Bende gülümsedim, seviyorum ben bu adamı ya ama tabi kendimi de biraz ağırdan satmam lazım dimi."Irmakla neden ayrıldınız?" Diye sordum. "Nasıl anlatayım ilişkimiz daha da kötüye gitmeden ayrılmaya karar verdik." Dedi. "Daha kötüye derken?" Dedim. "Ya Selen onun sorunları vardı beni çok fazla sıkıyor ve kıskanıyor dayanamadım bitmesini istedim o da onayladı." Dedi. Böyle çocuk kıskanılmaz mı be ne kadar sevmesemde kız haklıymış abi. "Anladım." Diyerek konuyu kapattım. "Senden hoşlanıyorum Selen" iki dakikada nasıl hoşlandın anlamadım ya diyemedim tabi çünkü amacını biliyordum ağzıma sıçayım vazgeçemiyordum ben bu adamdan kopamıyordum. Beni diğer kullandığı kızlar gibi sanıyordu bir gecelik ilişki için canını bile verebilirdi bu yavşak. "Üzgünüm anıl benim sana karşı hissettiğim birşey yok, benim kalkmam lazım artık yarın okulda görüşürüz." Dedim. "Selen hoşlandığımı söylediğim için mi gidiyorsun? Kırılmaktan mı korkuyorsun?" Dedi, ne diyeceğimi bilemedim ve lafı çevirmeye başladım gülerek " Saçmalama anıl 3 ay öncesine kadar yüzüme bile bakmıyordun şimdi ne değişti? Ben senden hoşlanmıyorum ve seninle birlikte olmak istemiyorum." Dedim niye kendi kendime tribe girdiysem anlamadım bende. "Peki hiç mi şansım yok? İlk defa böyle bişeyle karşılaşıyorum ilk defa reddediliyorum Selen." Dedi. Birşey demedim gülümseyerek kalkıp arabama doğru ilerlemeye başladım. Boynuna sarılıp ben seni ilk gördüğüm günden beri seviyorum diyemedim. Çünkü diyemezdim bütün ipleri onun eline veremezdim. Biraz sürünmesi lazım daha yeni başlıyoruz.
Arabama bindim derin bir nefes aldım radyoyu açıp evimin yolunu tuttum. İstanbul trafiğinden nefret ediyorum derken sonunda eve gelmiştim anahtarımı evde unuttuğumu hatırlayıp Ozanın kapısını çaldım.
-Oo Selen yine mi anahtarını unuttun?
+Maalesef Ozan halledebilir misin?
-Bekle geliyorum. Dedi ve yukarıya çıktım merdivenlerde oturup ozanı beklemeye başladım. O sırada bugün yaşadıklarım bir bir aklımdan geçti hatırladıkça gülümsüyorum hala. Ozan sonunda gelebilmişti ve 15 dakikanın sonunda kapımı açtı içeriye girip Ozana "Ozancım teşekkür ederim birşey içer misin?" Diye sordum. "Rica ederim Selen ama arkadaşım bekliyor çıkmam lazım daha sonra beraber bişeyler yaparız görüşürüz." Dedi "Görüşürüz" dedim ve gitti. İlk işim sıcak bir banyoya girip kırmızı beyaz ayıcıklı pijamamı giymek oldu. Daha sonra telefonum çaldı arayan babamdı "Alo kızım nasılsın paran var mı?" Dedi. "Sağol babacım iyiyim sen nasılsın annem nasıl param var merak etmeyin." Dedim konuşma baya bi uzadı napalım birbirimizden uzağız ben okul için İstanbula gelmiştim onlar ise İzmirdeydiler. Annem ve babamla konuştuktan sonra pizza söyledim pizzaya bayılırım pizzam gelene kadar bi sigara yaktım. Kapı çaldı pizza gelmişti sanırım acıkmıştım ve kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıyı açtım gelen pizza değil Anıldı ya hay anasını rezil oldum şu halime bak üstümde kırmızı beyaz ayıcıklı pijamalarım ayaklarımda patik saçlarım ise hala ıslaktı beni öyle görünce gülmeye başladı "İçeriye davet etmicek misin?" Dedi. Ay unutmuştum "Tabi gel, hoş geldin." Dedim. İçeriye girdi pişkin pişkin koltuğuma yığıldı sanki kendi evi beyfendinin "İstersen saçlarınıda ben kurutayım?" Dedi dalga geçerek, " gerek yok hemen kurutup geliyorum" dedim ve banyoya geçtim saçlarımı kurutmaya başladım makinanın sesine kapının açıldığını duymadım arkamda sıcak bir nefes hissettim teni tenime değiyor kokusu üzerime siniyordu korkmuş gibi yapıp " ay geldiğini neden söylemiyorsun!" Diye bağırdım birazda olsa uzaklaştırmıştım onu kendimden ama işe yaramadı yine dibime dibime girmeye başladı ay bu çocuk beni heyecandan öldürecek. Elimde ki makinayı alıp saçlarımı kurutmaya başladı. "Bir daha böyle durma hasta olacaksın" diyerek uyardı. Heyecandan sadece "Tamam" diyebildim.