Gizemli Yolculuk.

Bölüm- 9

Victoria'nın Ağzından:

Bizim çocuklar gelince onlara her şeyi açıklattıracağım. Bakalım ne yapacaklar, ne diyecekler? İşte geldiler sonunda.

Yazarın Ağzından:

Diğerleri geldiğinde Victoria sakin bir şekilde oturuyordu. ancak hepsi geldiğinde ayağa kalktı ve günlüğü gösterdi, Selena tüm gücüyle bir çığlık attı. " Olamaz bu benim günlüğüm, sende ne işi var! " Victoria evet senin günlüğün hepsini okudum artık neler sakladığınızı biliyorum lütfen bana bir açıklama yapar mısınız? Bekliyorum, dedi.

Austin'in Ağzından:

Bu eve geldiğimizde Rose ve Ashley gizli bir oda keşfettiler ve bu odaya girince tahtaların oynadığını fark ettiler. Tahtaları kaldırdıklarında orada bir kağıt vardı. Bilinmeyen bir kişi Victoria'ya söylemeden benim istediğim 10 görevi yapacaksınız ancak o zaman bu lanetli yerden kurtulabilirsiniz demişti. Şimdiye kadar daha 2 görev yapabildik. Hatta 3. görevi bugün yapacaktık, çok heyecanlı.

Victoria'nın Ağzından:

Ne yani bunun için mi bana söylemediniz? Bana söyleseydiniz emin olun daha çok atlatırdık. Böyle yapmamalıydınız.

Austin'in Ağzından:

Ama Victoria bu bilinmeyen kişi denilen sana ait şeyler istiyordu. Ve bizim sana ait şeyleri alabilmemiz için senin bunu bilmemen gerekiyordu. Tahmin etmediğimiz bir şekilde öğrendin keşke o günlüğü okumasaydın.

Victoria'nın Ağzından:

Ne gibi şeyler istiyordu? Yani ne olabilirdi ki?

Austin'in Ağzından:

Kanın ve saç telin gibi mesela. Tamam bunları öğrendin bugün 3. görev için tekrar gideceğiz ama bu senin de bizimle geleceğin anlamına gelmez sakın heveslenme Victoria. Eğer bizimle gelirsen ve katilin bundan haberi olursa hepimizin sonu kötü olabilir.

Victoria'nın Ağzından:

Hayır Austin olmaz benim de gelmem lazım, siz bütün gün görevi yaparken ben her şeyi bildiğim halde evde oturup sizi bekleyemem. Benimde bir şeyler yapmam lazım. Sizi yalnız bırakamam, o yüzden hiç ama hiç karşı çıkmayın bugün bende sizinle beraber 3. görev yerine gideceğim. İşte bu kadar. O kadar lafımın üstüne sakın laf söylemeyin!

GÖREV: Austin'in Ağzından:

Of o kadar söyledik ama prensesimi bir türlü ikna edemedik of artık mecburduk ne yapalım? Victoria ile beraber ormanın derinliklerine doğru yol alıyorduk. Kızlar garip garip sesler duyduklarında çığlık atıyorlardı. Yaklaşık bir saat kadar geçtikten sonra herkes çok acıkmış ve susamıştı. Ben hayal mi görüyorum gerçek mi bilmiyorum ama uzaklarda bir çatı gördüm. Hemen diğerleriyle beraber oraya doğru hareket etmeye başladık. Bir baktık ki gördüklerim gerçekmiş, hayal değil. Sonunda o bahsedilen malikaneyi bulmuştuk. İçeri girmiştik sonradan aklıma dank etti. Durun demiştim fakat Rose ilk adımını atmıştı bile ve o attığı adımı yanlış yere bastığı için tam karşıdaki tablonun içinden bir ok fırladı ve Rose'nin alnının ortasına denk geldi. Rose aniden yere yığıldı. Yaşadığımız şokun etkisinden çıkamıyorduk nasıl olmuştu bu. Herkes ağlamaya başlamıştı. Rose yerde yığılı bir şekilde yatıyordu. Kalbine baktım, atmıyordu. Rose ölmüştü. Ancak Rose'nin yanlış yere basmasıyla doğru yollar görülmüştü. Herkes farklı bir yerlere dağılıp gizli geçidi bulmaya çalışıyordu.

Yazarın Ağzından:

Yolu takip ediyorlardı. Ne aradıklarını biliyorlardı ama burada yüzlerce gizli geçitler vardı anlaşılan bu geceyi burada geçireceklerdi. Herkes çok yorulduğu zaman bir köşede uyuyp kalmışlardı. Sabah kaldıkları yerden aramaya devam ediyorlardı. ve sonunda heykeli Ashley bulmuştu. Buldum buldum diye avazı çıktığı kadar bağırdı. Çıkışta buluştular ve oradan bilinmeyen kişi yazan ağacın altına heykeli bırakıp eve döndüler.

- Bölüm Sonu