Kalbimin Buzları Erimeye Başladı

120 14 1
                                    

Evet biliyorum 1. bölüm çok kısaydı! Ama bunu telafi edeceğim. Konum pek tatmin edici olmasa da umarım devamını okursunuz. İyi okumalar dilerim, takipte kalın! ^_^

 Bu sarı çiyan ile karşılaşalı yaklaşık 2 hafta oldu ama hala onu gördüğümde veya aklıma geldiğinde vücudumun verdiği garip tepkimelere karşı koyamıyorum. Sürekli ben bu çocuğu nerede gördüm diye düşünürken onun genç kızların hastası olan grup One Direction’dan olduğunu anlayınca kafama balyozla vurulmuşa döndüm. One Direction… Sadece süpermarkete diş macunu almak için girdiğimde bir şarkılarını duymuştum.”And we dance all night, to the best song ever..” gibi bir şey. Ah, evet, bir de sokakta yürürken birkaç genç kızda çantalarını, takılarını filan görmüştüm. Demek bu kadar popülerlermiş…

 Dan, ben One Direction hakkında araştırma yaparken  benimle dalga geçtiği günden beri sadece tek başımayken onlarla ilgili bilgileri araştırıyorum. Ve elime karmaşık bilgiler geçti.

 “Liam Payne, küçüklüğünden beri kaşıklardan korkuyor. Harry Styles’ın hobisi kıyafetsiz etrafta dolaşmak. Louis Tomlinson tam bir havuç manyağı. Zayn Malik’in ayna karşısında vakit geçirmeyi çok seviyor ve…”

 Ayaklarım bilgisayar masasının üzerinde, ağzımda kemirdiğim kurşun kalemim ve ayıcıklı pijamalarımla çok aptal görünüyordum.

 “Ve... Ni…”

 Dengem bir anda bozuluverdi. İsmini söyleyemiyordum. Bir çığlık ve patırtıyla sandalyeden düştüm ve kendimi yerde buldum.

 “Sarı çiyan da yemek yemeyi seviyor…”

 Garip bir histi. İsmini ağzıma alınca kan akışım hızlanıyor, yanaklarım kızarıyor, ellerimin içi alev gibi yanıyor ve aklıma saçma sapan şeyler geliyordu. O nedenle çok sık amuda kalkmaya başladım.

 “N’apıyorsun?”

 Dan bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Beni aptalca görmeye alışkın olsa da bunu daha önce görmemişti sanırım

 “Gereksiz düşüncelerken kurtuluyorum. Amuda kalkınca kan beynime doğru akmaya başlıyor, düşünceler ve duygular azalıyor. Eğer bunu yapmazsam ders çalışamam.”

 “Ne duygusu?” Dan birkaç saniye gözünü bir noktaya dikti ve şaşkın gözlerini bana çevirdi. “Ne yani, aşık filan mı oldun?”

 Ah evet, beklediğim bir cevap değildi. Birden tekrar dengem bozuldu ve tepetaklak yere kapaklandım. “Aşık olmak mı? Böyle saçma sapan şeyler nasıl uğraşırım ben ki?”

 Dan yan gözle bana bakıyordu. Dışarı fazla vurduğumu düşünmüyordum ama Dan kurnaz bir tilki gibiydi, ondan bir şey kaçmazdı!

 2 haftadır düşüncelerim ve duygularıma yenik düşüyorum. Sanki kalbinize birkaç bıçak birden saplıyormuş gibi saçma bir his. Ama ben böyle şeylere yenilecek tipte bir insan değilim. Gerçekten aşık mı olmuştum diye düşünmeye başlıyordum, iş çok büyük bir tehlikeye binmişti. Sadece bana bakışlarını bile düşünürken nasıl olur da kalbim bu kadar hızlı atar? Korkmaya başlamıştım. Eğer ona olan hislerim ciddiyse onu görünce vücudum tepkisini gösterirdi. Bunu çok düşündüm ve bir karara vardım. Sonuç: Sarı çiyan ile yüzleşmek.

 Hafta sonu çok iyi düşündüm ve kararımı verdim.

 Zor olacak gibi dursa da sarı çiyan ile yüzleşecektim. Eğer adımları tekrar bana yönelirse kaçmayacaktım. Ama küçük bir sorun vardı ve benim tamamen aklımdan çıkmıştı. Sınıf nöbetçiliği… Bugün benim sıramdı. Sınıf defterini akşama kadar düzenleyecektim. Yani sarı çiyan işi bugünlük yatmıştı.

Creating LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin