Ben sevgisizliligi dibine kadar yaşadım. Hep yanlızdım. Her önüne gelene 'en iyi arkadaşım olur mu acaba?' gözüyle baktım. Çevremde insanlar vardı ama hep en istenmeyen oldum. Neden diye sordum defalarca kendime. Ama cevabını bulamadım.
Çok mu kötü bir insan mıydım ki acaba bu kadar nefret ettiler. Ya da ben dışlanmaya mahkumdum.
17 yaşındayım. Bu sene okul değiştirdim. Bi ihtimal yakın arkadaş bulurum diye. Ama en yakınımı bile kaybettim.
Şimdi mi? Ben kendimi bile hiç bulamamışken bir yalan uğrana kendini kandıran yapayalnız biriyim.
Annemleri okul değiştirmeye zorladım ve ikna ettim. Buraya ilk taşındığımızda her şey mükemmeldi. Sonra insanlar yine benden kaçmak istedi. İzin verdim.
Gittiler.
Bir süre sonra aynı sınıfta olduğum kızlarla yakın arkadaş olduk. Her zaman ki gibi harika başlamıştı. Gerçekten Sevmiştim onları. Güvenmiştim. Sonra o kızlardan adı buse olanı bana dedi ki 'ben bir insana kardeşim dediysem, yanımdan ayırmam, onu korurum, kollarım, severim. Ben sana kardeşim dedim. Sen benim canımsın.' dedi
Daha çok güvendim. O da herkes gibi beni yarım bırakmaz dedim. Gitmez dedim. Yanıldım.
Zeynep ve buse çok yakın arkadaştılar. Hep olmak istediğim gibi. Sonra beni aralarına kabul ettiklerinde şaşırmıştım.
Bugün buseyle eve giderken benimle bi konu hakkında konuşmak istediğini söyledi.
Merak ettim. Konuşmaya başladığında anlamıştım mutlulugumun biteceğini. Bana zeynepin onun için ne kadar değerli oldugunu, onun yerine kimseyi koymayacagını, buna izin vermeyeceğinden bahsetti.
Sonra bana 'daha önce yaşadım. yakın arkadaşlarımla armıza sürekli birilerini soktum. Zeyneple aramıza birilerinin girmesine izin vermem. Ama yaşadım korkuyorum. Seninle de çok yakınız ama mesafeli olmamız en iyisi.' demişti.
Onlarda gittiler.
Onu anlıyorum bende böyle güzel bir arkadaşlıgımın bitmesini istemezdim. Ama kırılmıştım. Ona kırılmadıgımı söyledim. İnandı.
Bu kötü bir haberdi. Ama bununla kalmadı. Eve gittiğimde kimse evde değildi. Daha rahat ağlayabilecegime sevinmiştim. İnsanların beni ağlarken görmelerini sevmezdim.
Oturma odasına gidip oturdum. Olanları hazmetmeye çalışmıştım. Telefonumun çaldığını duyunca cevapladım.
'Merhaba Açelya hanımla mı görüşüyorum acaba?'
'Evet, ben Açelya. Ne için aramıştınız?
'Ailenin bir trafik kazası geçirdi. Durumları ağır. Hasta.......'Devamını duymamıştım. Gülmeye başladım. Deli gibi gülüyodum. Benim tek varlığın yaşama sebebim de annem ve babamdı.
Annem ve babam da terk etmişti beni. Onlarda gitmiştiler.
Annem ve babam dayanamamıştı. Tutunamamıştılar hayata. Beni bu koskocaman dünyada yapayalnız bırakmıştılar. Bir başına yaşa demiştiler.
O gün bir kez daha sordum kendime neden? Yine bulamadım. Yaşamak için en ufak bir sebep kırıntısı bile bulamadım.
O hafta okula hiç gitmedim. Kendimi eve kilitledim. Ne yapacağını Bilmiyodum. Deli gibi ağladım. Cigerlerim parçalanana kadar ağladım. Bu kadar yanlız olduğuma nefret ettim.
Okula gitmedigim 6. Gün olacaktı. Sabah erkenden uyandım. Daha fazla böyle devam edemeyeceğinin farkına vardım. Okula gitmek için hazırlandım.
Merak ettim acaba insanlar ailemin öldügünü öğrendiklerinde yalandan da olsa bana geçecek derler miydi? Geçecekti biliyordum. Her zaman içimde bi burukluk olacaktı ama şimdi ki gibi acıtmayacaktı. Buna ihtiyacım vardı. Geçecek demelerine ihtiyacım vardı.
Aceleyle bonyodaki rutin işlerimi hallettim. Üzerimi değiştirdim. Çantamıda alıp evden çıktım.
Okula geldiğimde daha zil çalmamıştı. Kantine gidip kahvaltı yapmak için bir poaça aldım. Buse ve zeynepi gördüm. Beni fark ettiklerinde yanıma geldiler. Büyük ihtimalle teyzem okula gidemeyeceğimi anlayıp öğretmenlerime söylemişti ve o şekilde okulda yayılmıştı ailemin öldügü.
Buse bana sarıldıgında bu güne kadar fark etmediğim bir şeyi fark ettim. Bana hiç bir zaman samimi sarılmamıştı. İkisinin de gözlerinde bana acıyan bakışlar gördüm.
"Şey biraz yanlız kalsam size ayıp olmaz değil mi? Kendimi iyi hissetmiyorum" gibi bişeyler zırvaladım ve onların cevap vermesini beklemeden masadan kalktım.
Bana kimsenin acımasını istemiyordum. Acınacak duruma gelmek ne kadar kötü bir şeydi. Ömrüm boyu yalnız kalmayı yeğlerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYAM SENSİN
Teen FictionNe yapmalıydı insan. Yaptığı yanlış mıydı, doğru muydu? Nasıl karar verecekti. Ona uzatılan eli her ne olursa olsun tutmalı mıydı, yoksa yanlız olmayı mı seçmeliydi. Belki yanlız kalmak en iyiysiydi ama insan şansını denemek istedi. Hata yapabileceğ...