Okuldan firar

50 9 5
                                    

Morali bozuk bir şekilde başını öne eğerek oradan geçen taksiyi durdurup bindi.Ada ve Can ne olduğuna anlam veremeyen gözlerle sadece arkasından bakabilmekle kalmışlardı.Can merakla söze girdi:

-"Ne oldu ki şimdi.İncitecek birşey mi söyledim acaba?"

-"Bende pek bir şey anlamadım gel gidelim zaten eve gider büyük ihtimalle."

-"Sorun olur ben gelmiyim siz kız kıza konuşun beni durumdan haberdar edersin."

-"Tamam."

. . .

-"Derin açsana kapıyı elim acıdı."

-"Konuşmak istemiyorum Ada lütfen."

-"Tamam aç kapıyı sessizce otururum yanında." Deyince Derin kapının kilidini açtı ve Ada'yı içeri aldı.5 dakika geçti ikisi de konuşmuyordu.Ada dayanamayıp lafa atladı.

-"Ay ben dayanamayacağım.Anlat noldu bir şey mi dedi çocuk veya ben istemeden yanlış bir şey mi söyledim.

-"Sözde konuşmayacaktın değil mi?"

-"Kızım biz kardeş gibi değil miyiz.Üzülüyorum."

-"Ya Ada bilmiyorum sanırım hazır değilim bir ilişkiye başlamaya."

-"Ah bebeğim benim anlıyorum seni ama nereye kadar böyle gidecek.Sende bir hayat kurman sevmen sevilmen gerek.Hem Can'da çok üzüldü hadi ona haber verelim."

Ada'nın sözü biter bitmez Derin sımsıkı sarıldı.Can'a haber verildikten sonra Ada oradan ayrıldı.Derin kulaklığını takıp müzik dinleyerek düşünmeye başladı.Çok süre geçmeden uyuyakalmıştı.

. . .

Sabah alarmın sesi ile bir anda uyandı sinirle telefonu alıp sertçe yere fırlattı.Küfür ederek bir hışımda yataktan kalktı.Banyoya girip ılık bir duş aldı.Saçlarını kurulamadan sadece taradı ve odasına geçip okul formalarını giyinmeye başladı.Odadan çıktı ve çantasını kapının yanına bıraktı.Mutfağa girip buzdolabından sütü çıkarttı ve mavi renkteki kupa bardağına doldurdu.Masaya oturup bardağıyla oynamaya başladı.Ailesi daha uyanmamıştı.Bu onun için iyiydi çünkü kimseyle konuşmak istemiyordu.Sütünü içtikten sonra küçük bir kağıda not yazdı."Ben erkenden çıktım okulda bir şeyler yerim öpüyorum." Yazdı ve dolaba magnet ile yapıştırıp evden çıktı.Servise binmek istemiyordu insanlardan nefret ettiğini hissetti kimsenin yüzünü görmek dahi istemediği için ağır ağır okula doğru yürümeye başladı.Okulun alt tarafında bulunan kale manzaralı sahildeki bir banka oturdu.Çantasından bir dal sigara çıkartıp yaktı.Kıyıya vuran küçük dalgaları seyrederek sigarasından derin bir duman çekti.Nefesini verirken bu sefer dudaklarının arasından çıkan dumana odaklandı.Arkasından geçen bir arabaya gözü takıldı.Siyah bir audi A4'tü.Camları filmli olduğu için içeriyi tam göremiyordu.Tekrar önüne döndüğünde yanağında bir su damlası hissetti başını yukarı doğru kaldırdığında kara bulutların hızlıca gökyüzünü kapladığını gördü siyah dizlerine kadar gelen montunun fermuarını boğazına kadar çekip kendini yağmura teslim etti.

. . . .

-"Geç kaldığım için özür dilerim hocam."dedi sırılsıklam bir halde olan Derin.Ada'nın yanına geçip yerleşti.

-"Kızım bu halin ne senin."

-"Bir şey yok sahilde otururken ıslandım."dedi ve defterini çıkartıp derse katıldı.Ders İngilizceydi. Bu dersi çok sevdiği halde dinlese de hiçbir şey anlayamıyordu.Başını sıraya koydu fakat uyumuyordu.Hala düşünüyordu.Tenefüs zilini farketmemişti Ada onu uyarana kadar:

3 2 1.. AĞLA (askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin