29. Bölüm: Kamp

3.1K 321 193
                                    

"Aşağıya sakın bakma Baekhyun."

Bir süredir neredeyse önümüzdeki kayalıklara yapışmış bir şekilde yan yan gittiğimiz durumdan, girdiğim hipnozdan beni çıkaran şey Chen'in sesi olmuştu. Evet, kamp alanına gitmeden önce bizi yer altında bir üsse sokmayı uygun görmüşler ve yükseklik korkusu olan biri var mı diye sormak dursun, düşünmemişlerdi bile. Ama hey, biz Anormal Tehlikeliler'le birlikte akıl dışı deneylere girip acayip aksiyonlu günler geçiren bir takım kişiydik. Yani ben olsam, Tehlikeliler'den korkmayan birinin yükseği çerez olarak göreceğini düşünürdüm. Ve bilim bakalım, ne? Evet, ben yükseklik korkumdan aşağıya göz ucuyla bile bakmıyordum zaten. Ama Chen'in hınzırlık peşinde olduğu belli olan sesiyle kurduğu cümlesi o lânet olası karanlık uçurum gibi görünen boşluğa bakmama neden olmuştu.

"Tanrım, oraya zaten bakmıyordum!" Sesimi fazla yüksek çıkarmamaya çalışarak yakındım ve Chen'e kötücül bakışlarımı fırlattım. "Şuradan kurtulursam sana yapacağımı biliyorum ben." Ve yine doğru bir tahmin, sadece sırıtıyordu. Korkularımın üzerine üzerine gitmek onlara zevk mi veriyordu? Cidden.

"TANRIM." Evet, Chen'in kurduğu cümle sadece benim kulaklarıma ulaşmamıştı anlaşılan. Lay benden bile uzun birkaç saniye boyunca büyük boşluğa bakarken iç geçirdi.

"Chen, Baekhyun ve Lay'le uğraşma." Vernon, Chen'in birkaç adım ilerisinden ona büyük bir minnet duymama neden olacak cümleyi kurduğunda gülümsedim.

Chen ise buna karşılık somurtmakla meşguldü. "İki gramlık zevkim var zaten."

"Senin iki gramlık zevkin için burada değiliz. Eğitim için geldik." Taehyung da Vernon'un yanından homurdandı.

"Ciddiyet lütfen." Vernon ekledi.

"Sizi seviyorum çocuklar~!" Ne kadar uğraş versem bile aegyolu çıkmasına engel olamadığım sesimle bağırdım.

"Baekhyun, sen de ciddi ol." Vernon ciddi bir tavırla beni azarladı.

"İyi." Homurdanarak önüme döndüm.

"Güzel." Chen, Vernon'un yerine cevap verdi.

"Mükemmel!" Kaşlarımı çattım.

"Taş!"

"Ne d-AH!"

Aniden, nereden çıktığını anlamadığım bir taş yüzünden kayıp dengemi kaybettiğimde kelimelerim havada öylece asılı kaldı. Biraz öncesinde tek derdi benimle uğraşmakmış gibi görünen Chen, son anda sağ elimden beni sıkıca kavradığında bakışlarında gözle görülecek cinsten bir korku ve şok vardı. Bense kafamı kaldırıp ona bakmadan hemen önce, derince aldığım korku dolu nefesimin eşlik ettiği karanlıkla başbaşa kalmıştım. Karanlık, hatırlamak istemediğim şeyleri yüzüme vuruyordu. Chanyeol ile ilk başbaşa kaldığım, uyandığımda ise kırmızıya çalan gözlerini gördüğüm anı.

VENEUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin