canımı yakan batan cam kırıkları

30 3 3
                                    

Etrafıma bakındığımda tam sağımda deriyle çevrili L koltulara bakındım bu evi dekore eden kimse değişik ama göze cazip gelen bir tarzı var demek ki. Bana bakan Arafa kafamı çevirip baktım. Dağınık olan saçlarına hoş bir şekil vermişti üzerindeki siyah kazağı vücuduna oldukça yakışmış onu kendi kendime eleştirdikten sonra direkt olarak kaşlarımı çattım.
" sen hep böyle insanları uyutup biryerlere mi getirirsin?!"
" karnın aç değil galiba."

" poff.!"

Hızlı bir nefes verdim. Ayağa kalkarak bir güzel gerildim nedense içimden gülmek geliyo , evet saçma ama elimde olmadan dudaklarımın kıvrıldığını hissettim. Kenara benim için özenle koyduğu pandifleri ayaklarıma geçirerek arkasından bende gittim. Mutfak oldukça büyük ve iç açıcı etrafta gözlerimi gezdirirken üzerimdeki gözleri hissederek kafamı çevirdim. Araf beni seyrediyordu belki de ne salak bir kız hayatında hiçmi bir mutfak görmemiş felan diyodur.
Bana bakan gözlerini üzerimden çekmek için ortaya öylece bir cümle savurdum.
" kim bilir buraya kimi getirdin ki bu pandifler var."
Yaslanmış olduğu tezgahtan doğrularak bardağına su boşalttı.
" bir önemi var mı?"
" hayır." bana bakan gözlerinin keskinliği beni uzaklara götürmeye yetmişti. Ne diye böyle bir karşılık verdi ki?
" annemin onlar."
Yemeye gömüldüğüm sandiviçten kafamı kaldırarak arafa baktım.

" ya öyle mi? Ne güzel."
Diyerek gülümsedim. Ayaklarımı pandifin içinde oynattım .

" ne güzel?"
" bir annenin olması."
" senin annen yok mu?"
" hayır. Uzun zaman önce öldü." diyerek gülümsedim. Gülümsedim ama oysa ki içime batan cam parçalarınıda unutamamadım.
" baban?"
Birden iştahımın kesildiğini hissettim. Kafamı bana bakan gözlere kaldırım.Yutkundum.
" öldü."
Suratındaki bana acıyan ifadeyi gördüm çok iyi biliyorum ben bu bakışı bana hayatım boyunca böyle bakıldı zaten.
Yanıma yaklaşarak elini omuzuma hafif bir şeklide koydu tam gözmerime gözlerimin içine en derinlerine baktı. İçimde hissetim o bakışlarını.
" bazen olmaması...Olmasından daha iyidir."

" kime göre?"

" bana göre."

" senin baban öldümü ki bunu diyosun? Nerden biliyosun bir çocuğun babasının gelmiyeceğini bile bile beklemesinin acısını?"

" tam 22 senedir yaşıyorum da ondan."

" bu ölümle aynı şey değil. Senin nefret etsende sığınacağın bir baban var. Benim yok...benim bir limanım yok. Boynum ağrıdığında başımı koyacağım babamın omuzu yok. ..yok."

Bana bakan arafa sade bir gülümseme gösterdim.O da bana gülümsedi yaşamla ölüm arasında yaşıyor gibiyim. Mutsuzum. Huzurum yok. Kim olduğumdan bile haberdar değilim henüz ama bildiğim tek şey içimdeki acının sönmediği...Cehennemi görmeden ateşinde kavruluyorum resmen.
Yalnızım ,yapayalnız. Yaşamak bir hüner değil benim için kimsem yok şu koca dünyada beni seven kimsem.
Diyecek birşey bulamadığı çok belli.
" hadi sandiviçlerimizi yiyelim." diyerek sandalyesine oturarak yemeğine gömüldü.

Hiç konuşmadak ekmeklerimizi bitirerek masanını üzerini toparladık.






SıfırdanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin