4.BÖLÜM

2.6K 187 32
                                    

Hikayemin yeni kapağı için @Emine-Gulen arkadaşıma çok teşekkür ederim:)


4.BÖLÜM

Bana dönerek, "Hazırlan aşkım üç gün sonra ailenin yanındayız," dedi.

Duyduğum bu cümle karşısında gözlerim heyecan ve korkudan kocaman açılmıştı. Üç gün demişti. Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Kendimi ve söyleyeceklerimi hazırlamak için kısacık üç günüm vardı.

"Andrew bu kadar çabuk mu? Biraz daha bekleseydik daha iyi olmaz mıydı?"

Çaresizlik içinde söylemiştim bunları. Andrew yüzümdeki endişeyi fark ederek,

"Daha fazla uzatmanın anlamı yok canım. Onlar senin ailen başkalarından duymalarındansa biz karşılarına geçip hem özür dilemeli hem de her şeyi en doğru şekilde anlatmalıyız."

Haklıydı ama yine de korkuyordum. Ya beni affetmezlerse? Bu ihtimali düşünmek bile kalbimin normalinden daha hızlı atmasına neden oluyordu.

"Andrew çok korkuyorum. Bu yaptığımızdan dolayı ailemi kaybetmek istemiyorum," dediğimde aslında cümleyi ne kadar yanlış kurduğumu fark ettim. Sanki bir hata yapmışım ve büyük bir pişmanlık yaşıyormuş gibi göründüğümü anlamam uzun sürmedi. Hemen hatamı düzeltmek için eşime dönerek,

"Aşkım özür dilerim anladığın anlamda söylemedim. Ben sadece..."

Gülümseyerek cümlemi tamamlamamı engelledi,

"Alçin yanlış anlamadım merak etme. Şu an yaşadığın stres sana yanlış cümleler kurduruyor ama ben ne demek istediğini çok iyi biliyorum."

Sımsıkı sarıldım boynuna. O kadar sıkı sarmıştım ki kollarımı bir an nefes alamadığını hissettim. Hemen kendimi geri çekerek yüzüne baktım. Aşkla bakan gözlerini görmek kendime ve ona olan inancımı güçlendirmişti. Kendimi tutmadım ve kocamın o baştan çıkarıcı dudaklarına uzun ve bir o kadar da tutkulu bir öpücük bıraktım. Ama sanırım bunu yapmamalıydım. Bunu fark ettiğimde artık çok geçti. Kendimi onun kollarında yatak odamıza doğru giderken buldum.

"Andrew bırak beni. Evdekiler görecek," dedim.

Tonunu umursamayarak yüksek sesle bir kahkaha attı. Utanmıştım.

"Kim görecek? Ayrıca görseler ne olacak sen benim karımsın."

****

Odamıza vuran sabahın ilk ışıkları ile gözlerimi açtığımda bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu anlamıştım. Yanımda yatan bu adam gerçek olamayacak kadar yakışıklıydı. Hala nasıl olmuşta bana bu kadar aşık olmuştu anlamakta zorlanıyordum. Ben yüzünü incelerken o gözlerini açmıştı. Yakalanmanın verdiği utançla kendimi yastığıma geri attım. Bu defa o üzerime doğru eğilerek yüzünde hain bir sırıtışla burnunu burnumun ucuna değdirecek kadar yüzüme yaklaştı. Heyecandan nefes alışlarım sıklaşmıştı.

"Neden bakıyorsun yüzüme aşkım sabahın bu saatinde?"

Bunu bana neden yapıyordu? Ona nasıl aşık olduğumu ve onu uyurken seyrettiğimi bildiği halde sırf yüzümdeki utancı görmek için soruyordu. Bunu söyledikten sonra cevap vermemi beklemeden yüzüme daha da yaklaştı. Hemen ellerimi göğsüne dayayarak onu geri ittim ve heyecandan kızarmış yüzümü saklamak için hızlıca yataktan çıkarak banyo ya girdim. Kalbim deli gibi atıyordu. Ellerimi yüzümü yıkayarak bir süre nefesimin düzene girmesini bekledim. Banyo kapısının vurulmasıyla olduğum yerde sıçrayarak elimi uzattım ve kapıyı açtım. Hala yüzünde silinmemiş hain gülümsemesiyle kocam bana bakıyordu.

Ayrılığın Sen HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin