Merhabalar:)
Bayramınız Mübarek Ola🫶
🌧️
Birkaç gündür kafam çok rahattı. Peşimde dolanan kimse yoktu, aklımı çelen sıcak kahveler yoktu, canımı sıkan yoktu. Eski sakinliğime, tenhalığıma, kimsesizliğime geri dönmüştüm.
Aynadaki yansımama bakarken, "Dünya varmış," diye mırıldandım. İnce bir lila elbisenin içindeydim. Göğsü düğmeliydi, belindeyse kalın bir kemer vardı. Kolları balondu, bilekleri lastikli. Efil efil, tam yazlık bir elbiseydi. Aynı renkteki örtümü bağlıyordum.
"Ne zaman gelecek, nasıl, ne yapıyor, ne düşünüyor diye düşünmekten aklımı yitirmiştim. İyi oldu böyle."
Deli değildim, sadece konuşacak kimsem yoktu. Olanı biteni anlatıp akıl alacak kimsem yoktu. Tek dostum Berfin'di. O daha ilk günden uyarmıştı beni. Abime kanma, demişti. Şimdi kalkıp anlatsam gebertirdi beni. Uğraşamazdım onunla.
Hem baş edebiliyordum ki ben.
Pazara kadar annemlerde kalmıştım. Aynı sokakta olmamıza rağmen hiç çıkmamıştı karşıma. İki kez evlerine gitmiştim, yüzünü dahi görmemiştim. Yine Kuzey almıştı beni, eve bırakmıştı geçen günlerde. Perşembeden bu yana altıncı gün olmuştu ve sanki Baran diye biri hiç girmemişti hayatıma.
Fark etmiştim. Sık sık karşılaşmamızın müsebbibi oydu. Yoksa bizi bağlayan, bir araya getiren, görüştüren hiçbir şey yokmuş. O beni görmek istiyormuş, her şeyi de bahane ediyormuş.
"İyi oldu böyle." Şalımın bir ucunu omzuma atıp çantamı alarak çıktım. Okulun dördüncü haftasıydı, artık tamamen şehre de okula da alışmıştım. Onunla ağustosun son günü tanışmıştım ve bugün on iki ekimdi, inkar ediyordum ama bu kırk küsur günde ona çok alışmıştım. Gözüm biraz arıyordu ama sorun yok, yokluğuna daha aşinayım. Yirmi altı senem onsuz geçmiş, kırk üç gün ne ki onun yanında. Hiç var olmamış gibi yaşamak daha kolaydı.
Kapıdan çıkıp merdivenleri inmiştim ki gri araç durdu evimin önünde. O döndüğünde aracını geri almıştı, Kuzey'in henüz bir arabası olmadığından Azat abinin arabasını kullanıyordu. Kardeşler arasında bir kuralmış bu. Herkes kendi arabasını kendi kazandığı parayla alıyormuş. Ömer abimde kendi aracını almıştı, annemden dahi destek almamıştı.
Arka kapıyı açıp Serhat'ın yanına otururken ikiliye selam verdim. Serhat çabuk toparlanmıştı, hafta başından beri geliyordu okula. Ben kemerimi takınca Kuzey aracı çalıştırdı, çıktık yola.
Radyo dahi çalışmadığından arabanın içinde sessizlik hakimdi. Serhat her zamanki gibi kulaklıklarını takmıştı. Ergenliğin zirvesinde olduğundan biraz asi takılıyordu, kolay kolay muhatap almıyordu herkesi. Kuzey'se bir an önce bizi bırakıp eve dönme arzusu içindeydi. Normalde bu iş Baran'ınmış. O görevini Kuzey'e yıktığı için Kuzey işe iki saat geç gidebilme hakkını kullanıyormuş. Pijamalarını bile çıkarmıyordu. Bizi okula bırakır bırakmaz eve dönüp uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Onun iki saatlik boşluğunu da diğerleri dolduruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yağmur Sonrası Gibi
Literatura FemininaÇok fırtına gördüm. Sen bana fırtınalı yağmurdan sonraki o dinginlik gibi hissettiriyorsun.