#MEDYADA Kİ MİRA#
"Seni boya küpü,boyan akmış bi gitte yeniden yüzüne badana çekte gel"dedi Nehir aynı anda orta parmağınıda göstererek.
Ne yaptığımızı merak ediyosunuzdur.Şöyle söyleyeyim şuan İstanbul yolunda yanımızdan kimler geçiyorsa ya onları eleştirip onlarla dalga geçiyor yada onlara küfür ediyoruz.Yapımız bu yapcak bişey yok.Daha mola vereli 10 dk oldu.Yolculuğun ilk başlarında trafik biraz yoğun olduğu için güvenliğimiz amacıyla kaskımızı ister istemez takıyorduk ama mola verip ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra yola çıktığımızda trafik birazda olsa azalmış boşuna da kask takmamıza gerek kalmamıştı.Bu yüzden yolun kenarında durmuş,kasklarımızı çıkarmış yola öyle kasksız devam ediyoruz.Aslında Nehirle kask takmayı hiç mi hiç sevmeyiz.Çünkü yaptığımız
hızla gelen o serinletici ve rahatlatıcı havanın yüzümüze çarpmasını severiz.Zaten çoğunlukla kask takmaz öyle gezer yada yarışırız."Önüne dön seni ezik"bunu tabiki de Nehir'in az önce laf soktuğu o sarışın sürtük söyledi.Nehir'in dediği gibi kız resmen bütün boyayı yüzüne boca etmiş,sadece yüzüyle de kalmamış eline de boca etmişti.Yüzünde resmen 2 kg fondoten,dudaklarında bolca sürülmüş olan kırmızın en keskin tonu,gözlerine sürülmüş ve adeta uzaya çıkacakmış gibi bir hali olan kaşına kadar uzatılmış eyelinerı,eyelinerla da kalmamış gözünün içine sürülen simsiyah sürme,kirpiklerini uzatmak amaçlı bolca sürülen maskara,ince çatık olan kaşlarını kalınlaştırmak amacıyla da sürülen kalem...Allahına ben bunları düşünürken bile yoruluyom sen ayna karşısına geçip 2 saat boyunca bunları yüzüne sürmekte yorulmuyor musun bee işsiz!.Ben böyle sürtüğe en okkalı argo kelimelerimi gönderirken*Argo diyorum bak küfür deil sonuçta bizde müslümanımız Elhamdulillah..*Nehir sürtüğe "Sen bana ezik mi dedin az önce"dedi.Ahann yandın sen boya küpü yandın.Nehir kendisine karışılmasını yada ona hakaret edilmesinden hoşlanmazdı.Tabii ben hariç ona ne dersem ya gıcıklığına cool cool tınlamaz yada laf sokmaya çalışırdı(!).Bizim boya küpü de "Evet sana dedim ne oldu çok mu üzüldün haa ezikkk"dedi hemde ezik lafının üstüne basa basa ve k'leri uzatarak.Nehir de dudaklarını üzülmüşcesine aşağıya sarkıttı ve "Evet çok üzüldüm ama kendim adıma değil senin adına"dedi.Şimdiden bile Nehir'in boya küpüne birşeyler yapacığını sezdim.Tabii kimin kardeşi..Ben böyle kendimi övmeye devam ederken Nehir bir anda sağa,boya küpünün arabasına yanaşmaya başladı.Nehirin ne yapmak istediğini şimdi daha net anlamış oldum.Nehir boya küpünün arabasına yanaşıp onu rahatsız edicek,tabii boya küpüde telaşlanıp korkucak.Nehir boya küpünü biraz daha rahatsız ettikten sonra arabanın önüne geçecekti haliyle bende boya küpü korkup kaçmasın diye Nehir'e yardım ediceğim.Nehir motoru durdurup boya küpüne saldıracak.Dediğim gibi de oldu.Nehir daha çok yaklaşıp rahatsız etmeye başladı boya küpünü.Boya küpü de telaşla "Ne yapıyorsun bee sen"diye cırlamaya başladı.Eee güzelim sen daha az önce ezik demeyi iyi biliyordun şimdi de yusuf yusuf mu çekmeye başladın.Ahhh bu tipler hep bana itici gelmiştir.Hepsi salaktır ve salaklara harcıcak 1 dakikam bile yok,olmaz da zaten.Ben böyle kıza tip tip bakarken Nehir sanki
düşüncelerimi okumuşcasına dile getirdi."Noldu az önce ezik falan diyodun şimdi de yusuf yusuf mu oldun ahhh ezikkk"dedi boya küpünün ona yaptığı gibi eziğin
üstüne basa basa ve k'leri uzatarak.Nehir aynı anda hem boya küpüne laf yetiştiriyor hemde onu korkutmaya çalışıyordu motorla.Başarıyorda çünkü boya küpü haliyle korkmuş,telaştan eli ayağına dolanmış bir hale gelmişti.Boya küpü sonunda korkudan arabayı yolun uygun bir yerinde durdurunca biz de durduk.Nehir normalde bu durumlarda sinirli olurdu.Şimdi de sinirliydi ama biraz daha az sinirliydi.Galiba boya küpüyle uğraşınca keyfi azda olsa yerine gelmişti.Motordan sakin bir şekilde inen Nehir boya küpünün arabasının önünden geçerek şoför kapısını açtı."Naber ezik"dedi Nehir dalga geçercesine.Boya küpü korkudan resmen yan koltuğa kaymış hatta yapışmıştı artık ne kadar korkmuşsa Nehir'den.Haklıydı da Nehir korkulucak bir tipdi.Bazen damarına basılınca damarına hiç acımadan basar,inadına gidilince de inadım inat der sizi resmen hayattan bezdirirdi.Aniden boya küpünün saçını çektiği gibi dışarıya çıkartı onu Nehir.Aslında bayaa haketmişti niye arkasında duramıyacağın lafları söylersin ki.Nehir'in, kendini besbelli eden boyalı sarı saçları git gide daha sert çekmesi boya küpünün daha güçlü çığlık atmasını sağlıyordu.Artık Nehir sakinleşmiş olmalı ki boya küpüne birkaç tehtit savurduktan ve karın boşluğuna bir tekme attıktan sonra onu sertçe yere itti.Zaten kibarca bıraksa da o tekmeden sonra ayakta duracağını da
sanmıyorum o boya küpünün.Boya küpü anında cenin pozisyonunu alıp kollarını karnına sardı ve derin derin nefesler almaya başladı.Bu durumuna birazcıkta olsa üzüldüm ama başkasına
öyle aşağılayıcı ve iğneliyici sözler söylemekte pek hoş bir davranış değildi.Bir de bu sözleri Nehir'e söyleyince..Nehir anında arkasına dönüp motora atladığı gibi hızla uazklaştı.Demek ki o da benim gibi boya küpünün bu halini görüp üzülmek istemedi.Nehir dıştan yada davranışlarından dolayı korkutucu bir tip gibi gözükse de aslında kalbi o kadar saf ki
kimse o kalbini bu zamana kadar kirletememişti.Nehir'in anlattığına göre Nehir eskiden bu kadar ürkütücü işler yapmıyormuş yada böyle davranmıyormuş.Babasının annesini aldattığını öğrendiği ve annesinin dayanamayıp intahar ettiği ve daha intihar edeli 5 dk olmamışken yetişemeyip o dayanılmaz manzarayı gördüğü gün değişmişti Nehir.Nehir hep kendini suçlamıştı bu zamana kadar,hep boşu boşuna vicdan azabı çekiyordu,boşuna yapıyordu bu işkenceyi kendine.Nerden bile bilirdi ki okuldan eve 5 dk önce gelse annesi kurtarabileceğini.Düşüncelerimi
bir köşeye attım ve Nehir daha çok uzaklaşmadan ona yetişmek için hemen kendi motoruma atladım.Bindiğim gibi gazı kökledim.Eğer Nehir'e yetişmek istiyorsam çok daha hızlı kullanmam lazım motoru.Bunun için biraz daha hızlandım ve gözlerimle etrafı taramaya başladım Nehir nerde diye.Şuanda ne Nehir'i ne de motorunu gördüm.Nehir'in çok hız yapıp kendine
zarar vereceği aklıma gelince daha da hızlanmaya başladım.Arada da yolda kaza olmuş mu diye de bakmayı ihmal etmiyordum.Zaten Nehir kolay kolay kaza yapan bir tip değil.Sadece 1-2 kere olmuştu.Bu yüzden içim biraz daha rahattı.Birkaç dakika geçti geçmedi bakış açıma Nehir ve bayıldığım o siyah kawasakisi girdi.Görünüşe göre hala hızlı sürüyodu.Bu yüzden hızımı
biraz daha yükselterek ona azda olsa yetişmeyi başardım.Nehir motorumun sesini duymuş olmalı ki ona yetişmem için hızını birazcık da olsa yavaşlatmış ve başını bana döndürmüştü."Hadi yarış başlasın"dedi göz kırparak ve önüne döndü.Onun bu hız tutkusuna güldükten sonra "Başlayalım"dedim ve Nehirle yarışmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUMERANG
Teen FictionTesadüf eseri tanışan iki kız.Birinin hayatı diğerine göre berbat denilebilecek kadar kötü diğerinin ki ise diğerinkinin aksine mükemmel denilebilecek kadar güzel.Belki de birbirlerinin eksiklerini bu kadar mükemmel bir şekilde tamamlayıp bir bütün...