1590'da Anastasia isimli güzel sarı saçlı yeşil gözlü bir güzel kız çocuğu dünyaya gelmiş.Zamanlar geçmiş...Bu kız 13 yaşına gelmiş.Çook güzel bir genç kız olmuş.Baya akıllı güzel marifetli ve tatlı dilliymiş.Anastasia sıkılmış.Babasının çalışanlarına yardım edip onlarla şarkı söylemeye başlamış.Üzüm eziyorlarmış.Anastasia nın babası kızından fotoğraf boyatmış.Bu fotoğraf Safiye Sultanın eline geçmiş.Safiye Sultanın oğlu ölmüş.Artık Padişah Ahmed'di.Bütün Hatunları beğenmişti.Lakin o sonradan karanlıkta bir ışık görmüştü.Evet! O tabloda... ANASTASIA VARDI! Ahmed anastasia'ya meftun olmuştu.Sesizce Safiye sultan'a sordu:,,Bu güzel kızın ismi nedir?" Safiye Sultan'ın Cevabı:,,Nekadar güzel birisi değil mi? Ismi anastasia'ymiş".Safiye Sultan Hünkârın o kıza meftun olduğunu anlamış,Ve hemen emir verip o kızı saraya getirmelerini istemiş.Anastasia küçük bir kuzu alıp kucağına,Güzel güzel yunanca şarkı söylüyormuş.Buarada bu kız bir sinirlenince okadar inatçıymış ki hiç bilemezsiniz.Herneyse devam edelim.Anastasia babasına kızgınmış babası venedike gitmesi gerekiyormuş ama nasya babasının Yunanistan'da kalmasını istiyormuş.sonra ziller çalmaya başlamış Herkez ağlayıp çığlık atıyormuş.Ne olmuştu? Safiye sultanın emri ile nasya'yı kaçırmak istemişlerdi.Babası kızını alıp hemen eve gitmiş.Kızkardeşini ve nasya'yı hemen saklamış.Annesi'de duâ ediyormuş:"Allahım yüce rabbim nolur koru bizi" Babası ise:"Korkma,buraya gelemezler" demiş.Tam o an kapılar açılmış... Her 2. Gün bir hikâye daha çıkacak! ❤️ kaçırmak istemiyorsanız takip etmeyi unutmayın
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
