😊Helin😊
Yaa çok tatlı ve çok yakışıklı. Bir dakika bir dakika ben hayalmi görüyom??? Yaa allahım sen bunları bana gösteriyosun yaa sana çok minnattarım. Ben hayatı sevmeyen kız şimdi hayata aşık mı olmuştum? Ama çok tatlı. Derslerde iyiydi ve bazen telefonuyla nerdeyse full telefonuyla uğraşıyordu. Belkide sevgilisi vardı ama kendimi tutamıyom. Telefondaki belkide oydu ayy bilmiyorum. Ben ise ya dersi dinliyor ya sırayla uyumaca yapıyorum ya da ona bakıyorum. Galiba biraz ona dalmışım bakarken aniden irkildim onun sesiyle.
"Ne yaa kötü bir şe mi yaptım deminden beri bakıyon. "
"Yaa pardon hayır offf dersi dinliyelim mi???"
Resmen ben ne hale gelmiştim yaa. Şimdi benim hakkımda ne düşünecekti. Direkmen salak kız resmen mal yaa nasıl konuştu filan offf resmen rezilliğin dibi. Ve tenefüs oley rezil olmayacağım bir 5 dakika sadece. Ve ismini bilmediğim yanımdaki taş çocuk kalktı ve gitti. Bende o kadar rezillikten sonra kantine gidip karnıma dönmek istiyorum. Yaa ben neden i çocuğu kafama taktımki. Hayattan neklfret eden bir kız neden bir erkeği kafaya takarki. Zekaya gel. Aniden bir tane çocuğa tak girdim galiba.
"Oha ayımısın kızım yaa bu ne sertlik bee bir düz yolda yürüyemiyon allahım dünyada ne salaklar var"
"Ben miyim sen misin acaba ayı??. Kendini ne sanıyon sen yaa insan hali hem bu arada sertliği soyadımdan aldım tatlım"
Ve omzuna vurarak kan tine doğru gittim yine ben kazandim. Kantini büyük diyebilirim ama rekleri acayip kötü. Sevmediğim iki renk pembe ve mavi. Ben her zaman hikayelerde şöyle görmüştüm pembe renk güzel prensesin mavi renk ise yakışıklı prensin. Ben bunlara inanırdım işte ama ne mi oldu sanıyosunuz. Benim hayatımda prenses siyahın içinde öldü prens ise kırmızının içinde canlandı yani benim hayatım bitti. Tamda buraya gelmiş bir hayat. Her insan böyle durumları olduğunda hayata geri dönmek için çabalar. Ben ise ne yapıyorum peki hayata yüzünü dönmüş gibi bir tavır içindeyi. Aslında dönsem dönerim ama peki ne için döneceğim tabiykide hiçbir şey için döneceğim. Dönmesemde olur. Off yaa yine kendimi boğdum. Tamam bu dramdan çıkıyorum ve bir tost alıp boş bir banka geçiyorum.
Bu beş dakika geçtikten sonra tostumu alabilmiştim ohh. Sonra biş bank araken ahh biri bana resmen girmiştim yaa önüne gelen bana giriyo bu ne off. Bana böyle bir şekilde giren kişiye bakarkenne göreyim O YANIMA OTURAN ÇOCUK.Evet kızım sertliğini koru ve ona hesap çek bunu yapabilirsin.
"Girdin oğlum yaa bu ne sertlik yıkıp geçseydin bali."
"Üff pardon üzgünum bilrek olmadı."
Bunu derken bide önemsizmiş gibi davranıyodu böyle iğrençlik görmedim yaa.
"Ayy bide bilerek olsaymış"
Yürü be kızım acaba ne cevap verecek."Keşke derstede böyle direk cevap verebilseydin"
Oha yaa bu neydi şimdi çocuk lafı koydu resmen. Tabiyki bende bu lafın altında kalmamak yerine cevap vermeyerek omzuna çarparak geçtim. Nabalım elimizden bu kadar geldi. Evet diğer derslerde hiç konuşmadık bu bir gerçek. Son dersin saniyelerinde olduğumuz için çantamı topluyodum ve aniden kalemim yere düştü. Tam onu almaya çalıştığımda ellerimiz deydi. Aniden ürperdim ve geri çekildim o ise bana kalemi verdi ve telefonuna geri döndü. Toplayıp okuldan çıktım acaba nereye gidebilirdim. Tabiyki çayırlara mutluluk parçama. Her zaman oraya giderim çünkü orada huzuru bulurum. Okul çıkışına geldiğimde hızlı hızlı yürümeye başladım.
Evet beş dakika olmadan gelmiştim. Gerçekten burayı çok özlemişim. Bulutlara bakıp onları bir şey lere benzetmeyi acayip özlemişim. Bulutlara bakmaya başlamıştım bile. Bu kurdele filan derken bir bulutta gözüm takılı kaldı. Bu bulut aynı şey ... Aynı çarptığım çocuk. Bu bir hayal olamaz di mi??? Cidden oydu. Bulutlarda bile yakışıklığı belli oluyordu. Ben bunları düşünürken anden arkanda sesler duymaya başladım. Acaba kim olabilirdi. Hızlı bir şekilde arkamı döndüğümde bir şok geçirdim. Oydu yanımda oturan çocuk. Ani bir şaşkınlık geçirdikten sonra kendime gelmiştim. Acaba neden burdaydı.Gerçekten benimle önemli ve güzel bir şey mi konuşacaktı yoksa beni azarlayıp neden beni okulda rezil ettiğini mi söyleyecekti??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzum
Teen FictionBu hikaye öyle hayatı çok iyi geçen insanlarla dolu değil burası hayata dönmek istemeyenlerle dolu. Ama birbirlerini bulana dek. Helin ve Anıl birbirlerine benzemelerine rahmen iki zıt karakterden ibaret. Birbirlerini sevmeyen ikili ama nasıl birbir...