 dakika oldu laptop kapanalı. Hemen çok fazla popüler olmayan fakat sıkı takipçilerimin olduğu bloguma giriş yaptım. Takip ettiğim blogların sayfalarında belki Marshall ile ilgili bir şeyler bulurum diye takip ettiğim blogların ana sayfalarına girdim. Biraz arayış yaptıktan sonra sonunda Marshall'ın kimden hoşlandığını buldum.
MARSHALL BROWN KİMDEN HOŞLANDIĞINI CANLI YAYININDA AÇIKLADI!
Bir internet sitesinde canlı yayın yapan Brown, kimden hoşlandığını zoraki açıkladı. İşte o şanslı kız!..
"Bir saniye! İNANMIYORUM. B-BU BENİM FOTOĞRAFIM!!" Heyecanlanarak okumaya devam ettim.
İsmi Catherine Moore. Kızın hakkında bilgiler sınırlı. Sadece şunu biliyoruz kızlar, Marshall ile aynı okulda okuyorlar ve kızın blogu var.
"İnanmıyorum!, Hah aşağıda bir video var! Hemde canlı yayından. Aman Tanrım!"
"Herkese selam! yayınıma geldiğiniz için teşekkür ederim. Biliyorsunuz bugün size kimden hoşlandığımı açıklayacağım. Şuan sadece 1.298 kişiyiz. Daha yayına gelecek çok kişi var fakat ben biraz utangaç olduğum için ve sabırsız. Şimdi açıklamak istiyorum. Biliyorum, biliyorum şuan sanki bir yarışmanın kazananını açıklıyormuşum gibi ama bu benim için çok önemli. Umarım şuan beni izliyordur ve umuyorum ki o da benden biraz bile olsa hoşlanıyordur."
Videoyu durdurup ekrandaki Marshall'ı öptüm. Fısıldayarak,
"Senden hoşlanmıyorum Marshall, sana aşığım" dedim. Sanırım bir manyağım ve şizofrenim (!)
Videoyu oynatmaya devam ettim. Sanırım benim ismimi söyleyeceği yer geldi.
" Hoşlandığım kişi, bir lise son sınıf öğrencisi. Yani aynı yaştayız. Aynı okuldayız. Bir blogu var. Yazılarını okumayı seviyorum. Gizli bir hayranıydım. Artık gizli kavramını kullanmak istemiyorum çünkü ben ondan çok hoşlanıyorum. Senden hoşlanıyorum Catherine Moore! "
"O-H-A"
Hemen Destiny'i aradım. İlk çalışta açtı. Sanırım telefonun başında bekliyordu :p
"Destiny?!"
"Efendim Catherine bir şey mi oldu?"
"MARSHALL BENDEN HOŞLANIYORMUŞ!"
"Marshall'mı Marshall Brown'mu? Hani şu, seksi gözlüklü olan çocuk mu? O-H-A"
"Sende onun numarası var mı?!"
"Hayır ama bir dakika Chris'i arayıp sormalıyım. Kesin onda vardır."
"Tamam hadi hızlı ol öptüüüm!"
Bir saniye telefonum çalıyor. Bu da kim?
"Efendim"
"Ee, şey merhaba Catherine. Be- ben Marshall."
