Önümdeki son tarih sorusunu da çözünce kitabı kapattım. Beynim kazan gibiydi. 652 sorudan gerisini saymamıştım. Eh üşenmiştim de diyebilirim.
Her neyse.
Yapacak hiç bir şey yok.
Gidilecek bir yer de.
Offf.
Kafamı masaya koydum.
"Nehir!" Anneannemin bağımasıyla sandalyeden düştüm.
Elimi kalçama götürdüm. Bu kaçıncıydı ama!
Yerimden kalktım. Atarlı havamla odama kapısını açtım.
"Ne var Anneanne? Senin yüzünden yine düştüm!"
"Benle adam gibi konuş gız. Çabuk gel buraya!"
"Banane ya. Senin işin yok mu? Niye benle uğraşıyor sen?"
"Bak neler diyor. Yemin ediyorum oraya çıkarsam kızartırım bir tarfını!"
"Anneanne!"
"Gel buraya!"
Yavaşça merdivenleri inmeye başladım. "Ne istiyon yine benden yaa!"
Son merdiveni de inmemle anneannem kulağıma yapıştı.
"Ağghhh. Anneanne napıyorsun ya?"
"O kapının önündekiler kimdi Nehir? Koca mı buldun kendine? Naciye 'nin oğlu varken hemde!"
"Ne kocası anneanne! Onlar da kim? Hem ben o çocukla evlenmem!"
"Niyeymiş o hanfendi? Sana bir Kadir İnanır mı bulayım? "
"Anneanne!"
"Ne diyon?"
Derin bir nefes aldım. "Sen niye bana koca bulmaya çalışıyorsun?"
Anneannem derin bir nefes aldı. Aha nutuk geliyor(!)
" Kızım doğru düzgün adam kalmadı şu devirde. İyileri hep kapıyorlar. Ahh ahh benim zamanımda peşimden az koşmadılar değil. Hiç birini beğenmeyince kala kala büyükbabana kaldım. Bu yıllarını iyi bil ha ona göre."
"Büyükbabamın neyi var ya. Ben sizin dönemde olsaydım kesin ona kaçardım. Adam hala sanki bir Brad Pitt neyini sevmiyon?"
"Kız senin o ağzını yırtarım benle nas- gel buraya. Oraya çıkm-" kapıyı kapatmamla sonunda anneannemin sesi kesildi. Oh be sonunda kendimi yatağa yattım.
Acaba kapıya gelenler kimdi? Beni mi sormuşlar ki? Anneannem yanlış anlamış olabilir miydi acaba?
Kulaklıklarımı taktım ve akşam yemeğine kadar uyumaya kara verdim.Berke
Kuzey mutfaktan harika kokular çıkartmasıyla oraya gittim. Allahım, sana geliyorum! Harika oldukları kokusundan belliydi.
Son dört merdivenim kalmıştı inmeye. Bir adım daha atıyordum ki bir kasırga koptu! Görkem yemeğin kokusu almış olmalı ki uçarak bana doğru geliyordu. Tam geri çekilecektim ki kendimi yerle öpüşürken buldum.
Görkem bana dahi bakmadan hızlıca yanımdan geçti. Pardon uçarak.
Kendime döndüm. Tam kalkmaya yelteniyordum ki aklıma gelen acı gerçekle yerimde kalakaldım.
Az önce ilk öpücüğümü yere mi vermiştim ben?
Bu iğrençti işte.
Orada öylece kalakalmıştım. Demek ilkimi yere vercektim. Kahretsin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakışıklı Haylazlar
Novela Juvenil"Biz aslında gördüğünüz yakışıklı haylazlar değiliz. Biz birer ayıyız." Ya da; Nehir yeni bir okula gidiyor ve anormal derecede normal olan hayatı Görkem, Berke ve Kuzey sayesinde değişiyor.