Bölüm 2: Okul

218 14 2
                                    

Bölüm 2: Okul

*Nova'nın Ağzından*

Saat 11.30 ve ben hala Harry'le konuşuyorum. Umutsuzca,gitmem gerektiğini nazik bir şekilde söylemenin yollarını düşünüyorum. Aslında onunla burada oturup sonsuza kadar konuşmayı çok isterim ama derse geç kalmak da istemem.

"Üzgünüm, Harry , konuşmaya devam etmeyi çok isterdim ama sınıfıma gitmem lazım. Bu sohbete daha sonra devam edelim, ne dersin?"  dedim ayağa kalkarken üzgün bir şekilde ona bakarak

.

" Önemli değil, hatta sanırım benim de gitmem lazım. Dersten sonra görüşürüz, tatlım" dedi aynı şekilde ayağa kalkarak ve tahminimce giyecek bir şeyler (pantalon, tişört gibi) almak için odamıza doğru ilerledi. Bana sürekli tatlım, bebeğim diye hitap etmesi ne kadar flörtöz olduğunu bir daha gösteriyordu. Daha dur yani dün tanıştık değil mi? Ben de kitaplarımın bulunduğu çantayı aldım ve kapıya yöneldim. Aniden kapının tıklatıldığını duydum. Kapıyı açtım ve en yakın arkadaşım Maddie'yi gördüm.

"Hey, gitmek için hazır mısın?" diye sordu heyecanla.

"Evet, ben de şimdi çıkıyordum. Okula gitmek için neden bu kadar mutlu olduğunu sorabilir miyim acaba? Okuldan her zaman nefret etmişsindir." dedim kafam karışmış bi şekilde.

" Mutlu olmanın okula gitmekle bir ilgisi yok sadece oda arkaşım yüzünden mutluyum.O süper ateşli ve kaslı." Dedi yüzünde büyük bir gülümsemeyle.

"Adı ne?"

"Niall, ve geldiği yer İrlanda! Bilirsin İrlandalı aksanını ne kadar severim. O en iyisi, çoooooooook tatlı." Dedi gülümsemesini sürdürerek ve "o" harfini uzatırken İrlandalı aksanını taklit etti.

"Pekala, benim oda arkadaşım İngiliz ve bilirsin İngiliz aksanını ne kadar severim. Ayrıca o duyduğum en seksi sese sahip!

"Adı ne peki?"

"Harry! Saatlerce bakabileceğim zümrüt yeşili gözlere ve sonsuza kadar oynayabileceğim kahverengi,yumuşak kıvırcık saçlara sahip! Aman tanrım dün gece bir kabus gördüm ve bana sarılmak isteyip istemedeğimi sordu ve ben de istediğimi söyledim. Ondan sonra bütün o uzun gece boyunca sarıldık! İkimiz de çıplaktık ama bunu umursamadık." Son kısmı azıcık heyecanlanarak söylemiştim.

Sınıfa doğru yürürken oda arkadaşlarımızın ne kadar ateşli olduğundan bahsetmeyi sürdürdük.

*Harry'nin Ağzından*

Nova'dan aceleyle ayrıldım ve kıyafetlerimi giydim. Ardından sırt çantamı alıp dört en yakın arkadaşımdan biri olan Niall'ın gittim. Kapısını çaldım. Kapıyı açmasıyla diğer en yakın arkadaşlarım Liam, Zayn ve Louis'yi gördüm.

Louis heyecanla üstüme atlayıp "HAZZA!" Diye bağırırken yerle mücadeleşiyordum.

"Seni görmek de güzel boo-bear" dedim hala üstümde duran Louis'yi iterken.

"Tamam çocuklar, gecikmeden sınıfımıza gidelim hadi" dedi Liam. O her zaman bizim babamızmış gibi davranır, biz de onu dinleriz...Yani bazen...

Benim sevgili oda arkadaşım Lola'yı çocuklara anlatmaya karar verdiğimde aşağı sınıfa doğru yürümeye başlamıştık.

"Oda arkadaşlarınız nasıl çocuklar? Benimkime bayıldım, o içine bakmaya bayıldığım gerçekten güzel mavi gözlere sahip" son kısmı Nova'nın ne kadar güzel olduğunu düşünürken hafifçe sırıtarak söyledim.

"Ben benimkini de sevdim. O, parmağımı arasından dolamak istediğim çok güzel kahverengi saçlara sahip" Niall da sırıtarak söylemişti.

"İsimleri ne?" Diye sordu Zayn.

"Benimki Maddie, kivinin bol olduğu yer olan Yeni Zelanda'da yaşıyor ama kivisini kendi başına yemeyi seviyor!" Niall kıkırdadı.

"Benimkinin ismi Nova, o Amerikan. Ben sadece,onun aksanına bayıldım. Sanırım, belki, ondan hoşlanıyor olabilirim... Bir şekilde," öğretmen sınıfa girdiğinde gülümseyerek söylemiştim.

Zil, dersin bittiğini haber veriyordu. Ayağa kalkıp Niall, Zayn, Louis ve Liam'a doğru yürüdüm.

Aşağıda salonun bir köşesinde Nova'yı uzun kahverengi saçlı bir kızla konuşurken gördüm. Belki de bu Niall'ın bahsettiği kızdır?

Niall'ı ona doğru aceleyle koşarak gördüğümde şüphelerim doğruluğu kanıtlanmış oldu.

*Nova'nın Ağzından*

Ders henüz bitmişti ve Maddie'yle ben salonda konuşuyorduk. Maddie'ye gözlerimle, arkamda hiç bana bakan birileri var mı, bakışı attım.

"Evet! Orada kıvırcık, kahverengi saçlı yeşil gözlü biri var! Çok tatlı! O senin oda arkadaşın mı?" Diye döküldü birden. Kızardım ve diğer tarafa dönerken bize doğru sıçrayarak gelen sarı bir kafa gördüm.

"Merhaba?" dedim beceriksizce.

Maddie araya girdi.

"Ah, doğru ya, Nova Nial'la tanış, Niall Nova'yla tanış,"

Yüz ifadelerimiz gülümsemeye dönüşürken Harry bizim yanımıza doğru geliyordu.

"Maddie, Lola, Harry'le tanışın Harry, Lola ve Maddieyle tanış. Harry benim en yakın arkadaşlarımdan biridir!" Heyecanla açıkladı.

"Onun kim olduğunu biliyorum Niall," diye mırıldandı Harry.

"Ah, bahsettiğin oda arkadaşın bu mu Harry?"

Benden mi bahsetmişti?

Kızarıp diğer tarafa dönerken Harry Niall'a dik dik bakıyordu.

Maddie kolumdan yakaladı, onları kendi hallerine bıraktı.

Omzunun üzerinden "Üzgünüz çocuklar, gitmemiz gerek!" Diye bağırdı diğer tarafa dönüp yürürken.

Arkamızdan "Tanıştığıma memnun oldum!" Diye bağırdılar. Niall bana, Harry'se Maddie'ye seslenmişti.

Maddie beni çekiştirirken hızla birkaç köşeden döndük ve ben nereye gittiğimizi bile bilmiyordum.

"Maddie?" Dedim.

"Evet?" Dedi büyük bir soğukkanlılıkla.

"Nereye gidiyoruz?" Bana deliymişim gibi baktı.

"Kesinlikle bu tuhaf durumdan daha uzak bir yere" dedi.

Elinden kurtuldum ve onunla küçük bir sohbet yaparak yürümeye devam ettim.

"Yani Harry'den hoşlanıyor musun?" diye sordu.

Hoşlanıyor muydum? Emin değilim. O tatlı, eğlenceli ve kesinlikle flörtöz ama bilmiyorum.

"Bilmiyorum, aslında onunla daha yeni tanıştık ve onun hakkında daha fazla şey öğrensem iyi olacak ama o çok çekici" dedim benim ağzımı aradığını bilerek.

Göz kırptı.

Ona "Niall'dan hoşlanıyor musun?" diye sordum.

"Evet, fazlasıyla" diye cevapladı.

"Onunla oynama Maddie. Tatlı bir çocuk gibi görünüyor. MASUM bir çocuk," dedim "Masum" kelimesine baskı yaparak.

"Evet, her neyse. Sınıfa girelim" diye emretti.

Only One RoomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin