2-SOKAK

16 1 0
                                        

Ne gidecek bir akrabam ne de sığınacak bir yerim vardı artık. Evden çıkalı bir kaç saat olmuştu. Sokaktan baya uzaktaydım. Karnım acıkmaya başlamıştı. Elimi montun cebine attım fazla bir param yoktu. Hava çok soğuktu kar beni fazlasıyla yoruyordu. Dayanacak gücüm kalmamıştı. İlerde gördüğüm kafeye doğru hızla ilerledim. Nihayet varmıştım. Kapıdan girdiğimde insanların gözü üstümdeydi şüphe çekmeden sakince bir masaya doğru ilerledim ve oturdum. Üstümdeki karı silkeledim ve montu çıkarıp yanımdaki sandalyeye koydum. Önce içimi ısıtacak bir çay istedim. Çayım geldi ve wifi şifresini rica ettim. Laptopumu çıkardım. İlk işim internetten haberlere girmek oldu. Cinayeti kimin işlediği hakkında bir yorum yoktu. Yetkililer tarafından araştırıldığı söyleniyordu. Çayımı içtikten sonra bir tost aldım. Ve yedikten sonra hızla kalktım. Cebimdeki son parayıda kafeye vermiştim. Yolda ilerlemeye devam ediyordum. Ama nereye gideceğimi bilmeden. Ama hissederek gidiyordum sanki bir şey beni yönlendiriyordu. Hava kararmaya gelmişti ve soğuk iliklerime kadar işlemişti. Sis bastırmıştı. Ve ilerden bir ışık gördüm tek çarem oraya gitmekti. Öylede yaptım. Kapısına geldim ve kapı kıyıktı. Seslendim fakat içerden bir ses gelmedi. İçeri girdim çok karanlıktı. Önümü göremiyordum. Kapının yanındaki duvara elimi sürterek ışığın düğmesini aradım. Elime değdi ve açtım. İçeriye doğru tedbirli adımlarla ilerlerken kapı birden kapandı. Kitlenme sesi kulağıma geldi koştum fakat yetişemedim. Bu beni daha fazla korkutmuştu. Etrafımda hızla kendimi savunacak bir şeyler aradım. Demir bir boru gördüm ve hızla onu aldım. Bundan sonraki ilk işim bir çıkış aramaktı. Yavaş ve tedbirli adımlarla bir kapı arıyordum. Ve aradığım kapıyı sanki bulmuştum. Hızlı adımlarla ilerledim. Kapının kulpunu tam tutuyordum ki arkamdan birisinin geldiğini hissediyordum sanki. Elimdeki sopayı sıktım ve döner dönmez sopayı arkamdakine doğru hızla savurdum. Gözlerim kapalıydı. Yüzümde bir ıslaklık hissettim. Gözümü açtığım kafamı yere doğru eğdim ve heryerin kan içinde olduğunu gördüm. Kafası patlamış bir şekilde adam yerde yatıyordu.Bu beni daha fazla ürküttü. Kanım çekildi. Demir sopa elimden düştü. Arkama bakmadan o kapıdan çıktım ve hızla kaçtım. Çok yorulmuştum. Bir adım daha atacak gücüm yoktu. Durdum, karşımda tren garı vardı. Hızla gara doğru ilerledim. Kapıdan içeri girdim. İçerisi kalabalıktı. Lavaboya doğru hızla bakışlardan uzak ilerledim. Lavaboda ayananın karşısına geçtim. Yüzüme baktığımda kan yoktu. Ellerime baktım yoktu. Yüzümü yıkadım kendime gelmek için. Üstüme başıma baktım kan yoktu. Ve lavabodanda çıktım. Aklımda kanların ne olduğuna dair hiç bir fikir yoktu. Bu şehirden uzaklaşmam lazımdı. Fakat beş kuruş param yoktu. Para bulmam gerekiyordu. Ama nasıl? İlerledim üstümdeki bakışlar içinde. İlerde bir banka oturdum dinlenmem gerekiyordu artık. Gözümü açtığımda hava aydınlanmıştı. Her yerim tutulmuştu. Yanımda yaşlı bir bayan vardı. Çantası yanında duruyordu. Ve kalktı cüzdanından bir miktar para çıkararak mendil satan çocugu yanına çagırdı ve mendil aldı. Cüzdana ulaşmam gerekiyordu. Ve bir hamle yapmam gerekiyordu. Etrafa baktım. Bayana yetkililerin onla konuşması gerektiğini söyledim. Çantasını yanına  alarak benle beraber geldi. Kalabalıktan uzak bir yere dogru çekiyordum. Kadın habersizce geldi. Hemen karşıdaki araya girdik. Hızla kadının ağzını kapadım. Bağırısa onu öldüreceğimi söyledim ve çantasını aldım. Kadın kormuştu. Çantadan cüzdanı aldım. Kadının ağzından elimi yavaşça çektim. Bunu yapmak zorunda olduğumu söyledim. Ona zarar vermemem için bana yalvardı. Elimi ağzına tekrar kapadım. Bunu yapmak zorunda olduğumu ona tekrar söyledim. Diğer elimle boğmaya başladım. Gözlerimin önünde çırpınıyordu. Ama gözümü bile kırpmadan boğmaya devam ettim. Can çekişini izlerken zevk alıyordum sanki. Bu kişi ben olmazdım. Ama gerçek buydu. Kadının ölüsünü sürükleyerek hemen yanımdaki konteynırın içine attım. Ve bilet almaya gittim. En yakın saate ner varsa oraya bilet alacaktım. Ve öylede yaptım. Bileti aldım hızla trene ilerledim. Koltuğuma geçtim. Cüzdana tekrar baktım ve daha para çoktu. Cüzdanı montumun cebine koydum. Nihayet tren kalktı. Yeni durağım Morella. Yaklaşık dört saatlik yolculuktan sonra varmıştım. Ve benim için yeni bir başlangıçtı. Ama her şey eskisi gibi olacaktı yoksa daha mı beter...
   
     
                   -DEVAM EDECEK-

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kötü SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin