3.BÖLÜM

2.3K 229 19
                                    

3.BÖLÜM

Tam bu esnada Scott araya girerek fotoğrafçısına döndü ve "Önce birkaç poz resim çekelim. Ne dersiniz?" diyerek soruları biraz erteledi.

"Peki, nasıl isterseniz,"dedi Andrew cevap olarak. Bense sadece onları dinliyor talimatlarına uyuyordum. Ayağa kalkarak fotoğrafçının gösterdiği şekilde birkaç poz resim çekildikten sonra tekrar yerimize geçerek oturduk. Biraz olsun rahatlamış yüzümdeki gerginlik azalmaya başlamıştı. Tabii bu sorular sorulmaya başlayıncaya kadardı.

"İlk soruyu Bayan Williams'a sormak istiyorum" dediğinde ilk defa kocamın soyadı ile hitab edilmesi bende hem şaşkınlık hem mutluluk yaratmıştı. Ama hemen bu durumdan sıyrılarak karşılık verdim.

"Tabii buyrun sorun lütfen."

"Hangi ülkedensiniz Bayan Williams?" dedi ilk soru olarak. Ben hemen Her TÜRK evladığının yaptığı gibi gururla cevapladım sorusunu,

"Türkiye'den geldim. Türk'üm."

Benim bu gururlu halim Andrew'in hoşuna gitmişti. Ama Scott ve ekibi bendeki garip hali anlayamamışlardı. Bakışlarındaşi şaşkınlık bende her nekadar gülme isteği yaratsa da o anda kendimi tuttum. İkinci soruya geçtiklerinde soru yine bana gelmişti:

"Kaç yaşındasınız?" dedikten sonra "Bu sorular okuyuculara sizi daha iyi tanıtmak amacıyla soruluyor Bayan Williams," diye de ekledi.

"Sorun değil istediğinizi sorabilirsiniz," dedim kendimden emin ve artık rahatlamış bir tavırla. Hemen ardından da sorunun cevabını verdim,

"Yirmi dört yaşımdayım."

Bu arada biz soruları cevaplarken yardımcılarımız ikramları servis etmeye başlamıştı. O an çok garip hissetmiştim kendimi. Sanki ünlü olan Andrew değilde bendim. Şu an bütün ilgi ve merak benim üzerimdeydi. Herkes kim olduğumu merak ediyor hakkımdakileri öğrenmek istiyordu.

"Neden Amerika'ya geldiniz?" dedi diğer soru olarak röportajı yapan kişi.

"Üniversite için. Şu an burada okuyorum," dedim.

"Aileniz hakkında bilgi verebilir misiniz?" diyerek diğer soruya geçtiğinde kocamla göz göze geldik.

Bu sorunun beni üzmesinden endişe etmişti sanırım. Yüzüne hakim olan bir huzursuzluk görünüyordu. Kısa bir sessizlikten sonra cevap vermek için döndüm:

"Ailem ben dahil beş kişiden oluşuyor. Babam inşaatlarda çalışıyor. Annem ise ev hanımı," dedikten sonra Andrew'e dönerek bunları söylememin bir sakıncası olup olmadığını anlamak amacıyla yüzüne baktım. İstemeden de olsa ona zarar verecek bir şey söylemek istemiyordum. Keşke önceden hangi

sorulara nasıl cevap vermem gerektiğini sorsaydım diye düşündüm. Ama korktuğum gibi bir ifadeyle karşılaşmadım. Kocam bütün yakışıklılığı ile gülümseyerek beni izliyordu. Kahverengi gözlerine baktığımda sorun yok der gibiydi. Devam ettim bende ailem ile ilgili konuşmaya:

"Bir kız bir de erkek kardeşim var. İkisi de okuyor benim gibi," dedim.

"Peki ailenizin Amerika'da okuma masraflarını karşılaması zor görünüyor. Bunu nasıl başardınız? Yani Amerika'ya okumak için nasıl geldiniz?"

Bu zaten beklediğim bir soruydu. Ama yine de kendimle ilgili sorular biraz zorluyordu beni. İnsanlar neden merak ederlerdi ki bunları? Derin bir nefes aldıktan sonra tam cevap verecektim ki Andrew'in sesiyle durakladım:

Ayrılığın Sen HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin