Michael:
Sabah uyandığımda Luke'un beni izlediğini farkettim. Bana gülümsedi:
"Günaydın meleğim."
Bana meleğim demesinden çok hoşlanıyorum. Luke'da bunun farkında. Ona gülümsedim:
"Günaydın Luke."
Calum birden odaya daldı:
"Günaydın uykucular, hadi hemen bavullarınızı hazırlayın ev bakmaya gidiyoruz."
Yataktan kalktık, hazırlanıp arabaya bindik.
•••••
Evet,en sonunda bir ev seçtik! 2 gün sonra taşınacağız. Çocuklarla biralarımızı yudumlayarak fifa oynamayı fazlasıyla özlediğimi hissetmeye başladım. Ve, Luke'u, evet onu herşeyden çok özledim. Geceleri yatmadan önce doyasıya saçlarıyla oynamak,onu öpmek istiyorum.
Ashton'ın bana seslenmesiyle hayallerimden sıyrıldım:
"Dostum hadi, dışarı çıkıyoruz."
Gözlerimi Luke'a çevirdim. Bana 'gitme' dercesine bakıyordu.
Ashton'a "Dostum çok yorgunum,sanırım dinlenmem gerek." dedim.
Luke'da "Bende gelmeyeceğim,çok fazla yorgunum." Dedi ve bana gülümsedi.
Ashton bize sırıttı,anlamıştı.
Bizi onayladı ve Calum'u alıp evden çıktı.
••••••
Luke yanıma gelip kolunu omzuma attı:
"Mike, seni çok seviyorum."
Başımı omzuna yasladım ve:
"Bende seni çok seviyorum Lukey."
Bana gülümsedi, ve yanağıma bir buse kondurdu.
Onu gerçekten ölesiye seviyordum, bu insanlara değişik ya da itici gelebilir. Ama hangi insan sevgisine engel olabilir ki?
Biz birbirimizi çok seviyoruz ve insanların ilişkimizi öğrendiğinde ne tepki vericekleri umrumuzda değil.
Tekrar söylüyorum. Onu çok seviyorum.
