Deli Necmi

259 11 2
                                    

-Abi! abii! Cüneytler gelmiş yine her yerde seni arıyorlarmış. Deli necmi de gelmiş onlarla. diye bağırarak geldi. Galata serserilerinin en küçük ferdi olan atik selim.

-Gel gel soluklan biraz gider bakarız şimdi niçin gelmişler.

-Abi geçen yedikleri dayağın öcünü alacaklar herhal kalabalıklar mekana gidip gitmelerini bekleyelim.

-Kaçacak değiliz atik. Sen bizimkilere haber ver hadi. cümlem daha bitmeden atik kaybolmuştu ortadan boşuna adını atik koymamıştık bir yeniçeri bile yakalayamamıştı onu daha. Kuşağımı düzeltip kahvelerin yolunu tuttum cüneyt dedikleri hergele beni orada arıyordur insan nede olsa dayak yediği yeri unutamaz. He ben mi kimim ? Bana galatada Battal anam ise fatih der. Bu sokaklarda doğmuşum babam olacak deyyuz anamı ve beni bırakıp gitmiş. Galata ağalarından Seyfi ağa bakmış bize bu yaşıma onun sayesinde geldim seyfi ağayı da geçen bayram yeniçeriler harcadı iyi adamdı vesselam. Kanıda yerde kalmayacak ama hesap gününe var daha. Şimdi cüneyt'i bir halledelim herkesin sırası gelecek.

Köşeyi döndüğümde kule dibinde kahvelere giden diz sokağa girdim sokağın başında ise cüneyt ve yanında getirdiği tayfası vardı. Geçen hafta yediği dayağın izleri hala duruyordu belli ki intikam yemeğini sıcak yemeği seviyordu. bir kaç saniyeliğine duraksadım göz göze geldik sonra üzerilerine doğru yürümeye başladım arada arkama bakıyordum atik yetiştirir bizimkileri inşallah diye. İçlerinde iri yarı olan biri vardı deli necmi dedikleri de buydu herhalde namını duyduk ama yüzünü görmek bugüne nasipmiş. Aramızda ki mesafe her saniye kısalırken necmiyi kestirdim gözüme eğer onu tek yumrukta alt edersem diğerleri korkacaktır. Arkama dönüp baktım tekrar ne atik vardı ne de bir başkası ulan atik kesin Sude'yi gördü yine ulan. Önümü döndüğümde gruptan biri dibimde bitmişti bile kısa boylu bir hergele eline birde sopa almış kafama doğru savurdu eğildim omuz attım yere yığıldı grup daha da hareketlendi kendimi geri çektim necmiyi görmeye çalışıyordum arkalarda kalmıştı muhtemelen hem kaç kişiydi lan bunlar sanki bir anda kalabalıklaştı ortam geriye doğru sıçradım o zaman olaylara tam hakim oldum bizimkiler gelmiş aralara saklanmışlar hergele bana sopayla saldırdığı anda ortaya çıkmışlar deli Necmi arkalarda biriyle yumruklaşıyordu koştum üzerine atladım yıkılmadı. Bildiğin duvara çarpmış gibi geri düştüm yere bana doğru döndü.

-Battal dedikleri it sen misin ? dedi

Benim diyecektim fırsat bile vermedi boynumdan tutuğu gibi gülsüm yengelerin kapıya vurdu beni saniyelik de olsa kendimi kaybettim desem yeridir. Ayı gibiydi aslında gibisi fazla burnuna taksan halkayı kimse yabancılamaz. Doğrulmakta biraz zorlandım kötü vurmuşum sanırım biraz necmi beni bırakıp bizimkileri bir bir oraya buraya vuruyordu. Necmi güçlü olsa da hantaldı aklıma çeşit çeşit intikam yolları geliyordu ama tekrar yakalarsa beni yerden kalkmaz imkansız olurdu namıma leke süremezdim yokuşu biraz tırmandım biraz sonra aşağı doğru yapacağım koşu yıllar sonra çok değişik anlatılacaktı ve doğru bir tek Necmi ile ben bilecektik o utancından ben ise namıma leke sürmemek için anlatmayacaktım . Dik yokuştan aşağı doğru koşmaya Necmiyi yıkıp üstüne çıkacaktım koştum koştum Necmi 'ye iki adım kala tam üstüne atlayacaktım lastik ayakkabı takıldı taşa takla atmaya başlarken bir anlığına Necmi ile göz göze geldik takıldığımı görünce gülümsedi ama olacakları aklına bile getirmediği kesindi. Ayağım takılınca sıçradım Necmi kenara çekilse yüz üstü yere kapaklancaktım dedim ya ayı üstünden geçeyim diye eğildi ve tam geçerken ayağım yüzüne denk geldi oda benle birlikte yuvarlanmaya başladı.

Son gördüğüm şeylerden biri Necmi az ötede yerde yatıyordu. Atik ise başımda dikilmiş.

-Abi sen ne harika adamsın ya diye bağırıyordu.

Dedim ya bu hareketi bir ben bir Necmi birde Allah biliyor.

Düşüncelerinizi iletirseniz sevinirim. Okuduğunuz için Teşekkürler.

Osmanlı İstihbarat TeşkilatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin