Rahat Bırak

76 4 4
                                    

Utanmıştım o kadar güzel bir sesi vardıkı heycanlanmama sebep oluyordu. Ama kızgındım. Umursamıyormuş gibi yaparak derse geri döndüm. Aradan kısa süre geçtikten sonra cebimin titrediğini fark ettim. Birisi arıyordu. Şimdi olmamaliydi. Sıranın altından bakma çabalarım işe yaramıştı arayan Mineydi. Icimden yakınarak olanları ona anlatmayı unutmuştum. Beni merak etmiş olmalıydı. Telefonu kapatarak. Dersin bitmesini beklemiştim. Sonunda ders bitmişti. Teneffüsde disari çıkmak için adim atmistim ama bu adımım başarısız olmuştu. Önümde yiğit dikiliyordu. Elim ayağım birbine dolanmisti normalde birisinden hemen etkilenen birisi değilimdir. Ama nedense bu çocukta beni etkileyen bir şey vardı. Onun yanında heyecanlanıyordum. Bana bakıyordu. Onu hiç umursamayarak hafif bir şekilde omzundan ittirip "Beni rahat bırak" diyerek sınıftan çıktım. Arkamı döndüğümde hala bana bakıyordu. Utanmıştım. Tam önüme dönücekken ayağım takıldı. Yere düşeceğimi anlamıştım ve gözlerimi kapattım. Tam o sırada birisinin beni tuttuğunu hissettim. Bu Emreydi. Beni tekrardan yere sabitlediginde ona teşekkür edercesine gülümsedim. Yiğit'e bakmak için arkami döndüğümde alaycı bir şekilde bana bakıp gülüyordu. Rezil olmuştum. Neyseki bunu bir çikolatayla atlatabilirdim. Emreyle kantine gitme kararı aldık. Ve kantindeydik. Yiğit'de ordaydı. Yiğit sanırım okulda çok popilerdi. Kantinde coğu kızın Yiğit'i konuşmasina kulak misafiri olmuştum. Anlamsızca kantinde yürüyorduk. Emre Yiğiti yeni fark edmişti. Ve ona doğru yöneldi. Ben olduğum yerde dikiliyordum. Emre bana Hadii gelmiyormusun Dercesine bakıp eliyle hareket yapti. Kararsızdım. Sonunda olduğum yerde kalmayı seçtim. Onlar bi süre konuştukdan sonra Emre yanima geri döndü. Ve döner dönmez Emreye "Yiğit nasıl biri diye sordum". Emre ise adamım diye karşılık verdi. Biraz şaşırmıştım. Oda surat ifademden onu anlamıştı. Ve anlatmaya devam etti. " Sayılı kişilerle takılır. Kararlıdır. Serttir. Ona ulaşmak imkansizdir. Amcası Erkin Holdingin sahibidir. Ve daha birsürü şirketin. Annesi ve Babasi ile konuşmuyor. Bütün kızlar ona hasta. Ondan bize bir şey kalmıyor bee" diye ekledi. Biraz gülüşdükden sonra ders zili çaldiğinda sınıfa girmek icin yeltendiğimde gözüm Yiğit'e kaydı.Beni görmüştü fakat bana aldırış etmeden kafasını çevirip yürümeye devam etmişti. Sınıfa geldiğimizde düşmek üzere olduğum hali hala unutmamis olsa gerek yanıma gelip kulağıma doğru eğildi. İçim ürpermişti. Usulca "bidahakine ben tutarım" . diyip göz kırptı. Ve tüm ders beni izledi. Bu ne biçim bir insandi. Kendini ne sanıyordu bu. Simsiyah gozlerine rağmen ona karşı nefretle dolmuştum.
Okulun bitmesi için dakikaları sayıyordum. Veee sonunda. Diyerek kendimi okulun bahcesine attim. Direk olarak telefonumu açtım ve bana en yakın olan banka geçip oturdum. Telefonu açar açmaz mesaj ve cevapsızlar telefonumun ekranını kapladi.
Biyolajik Babam.
-Seni alması için şöför yolladım. Okuldan ayrilma bitanem.
Bu mesajda neyin nesi boyle? Herşeyi geçtim "bitanem". Bunu bana geçen her doğum günümde söylemesi için nelerimi vermezdim. Herşey için çok geçti artık. Daha sonra mineden gelen mesajlar ve cevapsizlari gorunce onu bugun aramayi unuttugumu fark ettim. Şoförü beklerken konusmak için mineyi aramaya karar verdim.
Mine en yakın arkadaşımdı herşeyimi biliyordu. Mineyi aramaya koyuldum. Çalıyordu. Ve mine telefonu;
- Ahh selinnn! Nerelerdesin? Bugün okulada gelmedin iyi misin? Diyerek açtı.
- Sana analatacağım o kadar çok şey varki Mine nerden başlasam bilemiyorum.
- Başla bir yerden meraktan olduruceksin beni.
Herşeyi mineye dökülmüştüm. Mine kulaklarina inanamiyordu. O sırada babamin yolladığı şöför beni almak icin okulun bahcesindeydi. Mineyle kisa bir ayrılık konuşmasından sonra telefonu kapattik. Arabadaydim. Tüm yol boyunca soğuk bir duş ile uykunun hayalini kurdum. Sonunda evdeydim. Evde olmanin verdiği mutluluk. Kendimi hemen soğuk suyun altina attim. Daha sonra sacimi kurutup üstüme rahat bir şeyler giydim. Yorucu bir gündü. İnanilmaz yorucu. Kendimi direk yatağa firlattim. Aklima birden Yiğit geldi. Gerçekten çok yakışıklıydı ve aklimda bu cümleyle uykuya daldım.

************************************
Yiğit'in ağzından;
Bugun okula gitmek için hazırlanıyordum. Canım hiçbirşey istemiyordu. Kahvalti etmeden direk arabama bindim. Okula vardığımda herşey aynı sıkıcılıgıyla ilerliyordu. Ders zili caldiğinda isyan ediyordum. Sırf amcam yüzünden bu işkenceye daha ne kadar dayanabilirdim? Derse girmiştim. Hoca yine bir şeyler anlatıyordu. Hiçbirşey anlamiyordum. Birden kapi çaldı. Ve içeri taksi kapısındaki kiz girdi. Gozlerime inanamiyordum. Hoca onunla ilgili birseyler soylerken ben sadece ona odaklanmistim. Basi ondeydi. Esmer saclari yuzunu gizlemeye yetiyordu. Hocanin en arkaya gecebilirsin demesiyle yanima oturdu. Heycanlanmistim. Ne oluyordu? Ben Yiğit Ertekindim. Bu kiz beni etkileyemez diye avuttum kendimi. Sınıfı inceledikten sonra bana döndü. Oda karşısında beni gördüğü için şaşırmıştı. Besbelliydi. Elini uzatti. Adı Selindi. Selin. Çok güzel bir isimdi. kisa sureli tanismadan sonra tenefus zili caldi. Selin'in ayaklandığını görünce disari yöneleceğini anlamistim ve ondan hizli davranip önüne gectim. Sustu. Hafif bir sekilde geri ittirdi ve yürümeye devam etti. Arkasını dönmüştü. Önünü dönmeye yeltendiğinde ayağı takılıp yere kapaklaniyordu. Emre Selini yakalayip yere doğru bıraktı. Emrede olmasa ne olurdu sonu. Daha sonra gözden kaybolmuslardi. Daha sonra bi kac arkadaşla kantine gitme karari aldik. Kantinden birseyler alip yerimize gecmistik. Kantin o kadar kalabalikti ki karsimda dikilen Selin ve Emreyi fark etmemiştim. Seline bakiyordum. O ise etraftafindaki insanlari anlamaya çalışmakla meşguldü. Emre bana doğru adimlar atarak yanıma geldi. Biraz lafladiktan sonra Selin'in yanina geri döndü. Ders zili çaldığında Selin bana bakıyordu. O kadar saftı ki ve ayni zamanda masum. Bakmaya doyulamayacak bir türden. Ama ben kötüydüm. Ben ona uymazdım. Üzerdim onu. O yuzden gozlerimi ondan kacirmaya karar verdim. Tabii bu karar sadece sinifa kadar sürdü. Güzelliği bütün sozleri geride birakacak türdendi. Bütün ders onu izledim artık derslerde sıkılmıyordum. Okulun bitmesini istemiyordum. Bu manzara herseyden guzeldi. Ne yazikki istemediğim şey basima gelmişti. Zil çalmıştı. Herkes eve gitmek üzere okuldan çıkıyordu. Bahcedeydim. Selin arabasina binene kadar onu izledim. Daha sonra bende kendi evime dondum. Üstümü degistirip kendimi yataga firlattim. Aklima ne kadar guzel olduğu geldi. Bu anı bozmamak icin kendimi uykuya bıraktım.

Aptal AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin