Fate (jamiexlily)

16: END, MAYBE?

Gözlerimi hafifçe aralıyorum. Kanepedeyim. Sinir bozucu derecede ağır  bir erkek parfümü kokusu burnumu yakıyor. Doğrulmaya çalıştığımda bir el beni geriye doğru itiyor.

''Sadece uyumaya devam et.''

''Çık evimden Jamie.''

Sarı şaçları görüşümü kapatıyor ve elleriyle saçlarımı tarıyor.

''Lily, seni seviyorum ve beni affetmeni beklemiyorum ama lütfen, sadece birkaç dakika daha seni uyurken izlemenin keyfine çıkarmama izin ver.''

Çok fazla düşünmüyorum.

Dudaklarının soğukluğu benim dudaklarımın sıcaklığıyla dengeleniyor.  Ellerini belime sanırıyor. Sanki kemiklerim demirdenmiş gibi sıkıca kavrıyor . Ellerimle şaçlarını okşuyorum. ''Seni seviyorum Jamie.'' gülümsüyor. Üzerinde dar bir kot pantolan ve salaş bir tişört var. Elleriyle çeneme kavrıyor

''Sende beni seviyorsan, neden sadece beni öpmeye devam etmiyorsun?''

Başımı sallayıp sadece gülüyorum. Başımı kemikli omzuma gömüp kokusunu içime çekiyorum. Kollarını omzuma atıyor.

''Hadi artık git Jamie. ''

''Konu Robert değil mi?''  yutkunmadan cevap vermek ve Robert'i sadece arkadaşı olarak görmek isterdim ama yapamadım. Robert sadece arkadaştı benim için ve bir öpücük en beklemediğim şeydi.

''Konu Bonnie denilen kadın.''

Jamie derin bir iç çekişi ardından bana daha da sıkıca sarıldı ve nefes almamı yüksek ihtimalle engelliyordu ama o da biliyordu ya çok sıkı bir sarılma yüzünden ölsem sıkıntı olmazdı ve tam şu anda, kafam onun omzunda ve nefesi ensemdeyken sonsuza kadar zamanı durdurmayı kabul ederdim.

''Ona aşık falan değilim.'' dedi kıvranan bir ses tonuyla. ''Seni üniversiteden beri seviyorum Lily. ''

xxxx

Sondan bir önceki bölümdü ve uzundu.

Çok güzel olmadı sanırım.

Neyse öptm.