" ay bu canlı!!"

55 10 1
                                    

Okula geldiğimde çok fazla büyük olmayan ama sevimli bir bahçesini olduğunu fark ettim. İstemsizce yüzümde gülümseme oluşmuştu.
" borcum ne kadar?"
" 47.90"
" o kadar param yok. 20 tl versen olmaz mı?."
Adam dudak felan büzssede o masum bakısımı attığımda kabul etmekten baska caresi kalmamıstı.
Taksiden indiğim gibi kendimi okul bahcesine attım.
Okulun hemen sağında spor salonu vardı belli. Allahım lütfen burda güzel bir yaşantım olsun.
Şu acımasız hayat birde bana gülsün lütfen...
Tam okulun merdivenlerinden adımımı attığım anda zilin calmasıyla çığlıklar yükseldi.
Yuhh insan değilmisiniz ya bu ne ayılık.!
Kimseyi takmadan müdürün odasına bakındım.Etrafta beni takan kimsede yoktu.
Neyseki bir nöbetçi ögrenciye denk geldim.
" müdürün odası nerde?"
" müdürün odasını bilmem ama benim evim buraya yakın. İstersen götüreyim seni."
Ne! Ne diyon ulan sen simdi seni bir çevireyim de sen gör evinin yakınlığını.!
" Bak olum ! Öldürtme kendini. Adam akıllı birsey sorduk. Simdi göstericem ben sana evini."
Diyerek tesislerine bir tekme yerlestirdim.
" aaa.. Lan sen manyak mısın?!!"
" manyağım! Lan var mı?"
Okula adımımı atmadan belamısınız ya. Bana bulasan yer seyine tekmeyi bu kadar.Bu zamana kadar bana bulaśtı laf attı diye cok insanı sonsuza dek cocuksuz bıraktım ben sen kimsin.
Cocuga birdaha benimle ugrasma cici cocuk der gibi bir gulus attım ve merdivenlerden yukarıya cıktım.
3 senedir sınıfta kaldığım icin bir turlu su lisse son sınıfı bitiremedim!
Kemal babada izin vermedi dışarıdan okuyayım sürünüyoruz iste hala bu lisseli ergenlerin arasında.
" ha burası olmalı."diyerek kapıyı tıklattım..."Gel" sesiyle kapıyı aralayarak iceriye adımımı attım.
" demek burslu ögrencimiz sensin...Bakayım...Çığlık Aydoğan, adın güzelmis "
Gülümsedim. Adamın kafası kel felan ama ağzı laf yapıyo belli.
" tesekur ederim...Babam koymus."
" baban zevkliymis belli."sevdim bu adamı. İyi analasacagız gibi.

Telefon acarak birisine
" kizim yeni gelen burslu ögrencimiz çıglık Aydoğanı odasına götür de yerlessin."

Adamı birisine benzettim ama kime? Acaba kime?

Kız ögrenci gelip beni alarak 2. Kata kızlar yurduna götürdü. Yuhh burada birsürü yatak var. Kaç kisi kalacagız.

" evett kücük hanım burası senin yatagın keyfine bak, yerles."

Kücük hanım mı? Kim bilir 18 yasındadır.Annem ben senden büyüğüm.
" kücük degilim 21 yasındayım."
Valizimi alarak yatağımın uzerine koydum.
" yaa öylemi sınıfta mı kaldın?"
" yok bu benim hobim bu yasta lisse okumak, ee heralde sınıfta kaldım."

