"Hoşça kal küçük kelebek"dedi ve kelebeğin uçuşunu izledi.Bu masum kelebekten nasıl bu kadar büyük,kötü güçler çıkıyor anlamıyordu.
Mucizevi Uğurböceği!diye bağırdı genç kız.Yanındaki kediciğin ona nasıl baktığını fark etmiyordu.Oysa kedicik aşkla bakıyordu ona.
Bunu çok kez belli etmişti zaten sevdiğine, ama geri cevap alamamıştı.Kız da fark etmişti zaten ancak belli etmiyordu.Umut verip sonra kalbini kırmak istemiyordu kedisinin.Ama kedi öyle uğraşıyordu ki onu kendine aşık etmeye,arada kızarıyordu böceği;utançtan,sevilmekten,aşık olunmaktan.
Kimse onu sevmemişti aşık olmamıştı şimdiye kadar.Platoniği olduğu Adrien da dahildi buna.Marinette'yi fark etmiyordu bile,oysa o kadar çok belli ediyordu ki Marinette,aşık olduğunu.Yanında kekeliyor,saçmalıyor,garip hareketlerde bulunuyordu.
Ancak aynı hisleri Kara Kedi'ye hissetmiyordu Marinette.Onu arkadaşı hatta kankası olarak görüyordu.Sonuçta apayrıydılar.Biri şans,diğeri şanssızlıktı.Biri kırmızı,diğeri siyahtı.Birbirlerini dengeliyorlardı.Ying Yang'ın iki önemli taşlarıydılar birlikte.Asla birlikte olamazlardı.Hem zaten Marinette'nin kalbinde Adrien vardı.Zaten bu yüzden az da olsa mesafeli davranıyordu Kara Kedi'ye ya...
Kara kedi ise kelimenin tam anlamıyla tutulmuştu böcüşüne. Cesaretine, kişiliğine, saçlarına ve özellikle gözlerine...Gözlerinde kayboluyordu adeta.Kendini bir kuş kadar özgür hissediyordu masmavi gözlerinde,babasının ona vermediği özgürlük kadar.
Maskenin ardındaki kişiliği öğrenmeye çalışıyordu.Arka planda kim olursa olsun,onu da sevmeye hazırdı Kara Kedi,ya da Adrien demeliyiz.
Renkli ışıklarla dünyaya döndü Kara Kedi.Sonunda her şey normale dönüşmüştü.O anda Uğurböceği'nin küpesi bipledi.3 beneği kalmıştı.
-"Görüşürüz Kara Kedi!" dedi Uğurböceği.Ancak Kara Kedi koluna yapışmıştı, haliyle Uğurböceği gidemiyordu.
-"Bırakmayı düşünür müsün?"dedi.Kara Kedi sırıttı;
-"Hayır"
-"Peki"dedi ve tek hamleyle Kara Kedi'nin kolunu çevirdi ve onu yere yapıştırdı.Hazırlık-
sız yakalanan kedi ise neye uğradığını şaşırmıştı.Bu kez kız sırıttı;-"Şimdi?"
-"Tamam pes"dedi Kara Kedi.
Uğurböceği bıraktı kediyi.Yerden de kaldırdı.Yoyosunu fırlatmak üzereyken Kara Kedi durdurdu onu.
-"Bana kimliğini göstermicek misin?
-"Kedicik anla şunu,kimliğimizi biz dahil kimse bilmemeli.Yoksa her şey farklı olabilir"
-"Ne farklı olucak?Benim sana aşkım mı?Akumalanan insanlar mı?Hawk Moth mu? Ne,söyle ne?!" Sinirlenmişti kedi.Bunca zamandır aşık olduğu kişinin gerçek kişiliğini görmek istiyordu.
Afallamıştı Uğurböceği.Ayrıca küpesi biplemişti.O da bağırarak cevap verdi;
-"Her şey.Gizli kimliğimiz bizi yenilmez yapıyor.Anlıyor musun "gizli".Adı üstünde gizli.
Hawk Moth bizi görürse?Her şeyi görebiliyor biliyorsun di mi?Ya kimliklerimizden memnun kalmazsak?Ya birbirimizden gerçek hayatta nefret ediyorsak?Her şey değişir!
Ve Paris kurtulamaz,mucizelerimiz de öyle.Hawk Moth ikisini de ele geçirirse neler olacağını Kwami'n sana anlattı di mi?!"Kara Kedi "Birbirimiziden nefret ediyorsak" cümlesine odaklanmıştı.
-"Sen,benim seni maskesiz olarak sevmiceğimden korkuyorsun di mi?Hayır,ben seni maskeli/maskesiz halinle seveceğime kendime söz verdim.Ve kim olursan ol bunu değiştiremezsin.Çünkü ben seni bir halinle sevdiysem-ki sevdim-diğer hallerinle de severim."
-"Konu senin bana olan aşkın değil.Konu Paris,kahramalık ve Hawk Moth"
Kedi ona yaklaştı.Aralarında milim mesafe vardı.Kedi,böceği öpmeye başladı.Ancak Uğurböceği onu iktirdi.
-"Neden beni sevmiyorsun?Sana değer veriyorum,seni her şeyden ve herkesden çok seviyorum.Hayatımı tehlikeye attım kaç defa senin için."Titremeye başlamıştı Adrien.Ü-
zülüyordu hem de çok.Acı veriyordu sevdiği kızın onu sevmemesi.-"Neden hep sen?Neden benim duygularımı önemsemiyorsun?Benim özel hayatım yok mu?Ben başka birini seviyorum belki?Ama hep sizin duygularınız önemli zaten!Karşım-
daki birini seviyor mu acaba diye sormuyosunuz,Yoruldum ben,sıkıldım!Bana aşık olabilirsin,bi şey diyemem ancak her seferinde üzülen taraf ben oluyorum!"Gözünden yaşlar sel gibi akıyordu artık.Kara Kedi'nin beyninde "başka biri" lafı yankılanıyordu bu sefer.İnanmıyordu inanmak istemiyordu.Beynini yakıyordu bu laf.Camın keskin ucu kalbine değmiş gibiydi.
-"Başka biri var."dedi."Senin kalbinde başka biri var"
Ancak çoktan Uğurböceği yoyosunu fırlatıp gitmişti.Bir beneği kalmıştı çünkü.
-"Gitme"dedi kedi."Sana ihtiyacım var"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Evet,yepyeni bir hikaye.Bu arda siz sormadan söyliyim Marinette Nathaneäl'in onu sevdiğini bilmiyor.Bu arada ilk bölümden olay çıkardım,hihi-şeytancagülenemoji-585 kelime!
-Beyza
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous!
Fanfiction"Ve kedi, böceğin kendisine aşık olmayacağını bilse bile, onu kendine aşık etmeye çalışmaktan vazgeçmedi...."