^^İyi okumalar^^
^^Akşama doğru uyandığımda Poyraz ve Kumsal yanımdaydı. Kendimi iki hafta sonunda toparladım, sadece biraz başım ağrıyordu o kadar.
"Uyandın demek prenses!" diye bağırdı Poyraz ve daha da sokulup sarıldı. Kumsalda geri kalmadı tabi aynı şekilde sarıldı.
"Çok korktum Eylül çok.." dedi Kumsal ve ağlamaya başladı.
Bende şaşırarak "İyiyim ya merak etmeyin. İyi ki varsınız, sende ağlama be" dedim gülerek. Kumsalda ağlamayı bırakıp güldü.
Saat çok geç olmuştu. Kumsala veda ettim ve babasıyla gitti. Poyraz ise bu gece yanımda kalmak için çok ısrar etti, bana da tek kelime ettirmediği için git diyemedim.
Annem bize kurabiye getirip çıktıktan sonra Poyraz konuştu;
''Seni yine biri takip ederken gördüm, artık yanımdan ayrılmayacaksın" dedi soğuk bir ifadeyle.
Bende geçiştirmek için;
"Saçmalama ya sana öyle gelmiştir" dedim tatlı olmaya çalışarak.
"Öyle bakma bana, gördüm diyorum her senin yanına gittiğimde arkamızda bir gölge geziyor sanki" dedi ifadesini devam ettirerek.
"Tamam ya dediğin gibi olsun zaten hep beraberiz" dedim pes ederek.
"Güzel" dedi yalandan gülümseyerek.
Bugün soğuktu Poyraz aslında hep gülen birisidir ama anlayamadım bugün onu. Daha fazla duramadan sordum;
"Bugün neyin var senin ben daha yeni iyileştim seni böyle görmek istemiyorum" dedim kızarak.
"Sen beni boşver ya bir şeyim yok merak etme prenses" dedi gülümsemeye çalışarak. Bende üstüne gitmedim. Yavaş yavaş göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı, Poyraz ise çoktan uyumuştu. Aklıma takılan bir şey var, beni kim kurtardı? En son önümde bir araba hatırlıyorum sonrası yok... Annem düşünme sen bunları falan demişti ama elimde değil, tabi bu düşündüklerim uykumun önüne geçemediği için gözlerim kapandı ve uyudum.
Sabah sert bir yastığın şiddetiyle uyandım. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Poyraz bana bakıp gülüyordu. Bende o güldüğü için yastık atmasına aldırış etmeden gülmeye başladım.
"Hadi uykucu bugün okul var kalk artık" dedi.
Okula gitmek istemediğim için yorganı kafamın üstüne kadar çektim ve;
"Banane ya ben hastayım" dedim ağlamakla gülmek arası bir sesle. Bu sefer yorganı tamamen üstümden çekip aldı. Bundan nefret ediyorum ya yorganımı niye alıyorsun abi o sana bir şey yaptı sanki. Biraz daha debelendikten sonra yorulup pes ettim Poyraz da bunu anlayınca odadan giyinmem için dışarı çıktı. Bende üşengeç hareketlerle kuzu baskılı pijamalarımı çıkarıp yatağın üstüne attığım anda pencereden bir ses geldi. Korkarak pencereye yaklaştım ve kimse yoktu yine bir hayal ürünü diye içimden geçirip okul formalarımı giydim. Poyraz da kapıyı çalarak içeri girdi, saçımı at kuyruğu yapıp Poyrazın sırtına bindim ve gülerek kahvaltı için aşağı indik.
"Güünaaaydınn" diye bağırdım anneme. Neden bilmiyorum bugün mutluydum ve bu bende çok nadir olan bir şeydir.
"Günaydın çocuklar" dedi bize gülerek. Sandalyeye oturup hızlıca kahvaltı ettik. Bittiğinde ise annemin yanağından öptüm.
"Kızım sana emanet biliyorsun Poyrazcığım" dedi gülümseyerek. Poyraz da kendinden emin bir şekilde;
"Hiç şüpheniz olmasın" dedi. Çantamı ve montumu aldım ve dışarı çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son kez
Science FictionHayatında sayılı insan olan, annesine bağlı ve sadece iki arkadaşı olan, onlardan başka kimseye güvenmeyen karanlık bir kız. Eylül. Etrafında gölge gibi gezen, sevecen, bir o kadarda esrarengiz bir çocuk. Özgür. Eylül'ün anlaşabildiği iki arkadaşı P...