Kız bozulmustu belli bakislari birden degisti ve bu kocaman odada beni yalnız bıraktı.
Bende elimdeki kıyafetleri bırakarak yatağımın üzerine oturdum icten bir off cektim.
Nasıl yapacaktım ben burada.
5 seneyi tek başıma gecirdim de su 1 seneyi nasıl gecirecegim bu sehirde. Bir de o kadın da bu sehirde sevgilisiyle birlikte. Bunu düsündügümde ağzımın eksidigini hisettim. O kadınla aynı sehirde yasamak bile ona karsı olan nefretimi  iki katına yükseltmeye yetiyo. Ah bu ben kendimi nerelere atsam da şu kara geçmisimden kurtulsam. O kadın bana küçük bir kızın hikayesini anlatırdı hep mutlu bir kızın hikayesini simdi anladım o kızın kim olduğunu, bendim. Beni hep mutlu hayal ederdi benimde etmemi sağlardı. Bende inanırdım mutlu olucam derdim. Artık hiç gülesim yok. Böyle değildim ben.O kadın benim aklımdan çıkmazken acaba o beni hiç getiriyo mu aklına? Baya tartışılır.

***

Sabah birisinin sesiyle uyandım

" hadi herkes ayağa kalksın kahvaltı zamanı. Kahvaltıdan sonra egzersiz sonrada, derse herkez "
Gözlerimi aralayamadım bile hala uykum var .
Pencereden dısarıya baktığımda hava aydınlanmamıstı bile. Belliki saat 05.00 felan .

" bu saatte ne kahvaltısı ya." kendi kendime söylenerek uyandım lavaboya gittigimde uzun bir sıranın beni beklediğini fark ettim.

Sonunda sıra bana geldi ellerimi yüzümü iyice yıkadım ihtiyaclarımı karsıladım dislerimi fırcaladım ve üzerimi giyindim.
Kahvaltımı da alarak boş bir yere oturdum.
Yanıma gözleri yeşil oldukça cekici bir kız oturduğunu fark ettim.Gülümseyerek
" merhaba."dedi
böylesine kibar birisine kaba karşılık veremezdim herhalde. Bende gülümsedim.
" merhaba."
" sen yeni gelen ögrencisin galiba. İlk defa gördüm seni."
" evet. Dün geldim"
" hoşgeldin ...ben Derya " bana uzattiğı elini kavrayarak sıktım
" çığlık."
" güzel isim." gülümsedim kahvaltımızı ettikten sonra Deryayla birlikte bahçeye çıktık.
Bahcede herkes sıra olmuşlardı bile.Bizde girdik sıraya

***

Deryayla baya kaynaşmıştık cok kibar bir kızdı. En azından bana karşı öyle.

Tenefüse çıktığımızda bahceye çıkarak bir banka oturduk.
Derya birden çığlık attı. İste bu kızıda kaybettik hayırlı uğurlu olsun.
" niye bağırıyosun ya!"
" kusura bakma ya baksana Araf geldi."
Okulun bahcesine lüks bir arabayla son fites giren bir dengesizden bahsediyo olmalıydı.
" o kim?"
" müdürün oğlu. O kadar tatlı ki sana anlatamam aşık olmamak elde degil." Bu kızlar ne çekiyo ya böyle zengin zübbesi resmen belli arabayı sürüsünden belli yani ne buluyolar bu erkeklerde de aşık oluyolar.
" zengin zübbesinin teki iste. Baksana suna yüzünü göremedim ama o kadar da yakısıklıya benzemiyo du yani."
" sen öyle san cok karizmatik. Öyle zengin zübbesi gibi duruyo ama degil , o benim aşık olduğum adam."
Resmen leylaya bağlamıştı . Sonunda zil caldı da iceriye girebildik. Cocugun arabasıda baya güzelmiş ama hayat onlara güzel.

***
GECE 13.30

***

Boğazımın kuruduğunu hissettim yataktan kalktığım gibi bir saga bir sola giderek okulun kantinine indim.Okulun kantinine mi? Ne isim varsa kantinde yukarı çıkmak için geriye döndüğümde birseye çarptığımı hissettim.

Elimle neye carptığımı test etmek icin elledim karanlıkta bir sey göremiyorum yani ne yapayım.

" ay bu canlı."













SıfırdanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin