1.Tanıma

1.1K 41 6
                                    


İyi okumalar.. (Düzenlendi)

■■■

Suçlamak basitlere göredir. Mühim olan affedebilmek.

Yada cezasını faiziyle ödetmek. Almira Always'a göre bu böyledir. Ona yamuk yapanı ölmek için yalvarttırır. Tabi bu onlara onun için kolaylıktır. Ölmek mi? Hah! Kim korkar ölmekten. Asıl işkenceden korkar insanoğlu. Acı çekmekten , yavaş yavaş gebermekten..

¤¤¤¤¤¤¤

Güneş ışığının gözüme hücum etmesiyle gözlerimi tiksinerek açtım. "Kim açık bıraktı lan bu perdeyi!" Bağırındıktan sonra oflayarak telefonuma baktım. 7.50 olduğunu gördüğümde lanetler okuyarak ayağa kalktım. Alarmdan 10 dakika önce uyanmak mı yoksa iğrenç alarmın sesiyle uyanmak mı daha güzel?

Ah, hiç biri. En güzeli uyanmamak..

Duştan çıktıktan sonra saçımı direk düzleştirdim. Dolaba yönelip siyah göbeği açık uzun kollu kazağımı ve siyah dizleri yırtık kotumu giydim. Gözlerime kalem çekip dudağımada parlatıcı sürdükten sonra deri ceketimle aynı şekilde siyah deri topuklu botlarımı giydim. Siyah çantamıda alıp aşağıya indim. Mutfakta kahvaltı hazırlayan Nilgün'ü gördüğümde yüzümü buruşturdum. "Niye bu sabah perdem açıktı?" Bana dönüp kekeledi. "E..ee Almira hanım günaydın. G..gece Kuzey bey açmıştı kendisi sigara içerken. Açık kalmıştır bakmamıştım özür dilerim. Birdaha olmaz efendim."

"Olmasın. Neyse ne yicem?"

Nilgün'e kötü davranmamın sebebi babamla olan ilişkisiydi. Nilgün çocukluğumu bilirdi ve birbirimizi çok severdik. Ta ki babamla annem birlikteyken babamın annemi Nilgün'le aldattığını ve ondan sonra annemin çekip gitmesine dek. Nilgün'ü evde hiç bir zaman istemedim ama babam zorladı. Tabi eziyet edicem manyak mısın?

Masaya oturup bişeyler atıştırırken cebimdeki telefonun maksimum titremesiyle çatalım damağıma girdi. Sinirle telefonu çıkarıp mesaja baktığımda gizli numaradan olduğunu görünce dahada dellendim.

Gönderen; Gizli Numara. (Gizliden mesaj atlıyomu bilmiyom çaktırmayın shshdks.)

Günaydın güzellik. Bugünlerinin tadını çıkar. Son bir haftan. Buda benden sana bir uyarı. Söylemedi deme. Hadi eyvallah.

-Eski bir dost ;;))).

Mesajı okuduğumda çatalı tabağa sertçe bıraktığımda tabağın kırıldığını çatalında 2 büklüm olduğunu gördüm. Gözlerim gittikçe kırmızılaşırken kurt yanımda hızla soluklanıp sakin olmaya çalışıyodu. Gelsin bakalım. Boyuttaki tek melezi kızdırmak neymiş gösterelim..

¤¤¤¤¤¤¤

Okula geldiğimde en çok güvendiğim bebeklik arkadaşım Kuzey yanıma geldi. Melez olmayabilirdi fakat Aswang'tı. Yani vampirlerin en güçlüsü. Tabi bebekliğimizden bunları bilmesekte geçen senelerde bunlarla ilgili büyük araştırma yapmıştık.

Okulun korkak bakışlarına aldırmadan sarıldım. Oda kollarını doladığında kaşlarını çattı. Zihnimi okumuş olucak ki "Kim olduğunu nasıl öğrenmeyi planlıyosun?" dedi. Etrafa göz gezdirdim. "Bilmiyorum. Herkesi sorguya çekerim. Yada bizim Alp'ten telefon sinyali falan isterim." Başıyla onayladığında kolunu omzumda hissettim. Sinirimi atmam gerekiyordu. Derin nefes alıp kokusunu içime çektim. Ne var yani? Parfümüne her zaman bayılmışımdır.

¤¤¤¤¤¤

Melis son jiletleri atarken karşı masaya dayanmış elimdeki jiletle oynuyordum.

Bir vampiri yada kurtu yaralamak zordur. Yaraları saniyeler içinde kapanır. İz falan kalmaz. Fakat cadıların öyle değil. Cadılar kendilerine büyü yapamadıkları için iyileşemezler ve iz bırakıp canlarını yakmak çok daha kolaydır. Büyü falan bilselerde aslında türlerden en güçsüzleri onlardır. Tabi profesyonelliğe dayalı.

"Yeter." Sakin fakat keskin çıkan sesimi duyduğunda durup saçlarını geriye atıp elindeki jileti yaladı. Sandalyeye bağlı olan Pelin'in yanına gidip saçlarından tuttum ve yukarı doğru çektim. Acıyla başını kaldırdığında boğazına jiletle 'A' harfi yazdım. Öbür tarafınada 'M' çizip Melis'in sinirini azalttım. Altlarınada 2 çizik attığımda sinsice gülümseyip hafika şaheserime göz attım.

Bütün vücudunu kaplayan jiletlerin arasında kalan boşluklarada ben pençelerimi geçirdim. Alp ve Kuzey keyifle izlerken Melis sinirini almış gibi gözüküyodu. Kız ağlayarak yalvarırken kötü gülüşümü takınıp onu bıraktım ve kanlı jileti yalayıp bi kenara fırlattım. Cadı kanını fazla sevmesemde sonuçta kan. Vampir yanımı doyurmam lazım.

Melis'in yanına geldiğimde Alp ve Kuzey'e döndüm. "Alın ve tuzlu suyla dolu küvete atın. Arada başınıda sokun ama sakın boğup öldürmeyin." Keyifle onaylayıp kıza ilerlerken kız ağlayıp yalvarmaya başladı. "Lütfeen! Nolur öldür ama bunu yapma lütfen! Hatta bırak kendim intihar ediyim?! Lütfeen yalvarıyoruum sizee..sanaa..lütfen Almira!" Göz devirdim. "Sana 2 kağıt uzatıcam. İçinde bi bu bide farklı bi eziyet var. Sen seç." Başıyla onayladı. Kağıtlara yazıp avucumda uzattım. Elini söktüklerinde uzanıp soldakini aldı. Elinden alıp açtığımda tuzlu suyla dolu küvet yazıyodu. Dudağımı büzüp omuz silktim. "Tuzlu suyla dolu küvet. Yine iyi yırttın. Ben diğerini daha çok seviyordum." Kağıdı ona bırakıp arkamı döndüm. "Diğeri neydi?" diye sorduğunda tekrardan omuz silktim. "Kafa derinin patates soyacağı ile yüzülmesi. İnanır mısın? Çok eğlenceli oluyor. Tam bir sanat eseri değil mi?" Melis kötü gülüşlerini etrafa saçarken arkamızı dönüp deponun kapısına ilerledik. Kızın çığlıkları ardından su sesi gelince küvete attıklarını anladık. Depodan çıkıp okula dönerken telefonum titredi.

Kaşlarımı çatıp açtım. Yine bir mesaj ve yine bir özel numara.

Gönderen; Özel numara

Yöntemlerin sencede senin gibi bir cici kıza göre çok canice değil mi? :). Üzülme ben sana daha şevkatli yaklaşıcam ;)).

■■■

Bitti. İlk bölüm olayı kavrayın diye bu kadar kısa oldu. Diğerleri daha uzun olucak garanti. Hoşçakalın..

Gençler düzeltmede eklemede yapmak istiyorum.

Kuzey vampir ve Melis'te yarı melez. Yani çok çok azda olsa kurtluğuda var. Alp'se kurt.

-Tek Melez-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin