Sert Kız (kitap kaldırılıcaktır)

Oyun

Nihahdan bir gün sonra.
Mert:
- Eee balayına nereye gidiyoruz.
Su:
- Balayı mı .
Mert:
- Benim bal dudaklı karım beni tatmin etmiyor ama.
Su:
- Cehenemin dibine direk ol Mert.
Mert:
- Çok güzelsin,çok seksysin ama çok sertsin.
Su:
- Mert sende çok sapıksın.
Mert:
- Kızlar bu sapık halerimi seviyolar bebeğim.
Su:
- Pis zampara.
Mert:
- Karım olarak bu akşam bi partiye gidicez.
Su:
- Tamam gideriz.
Mert:
- Cidi misin ?
Su:
- İşin içinde parti var tabikide giderim.

( partiye giderken)

Partiye varmıştık uzun bir tartışmadan sonra el ele girmiştik ve bizi karşılıyan biri çıktı yakışıklıydıda.
Mert:
- Tolga bu karım.
Tolga:
- Çok seksy bir karın varmış Mert.
Mert:
- Konuşma batıyosun.
Tolga:
- Seninle bir oyun oyniycaz bi nevi soru cesaret Mert'in tüm sevgililerine hep yaparız sen karısısın ama olsun.
İnsanlar bir halka oluşturdu içinde ben ve Tolga vardı başlıyorum sorular zor olucak sorulara cevap vermesen üstünden bir parça kıyafet çıkartıyosun ve bir şat içiyosun.
Su:
- Başla.
Tolga:
- Mert ne kadar süre de boşalıyo.
( Ayakabılarımı çıkartım ve bir şat içtim devam etik )
Tolga:
- Sen sor.
Su:
- Bu oyunu hangi sapık buldu.
Tolga:
- Mert buldu.
Su:
- Sor.
Tolga:
- Öp beni.
( Ceketimi çıkartım yarım atlet benzeri bişeyle kaldım herkez vay of gibi diyip bana bakıyordular Mert çatık kaşlarıyla bizi izliyodu bir şat daha içtim)
Tolga:
- Benimle yat.
Su:
Küpelerimi çıkardım ve bir şat içtim.
Tolga:
- Hadi ama gizemli kız .
- Çocukken en sevdiğin oyun.
Su:
- Vur kaç.
( Bütün herkez gülmeye başladı bende sırıtmıştım)
Tolga:
- Mert 'le yatakta nasılsınız.
( elim şortumun dumelerine tam gidiyodu ki)
Mert beni çekiştirdi ve arabada beni resmen giydirdi.
Mert:
- O kadar aç herifin yanında soyunuyordun benim bile daha görmediğim yerlerini göreceklerdi belkide.
Su:
- Senin oyunun senin kuraların ben sadece uydum.
Mert:
- O kadar çok oyun oynamak istiyorsan evde güzel oyunlar oynayabiliriz.
Su:
- Kalsın bu kadar sapık oyun yeter.
Eve gelince;
Su:
- Doğruluk mu cesaret mi oynayalım mı?
Mert:
- Olur.
Şişeyi çevirdim gülmeye başladı.
Mert:
- Kızım burda epi topu 2 kişiyiz.
Su:
- Etrafta senin göremediğin seksi yunan tanrıları görüyorum var mı.
Mert:
- Doğruluk mu Cesaret mi ?
Su:
- Cesaret.
Mert:
- Öp beni.
( Dudaklarımı yapıştırdım ama tutkulu ve kısaydı anlayamadı bile garibim)
Su:
- Doğruluk mu cesaret mi ?
Mert:
- doğruluk.
Su:
- En son ne zaman gerçekten güldün.
Mert:
- Seninle olduğum bütün zamanlarda ben gerçekten güldüm.
Mert:
- Doğruluk mu cesaret mi ?
Su:
- Cesaret.
Mert:
- Bu gece beraber uyuyalım.
Mert:
- Doğruluk mu cesaret mi ?
( Şişeyle ne güzel sıra sıra gidiyoduk niye iki kere bana soruyo)
Su:
- Doğruluk.
Mert:
- Arkadaşlarına bile söylemediğin sadece ailenin bildiği bir sır.
Su:
- Beynimde bir tümör var ameliyat olmasam ortalama 5 yıl ömrüm kaldığını söyledi doktorum işte buyuzden doyasıya yaşıyorum hayatı.
Mert:
- Sen cidimisin.
Su:
- Evet ( Gözüm dolmaya başladı)
Mert:
- Gel ameliyat olursun iyileşirsin.
Su:
- Kaybedicek neyim var ki.
( şişeyi çevirdim)
Su:
- D mi C mi ?
Mert:
- D.
Su:
- Son zamanlarda en çok değer verdiğin biri.
Mert:
- Kimse değer vericek kimsem yok.
Mert:
- D mi C mi ?
Su :
- C
Mert:
- Beraber şimdi banyo yapıcaz.
Su:
- Asla .
Mert:
- Hadi biraz Cesur ol.
Su:
- İç çamaşırlarımla girersem olur.
Mert:
- Pazarlıkçısınız seksi prenses.
( Kuveti doldurdu ve ikimizde girdik.)
Saçlarım ıslandı aklıma kısa bornozla Savaş'ın karşıma dikilmesi geldi ve gülmeye başladım.
Mert:
- Delirdin mi sen ya ne öyle kendi kendine gülüyosun.
Su:
- Aklıma bişey geldi daha doğrusu bir anı.
Mert:
- Anlat bende güliyim.
( Gözlerini dikip beni dinleyen merte anlatma başladım)
Su:
- Banyodan çıkmıştım karşımda davetiyesiyle Savaş kısacık bornozum var bide saçlarım ıslak o an onu boğmak istemiştim davetiyeyi verip camdan atlayıp gitmişti anormal işte.
Mert:
- Komik mi şimdi bu yani.
Su:
- Bence öyle.
( su sıçratmıştım)
Mert beni kendine çekmişti ve konuştu.
Mert:
- Hala komik mi.
Kalkmaya çalıştım ama ahtapot gibi sarmış.
Su:
- Bırak beni.
Mert:
- Naparsın.
( Tokadı bastım)
Su:
- Bunu.
( birden dudaklarım yine değdi o dudaklar o dudaklara itat etmemeliyim ayrıldım ve tekrar tokadı bastım)
Mert:
- Bunu yapmıycaktın bebeğim.
( Bu sefer öyle bir sararak öptü ki beni kığırdıyamadım kas yığını üzerime çulanmıştu dudaklarıma kapandı artık nefesiz kalıyordum dudaklarımı ayırıp nefes nefese bırak dedim o kadar süre nefesiz kalmak beni yormuştu.
Su:
- Pislik herifin tekisin .
( kuveten çıkıyordum ki mert gene söyleniyordu)
Mert:
- Bu bacaklara hastayım.
Su:
( derin bir nefes aldım sakin konuşmalıydım)
- 1 sene sonra hayatından çıkıp gidicem ondan sonraki 4 sene sonra ise puf Su'nun ruhuna el fatiha yani bana fazla alışma her türlü fazla yokum hayatında.
Mert:
- Gün gelicek beni nuttela kadar çok seviceksin.
Su:
- Kendini nuttelamla karşılaştırma fazla küçük kalırsın.
Mert:
- Seni herşeyinle tanımak istiyorum gel geri kuvete biraz anlat bana kendini git:
Su:
- Sana zayıflıklarımdan bahsedicem huylarımdan.
- 12 yaşımda ailemi kaybetim o yılarda baya eziktim sonra birden büyüdüm ben sosyel hizmetlerden kaçtım 13 yaşımda yasak döbüşlere katılıyordum büyük paralar vardı ortaokulda herkezi dövmeye başladım Almanya'da 4 kişilik bir çetemiz vardı Clark Deric Barış ve ben bir gün okulun kaba dayısını dövdüm baya bi benzetim sonra sert kız demeye başladılar bana sert güçlü olmak üstün olmak güzeldi liseye başladığımda sert kızı yaşatmalıydım direk ilk önce belaya bulaştım ilk günden müdür odasını boyladım yemekhanede isyan çıkardım ve son adım okulun kaba dayısına bulaştım ve lisede de sert kız yaşamaya devam eti.
Hafta sonu tatilindeydik lise 1 de idik çeteyle vur kaç oynuyorduk durduk birden başım döndü ve bayıldım işte haslalım o zaman başladı lise üçte buraya geldim ve biliyomusun okulun ilk günü Kerem Kozan'ı dövdüm sonra Savaşla tanıştım sevgili falan olduk ama hiç mıç mıç olmadık ardından her sene katıldım motosiklet yarışı vardı orda kaçırıldım sonra Ateş'i bi güzel benzetim hata kalbine çakı sapladım Savaşla ayrıldımız gün karşıma çıktı her neyse sonra bay kanki falan olduk yani geri kalanı da tahmin edilebilir ve ben bu son beş yılı doyasıya yaşamak istiyorum.