2. yön: Resim Yeteneği

404 34 66
                                    

Takahiro, Misaki'nin o gelmeden önce var gücüyle temizlediği koltuğa rahatça otururken (bazen Misaki, Usagi'nin yatak odası diye bir kavramı bilip bilmediğini sorgulardı) Usagi yüzüne merhaba-gelecekteki-muhtemel-kaynım gülüşünü takmıştı. Takahiro muhtemelen şu taşınma konusunu açacaktı ki Usagi ''Misaki'nin korku mangası okuduğunu bilmiyordum.'' diye konu açılmadan konuyu kapattı.

Misaki'nin arkadan ''Ben de senin en başta kuşlara ilgi duyduğunu bilmiyordum'' diye homurdanmasını duymazlıktan geldi. Hata en başta onundu. Onu uyandırmaması lazımdı. Hem ayrıca, şimdi bilerek uyandırdığını düşünürsek o an hayatlarında en önemli anlardan birisi olmuştu.

İlk kuşla tanışma. Bir serçeyle.

Bunun hakkında yazacaktı.

Takahiro ''Dört yıldır aynı evde yaşıyorsunuz ve onun korkunç şeylere olan takıntısını bilmiyor muydun?'' diye sorduğunda başını sallamakla yetindi. 

Takahiro elini çenesinin altına koyup biraz düşündü. Usagi ne hakkında düşüneceğini soracaktı ki heyecanlı bir şekilde ''O zaman sana Misaki'nin en önemli özelliklerinden birisini açıklamam lazım!'' diye bağırdı.

Misaki ''Abi hayır!'' diye bağırınca başını sağa yatırıp ''Eğlenceli olabilir Misaki. Cidden, Akihiko'nun senin hakkında yeni bir şey öğrendiğindeki yüz ifadesini sevmiyor musun?'' dedi. Usagi içinde kahkaha atarken, Misaki ''En son sabahları en fazla kaç tur yapabileceğimizi öğrenmişti. Ve sevmedim, oh hayır. Bunu reddediyorum.'' diye mırıldandı.

Ciddi olmalıydı. O, bütün eşcinsel romanlarının atasıydı. O, Marimo ödülünün en genç sahibiydi.

Ancak hey, dışına şimdilik bunu yansıtmasa da içinden istediği kadar kahkaha atabilirdi. Ne de olsa Takahiro gidecekti. O zaman istediği kadar Misaki'yle uğraşabilirdi.

Takahiro Misaki'yi duymamış olmalıydı ki (hoş duysa bile ne yapacaktı, keşke beni de çağırsaydınız mı diyecekti?) tüm neşesiyle devam etti; ''O zaman, sana sadece bir tanesini söylüyorum. Sadece bir tanesini!''

Usagi başını pek heyecanlı bir şekilde olmasa da salladı. Belki de bu tavşan cosplayiyle alakalı bir şeydi. Ah, bunun olmasını isterdi. O zaman tam bir Bay Tavşan olurdu.

Bunu istiyordu.

Ancak Takahiro ''Misaki ellerini kullanmada çok başarılı.'' dediğinde hevesi kırıldı. Yani... Bunu en iyi bilen o olmalıydı.

Misaki'nin arkada hem gülme hem de utanma aşamasında olduğunu biliyordu. Ancak bununla dalga geçmemek için yeterli bir sebep değildi.

Başını sallayıp ''Biliyorum. Özellikle de eğer ağzını da kullanıyorsa.'' dediğinde Misaki'nin içinden attığı çığlığı duyabiliyordu.

Ancak Takahiro dediğini anlamamış olmalıydı ki ''Değil mi? Damak tadı oldukça iyi.'' diye devam ettirdi.

''Mm-hm. Ne de olsa Misaki en iyisini seçiyor.''

Saçına bir el dokununca içinden daha fazla kahkaha attı. Arkasını döndüğünde Misaki'yi ve karanlık aurasını görebiliyordu.

''Değil mi abi? Ben de akşam yemeği için kızartılmış tavşan yapıyordum, kalmak ister misin?'' diye sorduğunda Usagi ''Tavşan sütü de ister misin?'' diye sordu.

Misaki gülümsemesine devam edip ''Belki de tavşan sütünü tavşanın burun deliğine akıtıp beyniyle birlikte akmasını sağlamalıyım.'' diye mırıldandı.

Yeniden mutfağa geçince Takahiro ''Neden böyle tepki verdi?'' diye sordu. Usagi ona Az önce önünde kardeşinle sexting yaptık, cidden anlamadın mı bakışını gönderirken ''Tavşan sütünü ne kadar sevdiğini anlattı. Her akşam içtiğini biliyor musun'' dedi.

that's some good sh*t //junjou romanticaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin