"Sıla uyan!" Dedi tanıdık bir ses baktığımda karşımda Mert'i gördüm.
"Ne var?" Dedim sinirli ve sert olmaya çalışarak (ama olamayarak)
"Sadece uyanmanı istedim." Dedi sırıtarak.
Bir dakika ya. Bunun benim odamda ne işi var!?
"Ne işin var la trrek odamda!?" Diye bağırdım.
"Camına tırmandım."
"Nasıl çıktın amk?"
"Borulardan." Dedi.
Bıkkın bir ifadeyle iç geçirdim ve yorganın içine girdim.
Fazla geçmeden üstümde bir yük hissettim sanki bilerek vücudunu vücuduma bastırıyordu.
"Mert kalk üstümden!"
"Ama ben istediğini alan bir insanım Sıla."
"Oha Mert!?"
"Öyle değil gerizekalı kaldırcam seni!"
"He iyi amk bende başka birşey anladım."
"Tövbe tövbe." Dedi ve üstümden kalktı.
Yorganı üstümden aldı. Lanet olsun üstümde ayıcıklı pijamalarım vardı!?
"Woaw." Dedi şaşkın bir ifadeyle.
"Çık odadan üstümü değiştircem!" Diye cırladım.
"Ben gözlerimi kapatırım." Dedi ve eliyle gözlerini kapattı.
Bende ona güvenerek tam üstümü çıkarmıştım ki gözlerini açtı.
"Whoa amk. Sıla fiziğin çohsel!" Diye ayı gibi baktı.
"Mert!? Kapat gözlerini!?"
"Gördüm artık ya la." Deyince hızlı bir şekilde üstümü giydim.
Tam odadan çıkacaktım ki bileğimi bir el sıkıca kavradı.
"Gitme." Dedi Mert.
"Niye?"
"Işte lütfen."
"Ya bi s*ktir git amk!" Dedim ve merdivenlerden aşağı indim.
"Günaydın prensesim." Dedi babam güler yüzlülükle.
"Günaydın babiş."
"Sana haberlerim var."
"Konuş babalık."
"Istanbul'a taşınıyoruz." Dedi.
"Ne neden nasıl niçin kim kiminle nerede ne zaman ne yapıyor kim gördü ne dedi!?!"
"Işime orada devam edeceğim." Dedi ve odasına çıktı.
Ama burada o kadar güzel arkadaşlar elde etmiştim ki. Onları bırakmak istemiyordum.
"Işte bu yüzden aşağı inme dedim!?" Dedi Mert sinirle.
"Sen nerden biliyorsun ki?" Dedim sakin olmaya çalışarak ama gözlerim dolmuştu.
"Evinizin önünde kargo aracı var!"
Derken babam geldi.
"Bu kim?" Diye sordu merakla.
"Zaten gidiyordu baba." Dedim.
"Hiçbir yere gitmiyorum!" Diye bağırdı Mert.
"Sıla bu kim?" Dedi babam sinirle.
"Kankam." Deyince sakinleşti gibi oldu.
"Yalan söylüyor sevgilisiyim!" Diye atıldı Mert.
"Ney!?!" Diye bağırdı babam. Ve devam etti "Çık dışarı delikanlı!"