Time And Relative Dimension In Space

380 41 19
                                    

TARDIS,uzun ve sarsıntılı bir yolculuktan sonra yere inmişti. Stephanie yerinde duramıyordu,koşarak TARDIS'in kapısına gitti ve kapıyı açtı. Gözlerine inanamadı,TARDIS aynı yerindeydi ama odasının olması gereken yer bomboştu. Burası onların oturduğu sokaktı ama farklıydı. Sanki,sanki daha eskiydi. İlk yolculuğu geleceğe olur diye ummuştu. Ama Doctor'a bu konuda güveniyordu. Ne de olsa adam 900 yaşındaydı. Doctor,Stephanie'nin yanına geldi ve durdu sonra etrafına bakındı ve seçiminden memnun bir halde konuşmaya başladı.

+1960 yılı Londrasına hoşgeldin! Harika zamanlar değil mi şu 60lar? Mükemmel saçlar,güzel arabalar ve fantastik bir müzik zevki. Ee tabi Londra'da olmamızın etkisiyle de Beatles!

-Beatles'a bayılırım! Seçimi sana bırakmakla en iyisini yaptığımı biliyordum. Acaba beni getirdiğin şu zamanlarda bir Beatles konseri olma ihtimali var mıdır Doctor? Malum hiçbirini canlı izleyemedim ve çok şey kaybettiğimi bilmek beni üzüyor.

+Oo evet çok şey kaybettiğin ortada. Ama merak etme seni Beatles'ın en sevdiğim konserine götüreceğim. Karar vermekte biraz zorlanabilirim ama mutlaka o konserlerden birini izleyeceksin Stephanie. Hatta şansımız varsa kulislerine bile girebiliriz. Paul yakın arkadaşım sayılır,sanırım o bizi içeri alabilir!

Stephanie,bu duyduklarından sonra koştu ve Doctor'un boynuna atladı.

-Teşekkür ederim Doctor. Yanlışlıkla odama indiğine gün geçtikçe daha da çok seviniyorum!

+Eğer bir zaman lordu,yol arkadaşlarının istediklerini yapmazsa iyi bir zaman lordu olmaz,değil mi ama? Hadi biraz 60'ları keşfe çıkalım. Allons-y!

-Bir saniye Doctor,TARDIS'e uğrayıp üstümü değiştirmek istiyorum. Madem 60'lardayız daha uygun bir şeyler giymeliyim. Mesela bir Beatles tişörtü!

+Sanırım bunun zamanı geldi,artık TARDIS'in bir yolcusu olarak,sana onun kıymetli anahtarını vermekten gurur duyuyorum Stephanie! dedi ve sanki anahtar yerdeymiş gibi diz üstüne çöküp çimlere dokundu. Daha sonra trençkotunun cebinden anahtarı çıkardı ve Stephanie'ye uzattı.

+Bu anahtara çok iyi bakmalısın,yanlış ellere geçerse eğer.... Ah bunu konuşmak dahi istemiyorum. Her neyse,güle güle kullan zaman yolcusu!

Stephanie anahtara hayatında ilk kez gördüğü bir şeymiş gibi bakıyordu. Teknik olarak TARDIS'in anahtarı olduğu için ilk kez görmüştü tabi. Anahtarı aldı,havaya kaldırdı. Uzun bi süre baktıktan sonra anahtarla beraber kendi etrafında dönmeye başladı.

-Aman tanrım,aman tanrım,aman tanrım! TARDIS'in anahtarlarından birine sahibim. Hem de e-bay'den aldıklarım gibi değil. Bizzat Doctor'un kendisinin verdiği,gerçek TARDIS'in gerçek anahtarı! Doctor,acaba TARDIS'i açma şerefini bu seferlik ben üstlene bilir miyim? Hem sen etrafa bakınır tıpkı bu günün olduğu gibi mükemmel bir yer bulursun. Sonra da oraya gideriz. Ben de üstümü değiştirir ve 60'lar ortamına hazır hale gelirim. Nasıl fikir ama?

+Fantastik bir fikir,10 dakika sonra TARDIS kapısında buluşalım.

Stephanie TARDIS'e doğru yürürken Doctor'da olduğu yerde etrafına bakınıyordu. Stephanie,o mükemmel anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi.

-İyi ki evden gitmeden önce bavul almayı akıl etmişim. Yoksa 2000'ler tarzıyla 60'larda gezmek zorunda kalacaktım. Rezalet bir durum!

Kapıyı kapadıktan sonra,konsola doğru yürüdü. Doctor ona,TARDIS'in sonsuz sayıdaki odalarından birini vermişti. Tam oraya doğru yönelmek üzereyken TARDIS homurdanmaya başladı ve sarsıntılı bir şekilde havalandı.

-Aman tanrım! Hareket ediyoruz. Hayır,hayır TARDIS hayır beni geri götür! B-b-ben seni nasıl kullanacağımı bile bilmiyorum. Oh,hadi ama lütfen beni geri götür!

Bu arada Doctor,TARDIS'in sesini duydu ve ona doğru koştu. Kapıyı açılması için zorlarken,kapı git gide kaybolmaya başlamıştı bile.

+Kızım yapma bunu lütfen,geri gel. Stephanie tek başına ve nereye gittiğinizi bile bilmiyorum. O da seni nasıl geri getireceğini bilmiyor. Hadi ama,lanet olsun!

Doctor olduğu yerde kalakalmıştı. Ya TARDIS geri gelmezse ve tabi onunla birlikte Stephanie de gelemezdi,yıllarca 60'larda kalırdı,tabi onlar da her nereye gitmişlerse orada kalırlardı. Çimlere oturdu ve bir çözüm yolu düşünmeye başladı.

Stephanie,TARDIS'in konsoluna doğru yürüdü. Diziden hatırladıklarıyla bir şeyler yapabilirim diye düşünmüştü ama yanıldı.

-Oh dostum hadi ama,burada kaç tane düğme var,yüzlerce falan mı?! Lanet olsun!

Tam doğru düğmeyi ararken,TARDIS bir anda durdu. Yere inmişlerdi ama asıl soru nereye indikleriydi. Stephanie,TARDIS'teki çekmecelere bakındı. İçinde sonik tornavida falan varsa yanına alacaktı. Malum nereye indiğini bilmiyordu. Dışarda her şey olabilirdi. Bir de adı çıkmış bu mavi kutuyla yolculuk yaptığını düşünürse,sonik tornavidaya tam da bu zamanda ihtiyacı vardı. Hemen hemen yüzlerce çekmecenin hepsine baktı ama sonik tornavidadan başka her şey vardı.

-Muz kabuğu koleksiyonu mu? Ciddi misin Doctor?! Muz kabuklarından bir koleksiyonun var ama yedek sonik tornavidan yok mu,harika!

Etrafına bakındı ve kendini savunmak için kullanabileceği bir şey aradı. Şemsiyelikle,sarı bir şemsiye duruyordu onu aldı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

-Ben bu gizemleri Doctor'la beraber yaşarız diye düşünmüştüm ama şu halime bak tek başıma neresi olduğunu bilmediğim bir yerde elimle şemsiyeyle hiçte garip olmayan bir telefon kulübesinin içindeyim. Daha da kötüsü TARDIS'in nasıl kullanıldığını bilmiyorum ve geri nasıl dönebileceğimi de bilmiyorum haliyle. Eğer buraya sıkışıp kaldıysam sanırım dışarıya alışmak zorunda kalacağım. Eh hadi o zaman. Doctor'un da dediği gibi Allons-y!

Elindeki şemsiyeyi sıkıca kavradı,kapıya uzandı. Göreceği şeyler karşısında şok olabileceği düşüncesiyle gözlerini sıkı sıkı kapamıştı. Kapıyı açtı,tek gözünü aralayıp dışarıya baktı. Başta nereye geldiğini anlayamamıştı ama daha sonra nerede olduğunu anladığında daha çok şok oldu. TARDIS'ten dışarı adımını attı,kapıyı sıkıca kapattı ve yürümeye başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 09, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Unexpected GuestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin