O 2003 yılının en güzel ayında doğdu. Benim bu hayatta aldığım en güzel hediye.
Eylül ayıydı. Biz memleketteydik. Annemin sancısı tuttu hemen hastaneye götürdüler annemi. O gece uyumadım hiç çünkü ben hayatımın en güzel hediyesini alacak olmanın heyecanını yaşıyordum. Sabah hemen hastaneye gittik, kardeşimin hastaneden çıkarılmasını bekledim. Park vardı hastanenin orda. Kuzenimle orda oturuyoruz. Bi anda arkadan sesler geldi. Arkamı döndüm ve dünyanın en güzel şeyi Annemin kollarında bana doğru geliyordu. Ayağa kalktım hemen koştum annemin yanına. Kardeşimi kucağıma aldım. Etkilenmiştim. Dünyanın sn güzel şeyi benim kollarımdaydı. Arabaya bindik, annem kardeşimi almaya çalıştı kucağımdan vermedim. Yüzüne baktım kardeşimin. Yeni doğmuştu ya pisti suratı kapkara çirkin bir şeydi. Nasıl kokuyor bi koklayım dedim koklamaz olaydım. O küçük aklımla anneme "Bu çocuk ne kadar pis kokuyor, ne kadar çirkin." demiştim. Annem gülmüştü. "Ver o zaman bende dursun." demişti. Ben verir miyim? "O benim oğlum artık kimseye vermem." demiştim. Canım kardeşim o benim. En güzel hediyem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşimin Hikâyesi
RandomHayatımda aldığım en güzel hediye kardeşim. O 12 yaşında ve engelli. Bu hikâyeyi yazıyorum çünkü engelli çocukların ve ailelerinin yaşadıkları hakkında toplumu biraz aydınlatmak istiyorum. Umarım başarabilirim.