Anneme Bora'nın beni yemeğe davet ettiğini söyledim. O da Bora'yı bildiği için biraz ısrar sonunda izin verdi. Ben de artık Çağla gibi davranacağım. Madem öyle kendimi hiç üzmeyeceğim. Artık ağlamıcam, kendime yeni arkadaşlar bulucam.
Bora'nın ağzından
Hoşgeldin Selin. Geldiğine çok sevindim. Ayrıca beni kırmadığın için teşekkür ederim. Şimdi hadi gel oturalım. Sana anlatmam gereken çok önemli şeyler var.
Selin'in ağzından
Bora benim de sana söylemem gereken birşey var. Ama önce sen söyle lütfen.
Bora: Selin konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Lütfen bu konuştuklarımız aramızda kalsın. Selin ben Çağla'dan çok hoşlanıyorum. Senin de bunu bilmeni istedim, çünkü sen onun en yakın arkadaşısın. Ama bunu lütfen ona söyleme.
Selin: (Bağırarak) beni bunun için mi çağırdın? Merak etme söylemem ama sakın bir daha benle muhattap olma!
Bora: Ama neden bu kadar sinirlendin anlamadım ki. Tmm sakin ol lütfen.
Duygularıma hakim olamıyordum. Bütün gece ağladım. Ben ne yapacaktım şimdi. Şu düştüğüm duruma bak! Kendimi çok kötü hissediyorum. Bütün gece günlüğüme birşeyler yazıp durdum. Yarın okula gitmemek için annemden izin aldım. Zaten sonra karneler verilecek. Bu sene de herzamanki gibi takdir alıyorum.
2 gün sonra
Karne günü geldi çattı. Tüm sene biriktirdiğim paramla kendime karne günü için yırtık bir kot, üstüne gri bir kazak ve melek kolye aldım. Karnemi aldıktan sonra direk eve gelmek istedim ama olmadı. Sağolsun bizimkiler beni soru yağmuruna tuttular. Tabi Bora da daha dünki gecenin şokunda. Hiç konuşmadık. Zaten direk bizimkilerin arasından sıyrılıp eve geldim. Annem karnemi görünce bu yıl tatil için İzmir'e gideceğimizi yani Melis halamın yanına gideceğimizi söyledi. Tabi ben bunu duyunca bir sevin bir sevin ama keşke Çağla da olsaydı demedim değil içimden. Bu yaz onunla gidecektik tatile. Plan yapmıştık ama kim derdi ki böyle birşey başımıza gelecek? Hemen Melis halamın kızı yani kuzinim Sıla'yı aradım. Bunu duyunca telefon titredi resmen çığlığından. Biz birbirimizi çok severiz hatta sık sık görüşürdük ta ki onlar İzmir'e taşınana kadar. Halam kocasından ayrıldı. Düşünün ya kocası onu aldattı. Böyle birşey nasıl olabilir? Düşünüyorum da böyle birşey benim başıma gelirse yıkılırdım.
2 hafta sonra
Bugün İzmir'e uçuyoruz. Uçağın rötar yapmasından acayip tırsıyorum. O ne ya saatlerce havada bekle. İşte sonunda İzmir'deyiz. GELDİM BEN İZMİRRRR!
Sıla: Kuzinimmmmmmmmmmm gelmiş anneee!
Eve girmemizle Sıla'nın bu çığlığını duymamız bir oldu. Annemin dur kızım bağırma demesine karşın Sıla hâla çığlık atıyordu. Hemen halamın yanına gidip öptüm onu beraber hasret giderdik. Sıla oldukça heyecanlı dikmiş gözlerini bana bakıyordu. Odaya girdiğimiz anda hemen bana: Sevgilin var mı? En yakın arkadaşın kim? Okul nasıl? Mahallede yakışıklı çocuklar var mı?
En sonunda dayanamayıp yeter diye bağırdım. Sıla şoka girdi tabi.Selin: Kuzen sus artık beynim şişti.
Sıla: Kuzi kusura bakma ben biraz heyecanlıyım da.
Selin: Farkettim onu. Öncelikle bir sevgilim yok, en yakın arkadaşımla aramız bozuldu küsüz. Mahallede de senlik tipler yok merak etme canım kuzinim.
Sıla: Selin seni yarın benim arkadaşlarımla tanıştırıp sonra da yeni açılan bir butiğe götürücem. Sakın itiraz etme çünkü boşa gidecek biliyorsun. Hmm ya da önce butiğe gidelim çünkü burada giyinilen tunik vb. şeylerden almamız lazım. Eğer bunlarla sokağa çıkarsan gelen geçen sana güler canım kuzinim.
Selin: Ben yeni kıyafet falan almıyorum. Kıyafetimden gayet memnunum.
Sıla: Selinnnn, lütfennn...
Selin: Tmm peki ama sıkılırsam eve geri dönerim haberin olsun!
Sıla: Sıkılmayacağından eminim canım kuzenim. Ha bu arada inşallah bikinin vardır yanında.
Selin: Hayırr
Sıla: Neeee! Ne diyosun kuzen sen? İzmir'e geliyosun hem de yazın ortasında ve yanında bikinin yok. Yok ama artık yaa bence biz hiç beklemeyelim. Hadi kalk gidiyoruz.
Selin: Ama yarın için anlaşmıştık. Mızıkçılık yapma.
Sıla: Ayrıca senin değişim zamanın da gelmiş saçlar filan. Bu işi yarın hallediyoruz. Yarın için uykunu tam al çünkü alışverişte bol enerji kaybına uğrayacaksın. İyi geceler kuzennn.
Selin: Yaw he he:)
1 gün sonra
Sıla: Selin hadi söz vermiştin kalk artık gidiyoruz. Ya hadi yaaa!Selin: Geliyorummmm!
Sıla: Nihayet gelebildin. Bekle bekle ağaç oldum burda ne yapıyordun sen odada iki saat? Beni de beklettin zaten.
Selin: Ya tamam atar yapma.
Sıla: Tmm hadi biraz daha oyalanırsak randevu kaçacak.
Selin: Bir de randevu mu alıyorsunuz?
Sıla: Tabi cnm İzmir'de böyle. Yoksa kuaförlerde yer bulamazsın.
Selin: Yaa demek o kadar yoğun. Bilmiyodum.
Sıla beni oldukça dekoratif bir kuaföre getirdi. Sanki otel gibiydi. Beni bir koltuğa oturtturdu, başladı anlatmaya şöyle olsun böyle olsun diye. Tabi benim fikrimi soran hiç yok nasıl olur böyle bile demiyor. Ama bana sorarlarsa bu gayet iyiydi.
Dersim var benim ben de öğrenciyim sonuçta siz de yatın zıbarın:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşkım
RandomSen geçti zannedersin, eski günler eskide kaldı dersin, artık mutlu olmak istersin ama hayatın buna müsaade etmeyeceği gerçeğini asla değiştiremezsin.