SHADOW - Snape/Lily One-shot

1.5K 153 87
                                    

Sen bir gölge olmak ne demektir hiç merak ettin mi ? Birine ömrünün sonuna kadar bağlı olmak... Bir gölge neler hissedebilir sence hiç düşündün mü ? Sakın bana gölgeler hissetmez deme, çünkü inan bana hissederler. Biliyorum...




Ellerim ceplerimde seni izliyorum. Hep birkaç adım arkanda ama saçlarının güzel kokusunu duyabilecek kadar yakınında... Ceplerimin birine öylesine tıkıştırdığım yeşil beyaz renkli kravatım... Senin turuncu ve beyaz karışımı olan ise düzgünce boynunda duruyor. Yine de bahar seni bile etkilemiş olmalı çünkü ceketini çıkarıp yere bıraktın ve ellerini iki yana açarak neşeli bir gülücükle dizlerinin yukarısına kadar uzanan yeşillikler arasında yürümeye başladın. Ardında ben...




Parmak uçların henüz yeni yeşermiş otların üzerinde tüy gibi dokunuşlarla dolaşıyor. Beyaz pamukçuklara benzeyen şeylerin etrafında uçuşmasını, kızıl saçlarına birer yıldız gibi konuşunu hayranlıkla izliyorum. Toprak, yaşam ve çimenlerin birbirine karışmış o kendilerine has kokularının içinde sanki tamamen oraya ait bir orman perisi gibisin.




Ardında olduğumu bildiğin halde benimle konuşmuyor, bana bakmıyorsun. Bana kızgınsın biliyorum ama kızgın olduğunda bağırmayan insanlardansın sen, onun yerine beni görmezden gelmeyi tercih edersin. Bu dünyada herkesin görmezden gelmeyi tercih ettiği biri olarak katlanamayacağım tek şey bu. Sen olmaz... Herkes olabilir ama sen olmaz. Çünkü senden başka kimsem yok.




Seni ilk gördüğüm anı hatırladım bir an... Kızıl saçları iki yanından örgüler halinde dökülen, capcanlı gülümsemesiyle sadece güneşin yarışabileceği göz alıcı bir yumurcaktın. İlk gördüğüm andan itibaren senin kaderimde olduğunu anlamıştım. İstediğim tek şey yanında olmaktı. Uzun bir süre çalılıklarda gizlenerek seni izledim. Senin de benim gibi bir büyücü olduğuna kulak misafiri olduğum gün ikinci kez dünyaya geldiğim gündü. Nasıl cesaret ettim bilmiyorum ama seninle konuştum. Önce şüpheyle yaklaşmıştın bana ama yüreğinden sevgi taşan senin gibi biri benim gibi bir zavallıya ne kadar karşı koyabilirdi? Kol kanat gerdin bana, kardeşine karşı savundun, arkadaşın bildin. En iyi arkadaşın... Benim tek arkadaşım... Tek sevdiğim...




Şimdi bana kızgınsın çünkü gücüm gereğinden fazla ilgi çekiyor. Rüzgar senin yapmana yardım ettiğim baharatlı iksirin kokunu burun deliklerime, ciğerlerime taşırken yapabildiğim tek şey direnmeye çalışmak. Ne kadar muhteşem kokarsan kok, saçların kızgın lavlardan daha yakıcı, gülüşün kapkaranlık gökyüzündeki tek bir yıldız kadar parlak olsa da ben dayanmalıyım. Çünkü seni seviyorum. Çünkü sen beni sevmiyorsun.




Onu seviyorsun. Okula başladığımız ilk günden beri didiştiğin, nefret ettiğin, laf sokmadan duramadığın Potter' a aşıksın. Son zamanlarda birbirinize nasıl baktığınızı fark etmediğimi sanıyorsun ama ben seni senden daha iyi tanırım. Gülüşündeki hafif çekici ifadeyi, gözlerindeki kendini beğenmiş, davetkar parlaklığı, yanaklarına yayılan kızarıklığı... Bana asla böyle bakmayacaksın. En zoru hangisi bilmiyorum. Beni sadece bir arkadaş olarak gördüğünü bilerek seni sevmek mi, senin başka birini sevmeni seyretmek mi?




Bana kızgınsın. Ama bilsen ki bu isyankar halimin nedenlerinin en başında sen geliyorsun. Bir gün derste bana bir iksire gereğinden fazla malzeme koyarsan ne olacağını sormuştun. Ben de sana " Patlar " demiştim. İşte ben şu anda taşıyamayacağım kadar çok acı, kıskançlık ve öfke taşıyorum. Bu yüzden gücümü isteyenlerin yanında yer alıyorum, bana önemli biriymişim gibi davrananlarla dolaşıyorum, büyülerim her zamankinden daha kötücül. Yani ben bir nevi patlıyorum. Ama bu patlama senin bazı şeyleri fark etmeni sağlamıyor aksine itici bir güç etkisi yaratıp seni benden uzaklaştırıyor. Daha ne kadar böyle kalabiliriz? Ben karanlığa daha fazla çekilir ve sen sadece bana kızarken, beni anlamaya çalışmazken...

SHADOW - Snape/LilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin