Herkes bir araya toplanmış, sınıf süslenmiş. Ve mumları yanan bir pasta! Bu gün benim doğum günüm. '' Happy Birthday'' eşliğinde mumları üfledim şaşkınlıkla. Pastayı tutan Carolin'di. Hemen hediyesini getirdi ardından. Fakat bir şey eksikti. Matt!
'' Şey.. Matt nerede? ''
Carolin şaşırarak;
'' Ah doğru ya. Matt yok? Biz seninle olduğunu sandık. Onun için aramadık hiç.''
'' Hayır bu sabah gelmedi yanıma? Hiç aramadı da? Telefonu da kapalı zaten. Tanrım Matt'e ne oldu? Klaus söylesene ne oldu ? ''
'' Bilmiyorum Elena. Dün akşam Carolin'leydik. Hiç Matt'le konuşmadım. ''
Güzel sürprizdi bu ama, ardından gelen Matt'in yok oluş sürprizine ne demeliydi! Neredesin Matt neredesin! Carolin boşver diyerek hediyesini verdi. Herkesin hediyesini açtım. Mutlu rolü oynadım yine. Ama neredeydi bu çocuk! Okulun son zili çaldı ve sınıftan çıktım. Carolin koşarak yanıma geldi.
'' Bu kadar hediyeyi taşıyamazsın. Dur ben birazını alıyım. ''
'' Olur. Bana gidelim. Bu gece bende kal olur mu? Konuşacaklarım var.''
'' Olur tabiki.''
Hediyeleri kucaklayıp arabamın arka koltuğuna yığdık. Eve geldik. Hediyeleri yarın alırım ben nasıl olsa diyerek eve geçtik. Ben duş aldım. O sırada Carolin makarna yapmış. Yemek yemeye başladık.
'' Ne anlatacaktın bana ? Elena ? ''
'' Şey.. Matt'in neden ortadan kaybolduğunu biliyorum sanırım.''
'' Neden ? ''
'' Dün gece. Karşı komşu Bayan Elizabeth varya. Onun büyük oğlu hani .Damon. Bana geldi. Şaşırdım. Elizabeth küçük pan cake'ler yapmış. Onları getirdi. Masumca bir ikram sadece öyle değil mi ? Bende oturmasını ve kahve yapacağımı söyledim. Keklerimizi yerken kahvemizi içtik. işte..''
'' Sonra ? Sonra ne oldu devam et.''
'' Sonra. Ben odama çıktım. Damon'a ders çalışırken aklıma takılan bir şeyi göstermek için defterimi aldım. İnerken ayağım kaydı ve merdivenlerde düştüm. ''
'' Elena! Ne oldu bir şeyin var mı? Niye haber vermedin?!''
'' Dur kötü bir şey olmadı. Sadece olduğum yerde düştüm. Kolum sürtüp çizildi o kadar. Damon haliyle telaşlanarak yanıma koştu. İyi misin diye eğildi. Korkmuş belli. Fazla yakındık Caroline. Fazla yakın..''
Sesim titriyordu anlatırken.
'' Yoksa? Elena öptün mü onu?''
'' Hayır! Olmaz öyle birşey. Ama kapıyı açıp içeriye Matt girmeseydi olacaktı belki..''
'' İnanmıyorum! Matt 'de sizi öyle görünce tabi yanlış anladı ve çekti gitti öyle mi? Peki niye gelmiş sana gecenin bir vakti ? Hem onda anahtar mı var ? ''
'' Evet anahtarı var. Bir gün ben duştayken deli olmuştu kapıyı açamadığım için. Ona anahtar vermiştim. Her neyse işte elinde bir şampanyayla girdi içeri. Bizi öyle görünce. '' Saat 12 Elena. Doğum günün kutlu olsun. Sana bir şampaya getirdim. Birlikte kutlarsınız.'' dedi ve şampanyayı yere atarak tabii elindeki anahtarı da. kapıyı çarpıp çıktı.''
'' Yok artık! Sırf bir yanlış anlama yüzünden ha! Peki şimdi ne olacak?''
Bunu bende bilmiyorum. Zaman ve duygularım yönlendirecek artık beni. Geri dönmesi ya da dönmemesi hangisini istiyorum bunu da bilmiyorum.