#1

310 12 7
                                    

Azra'nın ağzından;

"Yaw anne acı bana 267373 dakka daha nolur lüffen"

Tek gözüm açık söylediğim bu cümle karşısında annem bana 'o kadar sperm arasından neden sen' bakışını attı. Sonra resmen seviştiğim pikemi üzerimden çekti. Ben pikeme dolandığım için yüz üstü yere düştüm. Şimdi de yerle sevişiyorum. Ne çok sevişiyorum bu aralar. Bunlar hep saplığımdan söylim ben size. Başka bir nedeni yok yani. Annemin bana yeniden seslenmesiyle pardon bağırmasıyla düşüncelerimden ayrıldım

"Kızım, sorabilirmiyim yerde napıyosun. Kalksana yerden. Okula geç KALICAKSIN!"

Hemen ayağa kalkıp odamda olmayan banyoya gittim. Ne? Ben zengin babesi değilim tam mı? Ama fakir de değiliz Allaha şükür. Neyse işte banyoya girip çişimi yaptım. Sonra aynaya bakmadan ellerimi yüzümü yıkadım. Ama ilk ellerimi yıkadım tabiki. Zaten yüzümü yıkasaydımda ellerim yıkanmış olacaktı. Ne diyorum bende bilmiyorum.

Banyodan çıkıp tekrar odama gittim. Üstüme en sevdiğim kıyafetlerimsden birini giyip aşşağı indim.

Annem kahvaltıyı hazırlamış hatta bensiz başlamışlar. Bensiz, benim aşkım yemeğe bensiz başlamışlar. Ahey ahey.  Neyse daha fazla oyalanmadan mutfağa girdim. Babam masanın baş köşesinde, annem onun sağ tarafında oturmuş. Banada babamın sol yanı annemim karşısı düşüyor. Hemen yerime oturup tıkınmaya başladım. Kumsal kadar olmasada tıkınma özelliğim baya gelişmiştir yaniğ. Kumsalı sormayın. O ayı gibi yer ama kilo almaz. Aslında hepimiz ayı gibi yeriz. Elçin dışında. Aslında Elçinde yer ama sevglisine güzel gözükmeliymiş. Lan bi bizim spastiklerden 3'ü ( bende dahil) sap şu dünyada amk. Neyse olma moralimizi bozmamıza gerek yok. Servisin kornasıyla aşkımdan ayrıldım. Ama bir diğer aşkımada kavuştum yane. Babamdan da 50 tl kaptıktan sonra ikisinide öpüp evden çıktım. Bu servisçiyede gıcık oluyorum zaten. Pinti, cimri, bok kafalı adam. Servisin en arka cam kenarına geçtiğimde kulaklığımı kulağıma takıp -başka nere takcaksam artık- müzik açtım. Başımı cama yaslamadım tabiki. Beyin hücrelerim bana lazım.

Elçin'in ağzından;

Sabah aşkımın attığı günaydın mesajıyla uyandım. Ya aşkım ya. Çocuk uykusunu bölüp bana mesaj atıyo. Yerim ben bunu. Neyse bu kadar aşk yeter. Acı gerçek bugün pazartesi ve okul var. Ağağğağa. Odamdan çıkıp banyoya girdim. Ellerimi yüzümü yıkayıp tekrardan çıktım. Odama girip üstüme cici kız kıyafetlerimi giydim.

Çünkü ben çok cicü bir kızım,  hiç kötülük yapmam
-çarpıldı- Üstümü giyip mutfağa geçtim. Annem masanın üzerine kahvaltı hazırlayıp bırakmış. Annem ve babam doktor oldukları için erken gidip geç geliyolar. Alıştım zaten. Kahvaltımı cici kız gibi -hayvan gibi- yaptıktan sonra çantamı alıp kapıya çıktım. Bi 3-4 dakika sonra bizim servisçi Yıldoş abi geldi. Severim keratayı ehehueuhe. Servise binip yıldoş abiye selam verdim. Orta taraflardan bir yere oturup telefonumu elime aldım. Barış'ın günaydın mesajına tabiki önceden cevap vermiştim. Şimdide bende bağımlılık yapan oyunu oynuyorum. Microtrip diye bi oyun allahım hem uyuz hemde tatlı bi oyun.Hadi bee! Allahın korkunç ki rkunç sırıtan mikropları sizi. Benim microtribimi yedi. Bok kafalı!

Kumsal'ın ağzından;

Yaw allahım bu kadının benden başka bir işi yokmu ya.

"Kumsal hadi servis geçek birazdan kalk artık."

"Ya tamam be kalktık"

"Sen kime bağırıyosun bakim"

Allahım annemin sabah sabah bu kadar enerjik olmasının sebebi ne ya. Dün gece ne yaşamışsa artık. Ama dur o zaman yorgun olması gerekir. Bu düşüncemden iğrendim. Nasıl bir insan annesininle ilgili böyle düşünür, tabikide ben yani başka kim olcak. Odamdan çıkıp koridorun sonundaki banyoya girdim. Çişimi yaptıktan sonra ellerimi yıkadım. Yüzümü de yıkadım. Aynaya baktığımda alışık olduğum için bu görüntüden rahatsızlık duymadım. Her gece 2-3 e kadar kitap okuyan birisi için normal bile. Daha fazla oyalanmayıp odama doğru giderken bi şeye takılıp düştüm. Ne bu be? Kafası kopuk bir barbie bebek. Ay ben bu kardeşimi öldüreceğm en sonunda. Bide çıplak, insan bi elbise falan giydirir. Terbiyesiz ahlaksız. Hiç de bana çekmemiş yani. Hala yerde yattığımı farkedip ayağa kalktım. Elimdeki barbie bebeğide yere atıp odama girdim. Üstümü giyip

Aşağı indim. Annem, babam, abim ve uyuz gıcık, biyolojik kardeşim masada yemek yiyolardı. Herkesi öpüp - biyolojik kardeşim dışında- masaya oturdum. Kelimenin tam anlamıyla ayı gibi tıkındıktan sonra servisin kornası yemeğimi böldü. Allahım şu uykumun ve yemeğimin bölünmesinden nefret ediyorum! Babamdan 50 lira aldıktan sonra,- alırken gözlerimden dolar işareti çıkmış olabilir-  siyah çantamı alıp dışarı çıktım. Zaten hiç ödev yapmam. İçindekilerde hep aynıdır. Bir defter, bir iki kalem, silgi, sakız çöpleri ve çikilata çöpleri.

Servise gidip nezaketen de olsa günaydın dedim. Yoksa bu adama çok fena gıcık oluyorum. Kış günü klimayı açmıyo bizde donuyoruz. En arka cam kenarına gidip oturdum. Başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapadım. Her yerde her şekilde uyuma özelliğim vardır. Nasıl olsa ben nam-ı değer koalayım olacak o kadar.

Eylül'ün ağzından;

Sabah sabah yine bu alarmın yüzünden uyandım. Allah bu alarmı bulanın bin bir türlü belasını versin. Zaten uyanmazsam annem yüzünden kaldırılıcaktım. Annem yerine alarmı yeğlerim. Odamdan çıkıp koridorun başındaki banyoya girdim. Çişimi yapıp ellerimi yüzümü yıkadım. Odama doğru giderken bacağıma bir şeyin yapılmasıyla çığlık attım. Aha benim gerizekalı amip beyinli kardeşim.

"Ne yapıyosun gerizekalı"

"Abla. Beni Kumsal ablalara getir. Noluurr"

"Ya bi git senle mi uğraşıcam ben "

"Bende anneme bana gerizekalı dediğini söylerim."

"Yaw hehe git selamımı da söyle"

"ANNEEE. ABLAM BANA GEROZOKOLO DODO"

"Lan sus. Tamam, Kumsal ablanı ararım müsait olunca gideriz tamam mı?"

"Tamam. Ama aricaksın"

"Tamam be aricam dedim ya"

Bu beyin özürlüsünü dinlemeden odama geçtim. Üstümü giyip

Aşağı mutfağa indim. Annem ve beyin özürlü kardeşim kahvaltı yapıyolardı. Babam bugün erken çıkmıştı anlaşılan. Annemi öpüp masaya oturdum. Servisin gelinceye kadar tıkındıktan sonra masadan kalktım. Babamın benim için bıraktığı parayı alıp çantama koydum. Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Servis gelince servise bindim ve arkalardan b iş koltuğa oturdum. Çantamdan kitabımı çıkardım ve okumaya başladım. Tabikide sherlock holmes, ne sandın gülüw?

Okuduğunuz için teşekkürler...

SPASTİK 3'LÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin