Ayrılığın Sen Hali

2.BÖLÜM

2.BÖLÜM

Bu sorunlar yüzünden evlendiğimizi bile anlayamamıştık ki, balayı nasıl aklımıza gelecekti? Çok heyecanlandım ve bunu saklamayarak kocama döndüm:

"Gerçekten mi?"

Gülümsedi ve en içten haliyle cevapladı heyecanla sorduğum soruyu: "Evet sevgilim, gerçekten."

Bu cevap karşısında dayanamayarak boynuna sarıldım. O ise konuşmasına devam etti:

"Yalnız balayından önce yapmamız gereken bir şey daha var ."

Ben geri çekilerek şaşkınlıkla yüzüne baktım. Neyi kastettiğini anlamaya çalışıyordum. Yeni bir sürpriz daha mı diye geçirdim içimden. Sormalı mıydım? Anlatmasını mı beklemeliydim? Ben bunları düşünürken Andrew anlatmaya başlamıştı bile:

"Biz evlenirken ne konuşmuştuk canım?" diye sordu.

Hala anlayamamıştım. Bunu fark ettiğinde açıklamaya başladı ne demek istediğini: "Biz düğünümüzü evlendiğimizi herkese açıkladıktan sonra yapmaya karar vermedik mi sevgilim?" dediğinde ben bunu çoktan unuttuğumun farkına vardım.

Nasıl bu kadar düşünceli olabiliyordu bir adam? Hem de herkes tarafından tanınan ve çok sevilen bir aktörken. Tamamen eşini mutlu etmeye adamıştı kendini. Ülkedeki kadınların neredeyse hepsinin aşık olduğu bu adam bana aşıktı ve verdiği tüm sözleri tutmak için çabalıyordu. Bunları düşününce gözlerimin dolmasına engel olamadım. Bu halimi fark eden Andrew panikle yüzümü ellerinin arasına alarak sordu: "Yanlış bir şey mi söyledim? Seni kırdım mı?"

Daha fazla tutamamıştım gözyaşlarımı. Ağladığımı gördüğünde yaşadığı üzüntü ona bir kere daha aşık olmama yetmişti. Sıkıca sarıldım boynuna. Kokusunu içime çeke çeke ağladım birkaç dakika boyunca. Hiç konuşmadı sıkıca sardı bedenimi. Seni asla bırakmayacağım, der gibiydi sarılışı. Kendime geldikten sonra geri çekilerek yüzüyle aynı hizaya geldim ve merakını gidermek adına neden duygulandığımı anlatmaya başladım:

"Verdiğin sözleri ya da konuştuklarımızı unutmaman beni duygulandırıyor. Ayrıca beni bu kadar sevdiğini görmek, hatta hissetmek sulu gözlü bir kadın olup çıkmama sebep oldu."

Daha da sıkı sarıldı ve tekrarladı:

"Seni çok seviyorum."

"Her şey senin istediğin gibi olacak. Yarından itibaren düğün organizasyonuyla ilgili bir şirketle anlaşalım ve hazırlıklara başlayalım aşkım," dedi ve devam etti benim konuşmama fırsat tanımadan:

"Ama bunlardan da önce ailenle konuşmalıyız. Ben yarın bilet alıyorum ve en kısa sürede ailenin yanına Türkiye'ye gidip durumu açıklıyoruz," dedi.

Bu son söyledikleri gerilmeme neden olmuş karşılaşacağım tepki şimdiden beni korkutmaya başlamıştı. Yüzüm düşmüş ne cevap vereceğimi bilemez durumdaydım. Gitmek istiyor ama cesaret edemiyordum. Korkumun farkına varan Andrew saçlarımı okşayarak beni rahatlatmaya çalıştı. Ne mümkün, şimdiden o gün olacakları düşünüyordum.

Aslında ailem sert tepkileri olan kavgacı, anlayışsız insanlar değildi. Babam inşaatlarda ustabaşılık yapan kendi halinde dürüst bir adamken annem ev hanımıydı. Bir erkek bir de kız kardeşimle beraber kendi halimizde yaşayan bir aileyken okumak için geldiğim Amerika'da bu harika adamla tanışmış ve aşık olmuştum. En büyük hatam gizlice evlenmeden önce aileme durumu anlatmamaktı.